Ceyhanlı Aşık Ferrahi'nin Yeni Derlenen Türküleri

32 Dr. Halil ATILGAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Adana’da o dönemde Kazım Karaörs güzel bağlama çaldığı gibi nota bilen tek saz sanatçısı idi. Onun dershanesine gidip nota öğrenmeye çalışıyorduk. Hatırladığım isimlerden Mahir Tatlı- ses – Hıdır Kılıç – Polisin kızı Hülya da benimle birlikte ders alanlar arasındaydı. Ferrahi’nin ‘ Ah Neyleyim Gönül Senin Elinden ’ türküsü hayli ünlenmişti. Hocamız Ka raörs ‘Bu türküyü Ferrahi gibi kim okur’ dedi. Herkes ben okurum diye atıldı. Sonuçta benim okumama karar verildi. Kazım Karaörs türküyü çalıyor ben de okuyorum. Tesadüf bu ya Ferrahi de gelmiş kapıda bizi dinliyor. Rahmetli ben türküyü okuduktan sonra içeri girdi. Çok memnun olduğunu söyledi. Beni tuttu öptü. Sonra: ‘ Ben ölürsen ikinci Ferrahi sen olursun’ dedi. Bu hatırasını hiç unutmadığını söyleyen Şükrü Tek ardından da Ah Neyleyim Gönül türküsünü çaldı okudu. Sonra Ferrahi’yi anlatmaya kaldığı yerden devam etti: “Onun önemli özelliklerinden biri de irticalen türkü söylemesiydi. Gördüğü kız hoşuna gitmişse muhakkak ona anında dörtlükler dizerdi. Onun için de köydeki genç kızların çoğuna şiir yazdı, türküler söyledi. Emine’yi seviyordu. O çok özeldi. Onun için de üç türkü yaktı. Fakat köydeki diğer kızlara da şiirler söylemeyi ihmal etmedi. Zala, Naile, Nursel, Nurhan, Necla, Emine, Behiye, Zeynep, Esme, Iraz, Fadime, Havva, Vildan ve Mürvet başlıklı şiirleri geç kızlara yazdıklarının arasında ilk sırada yer aldı. Hatta ‘Kızlar 9 ’ adıyla yazdığı şiirinde köydeki kızların tüm özelliklerini ve güzelliklerini dile getirdi. Kıvrık- lı’nın kızlarına yaktığı türküyü Adana İl Radyosunda çalıp okuması çok ses getirdi. Köy çalkalandı. Kız babaları harekete geçti. Fakat köyün ileri gelenlerinden Abdurrahman Ağa Ferrahi’yi korudu. ‘ Daha ne istiyorsunuz kızlarınızın reklâmını yapıyor diyerek’ köylü tarafından dövülmesine engel oldu. Ferrahi belki de dizelerinin çoğunu kızlar üstüne söyledi. Onun kızlarla başı dertte idi. Derdinin en büyük kaynağı da Emine’den geliyordu. Emine’ye kavuşamamasını türkülerle dile getirdi. Emine’m bura- dan ben gider oldum. Gel Emine’m Emine’m. Emine’yle ben murada / Erem dedim eremedim türküleri Emine üstüne yakılan türkülerin en ünlüleriydi” dedikten sonra: Be dinsiz imansız halim çok yaman diye başlayan Ferrahi’nin ilk defa duyacağımız bir türküsünün okudu. Türkünün sözleri: “Be dinsiz imansız halim çok yaman Senin için çektim çile zalim kız Ben mecnun misali gezdim bir zaman Sen düşürdün beni dile zalim kız ” diye başlıyordu. Dörtlükte görüldüğü gibi Ferrahi’nin derdi yine kızlarla. Hızını alamamış, bolca intizar ediyor. Üstelik zalim kızın bu sefer dini imanı da yok. Dini imanı olmayan kızlara söylediği türküyü bağlamasıyla seslendirdi. Bizde kay da geçtik. Şükrü Tek sonra da Ferrahi’nin duymadı- ğımız türkülerini çaldı okudu. Güzel beni çok bekletme – İstanbul şehrinden hangi diyara – Aşk dediğin coşkun çaydır türküleri de ilk defa kayda geçti. Böylece kaynak kişi Şükrü Tek’ten: 9  Bakınız: Halil Atılgan’ın Ceyhanlı Âşık Ferrahi kitabı. Kültür Bakanlığı Yayınları Ankara 1987. Sayfa: 149

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz