Denizli İli Çal İlçe ve Yöresi Geleneksel Kadın Giysi Özelliklerinin Giyim Kültürü Açısından İncelenmesi
238 Öğr. Gör. Nesrin KACAR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Çal yöresinde; gelin ayağına siyah ve parlak iskarpin mesli pabuç giyer. Bazı beldelerde ise ayağa siyah, kenarları kırmızı deriden mes kundura, tüm yörede pabuç içine de kirmanda kendilerinin eğirdikleri doğal renkli yün ipten beş şişle örülmüş çorap giyerler. Daha sonraları gelinler satın alınan dize kadar uzun beyaz yün çorap ve beyaz ayakkabı giymişlerdir (fotoğraf: 25). Kabalar köyünde düğünde geline oğlan evinin ekonomik durumu iyiyse boynuna kırmızı kurdeleye dizili 9 kelle altın ve 5 enli altın bilezik takılırdı. Geline düğün için 3 kat (takım) enteri yapılır, enteriler, ipek ( düz ya da desenli), kaşık sapı (mor çizgili), kınalı tırnak (kırmızı, mor, yeşil, kahverengi çizgili) çekme kumaştan ve kadife kumaştan olurdu. Nişanlıkları ise desenli pazen kumaştan olurdu. Yörenin bazı yerlerinde ise gelinin fesinin alnında erbinin ortasında iğnelik denilen (üç tane çeyrek altın birleştirilip) takılır, kenarlarına da 4 tane her iki yana ikişer ikişer 80’lik (80’lik = çeyrek altının büyüğünün büyüğü) altın takılırdı. Çal ilçesinde birde geline beşi biyerde ve ya 8 adet sarı lirada takılırmış. Gelinin düğün günü güzel kokması için boynundan kalça hizasına ka- dar takılan karanfil kolyenin ucuna da yarımlık altın takılır, karanfil aralarına da inciler konulurdu. Fotoğraf 26: Pullu yağlık ve damat poçusu “Pullu yağlık” gelin kızın yavuklusuna (nişanlısına) kendi eliyle işlediği mendildir. Gelin Pullu yağlığı ve telli çiçeği damada verir ve damat düğün gününde göğüs cebine takar. Poçu”; kırmızı, sarı, yeşil, mor renkli çizgili ipek şala denilmektedir. Kına gecesi ve düğün günü damadın ve sağdıcının omuzlarına atılıp tutturulur (fotoğraf: 26). 4. İlgili Araştırmalar Artun (2005); “Popüler Türk Kültürünün Dünya Kültürüne Etkisi ve Katkısı” isimli bildiride öncelikle kültür tanımı verilerek, kültürel etkileşimlere değinilmiştir. Ayrıca Türk kültür hayatında yer edinmiş ve toplumca benimsenmiş kültür öğelerinin yaşatılarak küresel dünyada yer alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kültürel yabancılaşmayı önleminin yolu olarak da ulusal halk kültürüne sahip çıkmayı belirtmiştir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy