Arkaik Dönemde Anadolu
1.7.2 Sanat, Yazı, Dil ve Din Anahtar Kelimeler: Arkaik Dönemde Anadolu’da Sanat, Din ve Yazı. MÖ 7.yüzyıl içinde Batı dünyasının Doğu dünyası ile yaşadığı yoğun ticari ve kültürel temas Batı Anadolu’da heykeltıraşlıkta İonia stili denilebilecek bir ekolün ortaya çıkışına katkı sağlamıştır. MÖ. 6. yüzyılın başlangıcında özellikle Ephesos Artemis Tapınağı’nın temelleri arasında gün ışığına çıkarılmış olan fildişinden küçük boyutlu rahip ve rahibe heykelcikleri doğu özelliklerinin yanında İonia’ya özgü özellikleri de yansıtmaktadırlar. Büyük bir kısmı Artemision’da ele geçmiş olan fildişi, bronz ve altından küçük boyutlu heykelciklerin yanında yaklaşık olarak çağdaşı olan büyük boyutlu heykellerde görülen badem biçimli gözler, tebessüm ifadesi, geniş yüzler, chiton ve himation türündeki giysilerle zengin elbise kıvrımları İonia tarzını öne çıkan özellikleridir. Dönemin en yaygın heykelleri çoğunlukla çıplak olarak betimlenmiş ayakta duran erkek heykelleri kuroslar ve ayakta tasvir edilmiş giyimli kadın heykelleri korelerdir . Kuroslar dik durur vaziyette, bacaklarından biri ileri atılmış, her iki kol aşağı doğru sarkık ya da bir kol dirsekten kırılmış ileri doğru uzatılmış ve cepheden tasvir edilmiştir. Anadolu Koreleri içinde göğüsleri üzerinde kuş tutanlar önemli örneklerdir. Didymaion ve Miletos arasındaki yolun Panormos limanından başlayarak iki kenarına dizilmiş tahtta oturan, elbise ve manto taşıyan Brankhid heykelleri Arkaik dönemin bilinen en eski oturan heykelleridir. Oturan erkek heykelleri Branchos’lardan gelen ve Apollon’un rahipleri olarak değerlendirilen Brankidler olarak günümüze kadar tanınmışlardır. Araştırmacılara göre bu heykeller Teichiussa çevresindeki küçük bir soylu ailenin tanrıya ithaf edilmiş kendi heykelleridir. Chiton ve himation ile örtülmüş bu erkekler kübik bir tahtta oturmaktadırlar. Troas bölgesinde ele geçmiş olan ve üzerinde Troia Savaşı’ndan alınmış Priamos’un kızı Polyksene’nin kurban edilişi sahnesinin anlatım bulduğu lahit bugüne kadar Anadolu’da ele geçmiş en erken kabartmalı mermer lahittir. Geç Geometrik dönemin kuşlu kâselerinden sonra MÖ.7. yüzyılda daha önce tüm pazarı elinde bulunduran Korinth atölyesi karşısında İonia atölyeleri ortaya koydukları Hayvan Frizi Stili ile seramik üretiminde yeni bir tarz yakalamışlardır. Hayvan frizi stilli örneklerin yanında açık zemin üzerine bitkisel bezekler ya da tekil hayvan figürleri ile süslenmiş Fikellura Seramiği ve geometrik motiflerle birlikte kullanılan kuş motifleriyle bezenen Kuşlu Kâseler de Arkaik dönemde görülürler. Arkaik Dönemde Yunan alfabesinde bir birlik olmadığı harf karakterlerinin bölgelere hatta şehirlere göre farklılıklar taşıdığı görülmektedir. Ancak MÖ. 5. yüzyılın sonlarına doğru İonia alfabesinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Buna rağmen bölgesel alfabe kullanımı bir süre daha devam etmiştir. Yazı soldan sağa doğru yazılmakla birlikte ilk satırı soldan sağa ikinci satırı sağdan sola ( boustraphedon ) ya da harfler alt alta sıralanır ( stoikhedon ) biçimde de yazıldığı bilinmektedir. Yunanca dışında Frigce, Lidce, Likçe, Karca konuşulmakta ve yazılmaktaydı. Doğu ile olan temaslar sonucunda doğa bilimlerinde de önemli gelişmeler olmuş özellikle İonia bölgesi MÖ. 6. Yüzyılın ilk yarısında aydın çevrelerde kıpırdanmaya başlayan düşünce hareketleri sonucunda “İonia Tabiat Filozofları” olarak adlandırılan doğa bilimcilerinin ortaya çıktığı yer olmuştur. Thales, Anaksimandros, Anaksimenes, ve tarihçi Hekataios Miletoslu, Herakleitos Ephesoslu, astronom Anaxagoras ise Lampsakoslu’dur. M.Ö. 8. yüzyılın ortalarında yaşadığı kabul edilen Smyrnalı Homeros’un Troas Savaşı’nı konu alan eseri Iliada ve Odysseia M.Ö. 6. yüzyılda yazılı hale getirilmiştir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz