Aile İci Sevgi Sözlerinden Olusan TakmaAdlar Uzerine

327 AİLE İÇİ SEVGİ SÖZLERİNDEN OLUŞAN TAKMA ADLAR ÜZERİNE Prof. Dr. Saim SAKAOĞLU Her kültürün kendine özgü kuralları, belki de yasaları vardır. Bir kültür o kurallar ve yasalar çerçevesinde gelişir ve boy atar. Bu gelişme o kültürü bir yandan kendi içinde zenginleştirirken öbür yandan da başka kültürler karşısında ayakta kalmasına yardımcı olur. Kültürlerin zorunlu maddelerinden biri, belki de en önemlisi kendisine bağlı olan kişilere birer ad, ailelere de birer soyadı vermesidir. Böylece o kültürün insanları bir bütünün parçaları olduklarını bilmekle birlikte aralarındaki farkları da anlayacaklardır. Ancak bu ayrı olma hali ye- terince gerçekleşmeyebilir. Sevilen adların konulması, soyadların seçilmesi bazı örtüşmelere de yol açsa bile yine de aralarındaki bu karışıklığı çözecek başka yöntemlerin olacağı da unutulma- malıdır: Ana ve baba adı, doğum yeri ve tarihi gibi. Bütün kültürlerde yasalarının gereğin olarak kişilere birer adın verilmesi / konulması / ta- kılması gerekmektedir. Bu adların verilmesi konusunda çok çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Ya- pılan araştırmalarda bu yöntemlerin sayısı onlarla ifade edildiği gibi son yıllarda yeni yöntemler de ortaya konulmaktadır. Kişilerin bir ad ile anılmaları yeterli olamayacağı için her kültür kendine özgü bir yöntemle ikinci bir ad daha alınmasını gerekli kılmaktadır. Bizde, 1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu ’na kadar sadece ikinci bir ad alınırken bu seçimde de baba adı öne çıkıyordu. Arap kültürünün bu konudaki özelliği de iki adın arasına getirilen birleştirici bir unsurla baba - oğul / kız birlikte anıl- maktaydı. Bizim yeni kuralımıza göre, aileler kendi istekleriyle alacakları ve Türkçe olması başta gelen bazı özelliklere sahip kelimeleri soyadı olarak kayıtlarına geçirilebileceklerdi. O halde her Türk vatandaşının bir adı, bir de aile bireyleriyle birlikte ortaklaşa kullanacağı soyadı olmalıdır. Genelde adlar bir kelimeden oluşurken iki ayrı adın bir kişinin adı olarak kulla-