Atasözlerine İşlevsel Bir Yaklaşım: Türk Halk Felsefesini Öğütlerle Anlamak

178 Aysun DURSUN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı öğüt vermektir. Elektronik kültür çağında verilecek öğütün mekânı değişmiş, bir küçük düğmeye basarak yok sayılabilecek ve yine tek tuşla başka bir konuyla ilgili öğütten daha eğlenceli bir ala- na yönelecek duruma gelinmiştir. Genç kuşakların zihinlerinde bir farkındalık yaratmak, dikkatini bir konu üzerinde toplamak ve toplanan bu dikkati diri tutabilmek ve en önemlisi onlara güven tel- kin edebilmek, yaşanmışlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkan, ders verme amacı taşıyan öğütler vasıtasıyla pratik bir çözüme kavuşur. Buradaki amaç bireyin toplumsal değerleri fark ederek, benimsemesine yardımcı olmak ve bu vesileyle toplumda bir yer edinmesini kolaylaştırmaktır. Sonuç İnsanlık âlemi dünya tarihinde varlık göstermeye başladığı ilk andan itibaren bilginin pe- şinden koşmuş, bilgiyi elde edebilmek için çabalamış kimi zaman da savaşmıştır. Bilgiyi edinmek- le yetinmeyen insanlar, kavrayabilmek için en akılda kalıcı ve işlevsel yolun uygulama olduğunun farkına varıp, elde ettikleri bilgilerin yaşamın içinde doğru şekilde değerlendirilmesi için gelecek nesillere ulaşmasını sağlamışlardır. İnsanın bilgiyle olan serüveni geçmişle sınırlı değildir. Değişen dünya düzeni ve artan pek çok imkân bilgiye ulaşmanın yollarını kolaylaştırırken insanlık âleminin edilen bilgileri yönetmek gibi yeni bir engeli aşması gerekmektedir. Bu husus, geçmişten devralınan bir miras olarak ata- sözleri ve atasözlerinin salık verdiği öğütlerle yeniden yüzleşmemizi sağlamıştır. Herkesin bir şey söylediği ama aslında kimin hangi bağlamda ne söylediğinin tam anlaşılamadığı, moda olduğu için yapılan ancak temel kültürel değerlerle çeliştiği için toplumsal faydaya dönüşemeyen çoklu bilgi ortamlarındaki paylaşımların bireylere yardımcı olmaktan uzak olduğu açıktır. Toplumsal bellekte kendine bir yer bulan bilginin, sözün değerini arttırdığını ve gücünü yüzyıllık deneyimlerle somutlaştıran atasözleriyle perçinlediğini, yaşamın içinde varlığını koruyan güven gibi temel evrensel değerlerle güne taşıdığını söylemek mümkündür. İnsanlığı var eden değerlerin geçmişten günümüze semboller veya sembolik anlatımlarla taşındığı dikkate alındı- ğında gelecekte de kendi kendini var edebilecek dinamizme sahip olduğu ifade edilebilir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte değişen her türlü yaşam koşuluna rağmen temel değerlerinde değişiklik göstermeyen insanlığın ve Türk toplumunun atalardan kalan bilgiye ve tavsiyelere ihtiyacı olacağı unutulmamalıdır. Atasözleri anlam yapılarında barındırdıkları çok yönlülük aracılığıyla günümüz insanını ve gelecek kuşakları yaşamın içinde yer alan insani her türlü duyguyla yüzleştirerek ikaz etmekte ve deneyimlenmiş olmanın önemini en temel değer- lerden biri olan güven ile ortaya koymaktadır. Türk halkının önemsediği ana değerler dikkate alındığında her birinin güven ile kurduğu bağ görülmektedir. Türk halk felsefesinin yansımaları olarak değerlendirilebilecek atasözlerinde salık verilen en kuvvetli değerin güven olduğu ve Türk toplumuna yaşamın her alanında yol gösterici bir nitelik taşıdığı söylenebilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2