Binbir Gece Masalları’nda Cuha Fıkraları ve Mizahın Kullanımı Üzerine
255 Binbir Gece Masalları’nda Cuha Fıkraları ve Mizahın Kullanımı Üzerine Türk Halk Edebiyatı rüşvet vererek bir taraftar haline getirir…(Mizah) sinik ya da kuşkucu amaçların hizmetinde ise bir yandan tartışmayı pekiştirerek öte yandan yeni bir saldırı türü- nü deneyerek dinleyicinin inandığı kurum ve gerçeklere saygıyı sarsar.” (Freud, 2012:164). Freud, mizah ile çocuk ilişkisini ele aldığı Espriler ve Gülüncün Türleri isimli bölümde yetişkin için çocuğun hareketlerinin gülünç olmadığını ancak çocuğun hareketlerinin gülünç etki- sinin “ancak bir çocuk gibi değil de ciddi bir yetişkin gibi yönettiği zaman, …bunu kılık değiştiren kişilerin yaptığı biçimde” (Freud, 2012: 253) olduğu zaman gerçekleştiğini söylemektedir. Çocuk, “doğasını koruduğu sürece onun algılanması bize belki de hafifçe gülüncü anımsatan saf bir haz verir” (Freud, 2012: 253) şeklinde de sözlerine devam etmektedir. Aynı durum bir yetişkinin çocuk gibi davranmasında da karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda Cuha ile ilgili anlatılarda da Cuha’nın genellikle yaşından beklenenden daha çocukça, Freud’un ifadesiyle saçma hareket- ler yapması yukarıdaki sözlerle birlikte okunabilir. Örneğin Cuha, bir gözü kör, ayağı demirden yapılma topal ve son derece çirkin olarak nitelendirilen Timur’la konuşurken Timur’un berberi yanlarına gelir ve Timur’u tıraş ettikten sonra kendisine bakması için bir ayna uzatır. Ancak Timur, aynaya baktıktan sonra ağlamaya başlar. Timur’u gören Cuha’nın da ağlaması üzerine Timur ona kendisinin aynaya baktığında kendisini çok çirkin olarak gördüğünden ağladığını söyler. Cuha ise “Haşa huzurdan devletlim, sen bir aynaya birazcık bakarak iki saat ağlıyorsan, senin bütün gün yüzüne bakan kölenin daha uzun süre ağlamasında şaşılacak ne var?” (BGM, 2010: 2942) der. Bu fıkrada Freud’un mizahın bir tekniği olarak altını çizdiği maskesini düşürme tekniğinin de ön planda olduğu görülmektedir. Maskesini düşürme tekniği sıklıkla “ya ulu tipleri ya da onların sözlerini daha aşağı olanlarla yer değiştirerek” uygulanmaktadır. Son olarak Binbir Gece Masalları ’nda Cuha fıkralarının hem Şehriyar için hem de Şehrazat için iki ayrı rol oynadığı görülmektedir. Eski eşinin kendisini aldatmasıyla başlayan anksiyete, Şehriyar’ın bir müddet sonra bu korku ve güvensizliğini bütün kadınlara genellemesine neden ol- muştur. Bu sebeple yaklaşık üç yıl boyunca birlikte olduğu bakirelerle önce bir gece geçirip sonra onları öldürür. Bu durum Şehrazat ile birlikte olduğu ve Şehrazat’ın her gece bir anlatı ile ölüm- den kurtulmaya çalıştığı geceye kadar sürer. Cinsel fıkraların dikkat çeken en önemli yanı, Cuha vasıtasıyla erkek ve erkekle ilgili olguların aşağılanmasıdır. Bildiride bu aşağılamanın Freud’un mizah kuramına göre okunarak hem Şehriyar için hem de Şehrazat için rahatlatma işlevini yerine getirdiği görülmüştür. Binbir Gece Masalları ’nda mizahın kullanımının, Şehriyar’ın asıl olarak anlatılmasını bek- lediği mesaj düzenini alaycı ve ironik bir bakışın harmanlandığı kara mizah formunda değişti- rerek, zararsız hale getirilmiş bir eleştiri formuna kavuşturması ve böylece dikkati başka yöne çekerek gerçekte ilginin Cuha fıkralarına yöneltilmesiyle yakından ilgili olduğu görülmüştür. Düş tekniklerinden biri olan yer değiştirme metodu ile Şehrazat, “kadının sadakatsiz” olduğu düşün- cesini taşıyan Şehriyar’a karşı söyleyemediği düşüncelerini bu fıkralar aracılığıyla ve kolektif bir tip vasıtasıyla söyleyebilmiştir. Şehriyar açısından ise fıkraların, onun sahip olduğu korkularını bir nevi cisimleştirerek onun bunları görebilmesini sağlamıştır. Eşdeyişle fıkralar, Şehriyar için hem bilinçdışında bastırılmış halde duran anksiyetesini görmesini sağlamış hem de bu vasıtayla onun kaygılarından kurtulmasını sağlamıştır. Cuha fıkralarının bitmesinin ardından Şehriyar’ın söylediği son sözler aslında başından beri bu makalede anlatılmak istenen fikrin de bir özetidir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2