Aynı Motifin İki Farklı Müzik ve Edebiyat Çevresinde Tezahürü Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma “Narmanlı Gelin” Örneği

201 Aynı Motifin İki Farklı Müzik ve Edebiyat Çevresinde Tezahürü Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma (“Narmanlı Gelin” Örneği) Türk Halk Edebiyatı ürettiklerini icra ederler. 6 Önceden üretilmiş metnin icrasında da çeşitli tasarruflarda bulunarak gerekli gördükleri ekleme ve çıkarmaları yapabilirler. Her söyleyişte metin yeniden şekillenir. Bu, çoğu kez metnin olgunlaşması anlamına da gelir. Ama her zaman böyle olduğu söylenemez. Saz şairleri, başkalarına ait metinleri icra ederken de ekleme ve çıkarma yapabilirler. Bu- nun birden fazla sebebi vardır: 1. Önceden üretilmiş metnin ilgili bölümünü hatırlayamama. 2. Önceden üretilmiş metnin ilgili bölümünü beğenmediği için kendince daha iyisini söy- leme arzusu. 3. Dinleyicinin beklentilerine cevap verebilecek bir metin oluşturma. Halk müziği çevresinde yetişen sanatçıların, çoğunlukla bilinen ve önceden ezberlenen bir metni icra etmelerine rağmen onların icra ettiği metinlerde da farklılıklar ortaya çıkar. Bir tür- kü metninin TRT repertuvarına girmesi, yani yazılı hale gelmesi her ne kadar yeni versiyon ve varyantların ortaya çıkmasını güçleştirse de bunu tümüyle engelleyemez. TRT sanatçılarının re- pertuvardaki metne bağlı kalarak icra etmeleri, üretim faaliyetini durdurur. Hatta sahne düzenle- mesinin söz konusu olduğu icra ortamlarında sanatçılar, icra sırasında yazılı bir metinden okuma yolunu da tercih edebilirler. O nedenle TRT sanatçılarının icra esnasında değişiklik yapmaları, alışılmış bir durum değildir. Aysun Gültekin icrasındaki metin TRT repertuvarındakine bire bir uygundur. Böyle bir zorunluluğu olmayan sanatçıların icrası yeni metin üretimlerine imkân verir. Hüseyin Turan icrasında Erzincanlı Şerif metnine uyulduğu görülür. C. Metinlerde Çekirdek Eleman Sümmani’ye ait olan şiirdeki anahtar kelime veya çekirdek eleman diyebileceğimiz bazı kelimeler anonim halk müziği formundaki türküde de yer almıştır. Bu yapılırken kelimelerin yerleri değiştirildiği gibi onlara farklı işlevler de yüklenmiştir. Aynı kültürel zemin üzerinde ortaya konulan farklı tarzlar, belli motifler üzerine bina edilmiştir. Her iki tarzda yer alan metinlerin çekirdek ele- manı “gelin”dir. Metinlerin tümünde “gelin”e karşı duyulan hisler dile getirilmiştir. Kompozisyonu tamamlayıcı unsurlar ise “Narman”, “tarla” ve “orak” kelimeleridir. Gerek âşık, gerekse halk mü- ziği tarzındaki manzum metinlerde bütün ayrıntılarıyla anlatılan bir olay söz konusu olmamakla birlikte Narman adlı ilçede bir gelinle karşılaşıldığı, bu gelin hakkındaki duyguların ifade edildiği biçiminde bir anlatım söz konusudur. Burada toplumsal hafızada yer alan kültürel kodların sa- natkâr tarafından kullanılarak hitap ettiği dinleyici kitlesi ile arasında etkili bir diyalog kurulması sağlanıyor. D. Metinlerin Uzunluğu Âşık tarzı metinler daha uzundur. Türkü metni daha kısa olmak zorundadır. Bu, üretim ve icra bağlamları ile ilgilidir. Âşık tarzı metinlerin uzun oluşu, konu bütünlüğünün sağlanmasına ve az çok bir tahkiyenin ortaya konulmasına zemin hazırlamıştır. Metin, olayın geçtiği mekân, zaman ve şahıs kadrosu hakkında daha fazla bilgi verebilecek ipuçlarını barındırmaktadır. Manzume- nin üretim bağlamı hakkındaki hikâye anlatılmasa da metinden hareketle bir hikâye oluşturmak 6  Umay Günay, Türkiye’de Âşık Tarzı Şiir Geleneği ve Rüya Motifi, s. 25-26

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2