ESER ADIAnadolu’da Abdallık Geleneğinin Ortaya Çıkmasında Etkili Olan Tasavvufi Ve Dini Yapılanmalar İle Abdalların Müzikle İlişkisinde Bu Yapıların Etkisi

289 Anadolu’da Abdallık Geleneğinin Ortaya Çıkmasında Etkili Olan Tasavvufi ve Dini Yapılanmalar ile Abdalların Müzikle İlişkisinde Bu Yapıların Etkisi Müzik, Oyun ve Eğlence şi dahi ol mahyaya da’vet edüb tenbih itdikde ol kân-ı vilâyeti anda gördiler ve âlem halkına meşhur ve haber edüb aytdılar kim ol server-i âlem ve maksûd-ı âdem kim Otman Baba’dur filan dervişin tekyesinde huzur-ı vahdet eyler dediler çün ol abdallar dahi işitti kim ol kân-ı vilayet filan yerde mahyaya gelse gerekdür pes ol mahyaya azm-i dil- ârâm etdiler ve ol Mal Öyüğü didükleri mahya olacak köye geldiler; gördiler ki ni’met pişmiş ve hak ü derviş cem’ olmağa başlamış öyle olsa bir yire oturub intizar ve ümid birle yol gözetdiler ki bir lahzadan sonra gördiler ki ol tekyesinde olduğu dervişin ardınca ol kân-ı vilayet çoban-vari bir uğucu mübarek çulunu geçirüb omuzuna urmış, gelür ve bir tac dikinmiş, yedi terk üzerine ve mü- barek başınun saçı ol tac altında bir tutam mikdârı uzamış (Telci, 2016, s. 70) . Ayrıca Âşık Çelebi’nin tezkiresinde Kanuni zamanında Seyyid Gāzi Zâviyesi’ni denetleyen kadı İşreti’nin biyografisinin anlatıldığı kısımda verilen bilgiler de oldukça ilginçtir: Anadolı’da Seydi G ā zi tekyesi ki bir dâr-ı fısk u dalâl olub her yirden atasın anasın azarlatmış battallar işden kaçub ışık olmuş postunı boklar abdallar sâz-ı melâhi gibi dem-sâz çihreleri hilye-i imân olan lihyeden âri ve alınlarında olan kara yazular ebrularınıun terâşıyla mütevâri idi… Dânişmed müderrisine incinse sipâhi ağasına küsünse yalın yüzlüler babasına kakısa kandasın Seydi G ā zi Ocağı diyü varurlar, soyınurlar kazan kaynadurlar. Işıklar anları semâ ü safa diyü kendi ezgi- lerine oynadurlar idi (Telci, 2016, s. 75-76) Sonuç Günümüzde Abdallık geleneğini ve müzikle olan yakın ilişkisini anlamak için öncelikle Abdallık geleneğinin Anadolu’da ortaya çıkışına ilişkin tarihsel, dini ve sosyal süreçleri ele almak gerekmektedir. X. yüzyıldan itibaren başlayan göçlerle çok çeşitli coğrafyalardan Anadolu’ya gelmeye başlayan geniş kitlelerin, değişik dini inançların etkisini de beraberinde Anadolu’ya getir- dikleri görülmektedir. Özellikle IX.- X. yüzyıllardan itibaren Irak-Bağdat, Horasan-İran temelli ola- rak ortaya çıkan ve göçlerle beraber Anadolu’da da etkili olmaya başlayan tasavvuf akımlarının, Abdallık geleneğinin Anadolu’da şekillenmesinde önemli etkileri olduğu görülmektedir. Abdallık geleneği içinde pek çok tarikatın adının geçtiği, bazen bir tarikat içinde adı geçen bir kimsenin başka bir tarikatta da adının geçtiği ve bu kişilerin “Baba”, “Dede” gibi sıfatların yanı sıra “Abdal” olarak da nitelendirildiği görülmektedir. Dolayısıyla Abdal kavramını, belirli bir tarikatı değil, belirli özellikleri kişiliğinde birleştiren kimseleri, bağlı bulundukları tarikatın mensubu olarak temsil eden bir tabir olarak değerlendirmek gerekir. Abdallık geleneğinin, özellikle tasavvufun ilahi aşk ve cezbeye yakınlıklarıyla dikkat çeken Horasan Melâmîliği nin etkisiyle doğan tarikatlar arasında temsil edildiği anlaşılmaktadır. Bu tari-

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz