Dördüncü Sanayi Devrimi ve Gelenek Kültürü

229 Dördüncü Sanayi Devrimi ve Gelenek Kültürü Genel Konular madde bağımlılığı gibi olumsuzluklar, diğer taraftan da daha sağlıklı ve uzun bir yaşam gibi olum- luluklar aynı anda ortaya çıkmaktadır. Bu süreçte toplumsal kesimler (çocuk, yaşlı ve yetişkin, kadın-erkek) arasındaki iletişimin, ilişkilerin ve etkileşimin, dolayısıyla da sosyo-kültürel yapının değiştiği gözlenmektedir. Elektronik ticaretin gelişmesi gelenek ürünlerinin küresel ölçekte kültürel ekonomik de- ğere dönüştürülmesini kolaylaştırmıştır. İletişim ve eğlence alanında başlayan köklü değişim e-ticaret ve dijital yaşam alanlarında devam etmektedir. Küresel köyün yerini dijital köy almak- tadır. İnternet ve lojistik alanlarındaki gelişmelerle yerelin yarattığı değerler küresel tüketicilere kolaylıkla ulaştırılabilmektedir. Özellikle son dönemde “geleneksel, doğal, organik, ev işi, el işi” gibi etiketlerle yeniden büyülenen yerel ürünler küresel pazarın temel çekicilikleri haline gelmiştir. Buna karşılık hızla yaygınlaşan küresel hızlı yemek sektörü yerel mutfak geleneklerini etkilemek- tedir. E-yemek sektörü kapsamında yöresel mutfak geleneği fastfoodlaştırılırken küresel fastfood yiyecekler gelenekselleştirilerek yerelleştirmekte, bazen de füzyon ürünler ortaya çıkarılmaktadır. Nesneler internetinin de etkisiyle akıllanan mutfaklarda el ve ev işi yemekler yerine farklı türden (biyobaskı vb.) yemekler hazırlanmaya başlayacaktır. Bugün yemek yaparken anneler yerine tarama motorları ile yemek sitelerinden yardım alındığı gözlenmektedir. Burada internette el ve ev işi yemeklerinin satışını yapan gelenek temsilcisi kadın girişimcilerin var olduğuna dikkat çe- kilmelidir. Demokratikleşme, şeffaf yönetişim, sürekli çevrimiçilik ve enformasyon gibi yeni dönemin fırsatlarıyla sivil toplum alanında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Kentlerde ve yerelde gelenek kültürüil ilgili sivil toplum kurumlarının sayılarının ve faaliyetlerinin arttığı gözlenmektedir. Bu tür sivil toplum kurumların ait internet siteleri (Özdemir, 2006) gelenek kültürünün yeni canlanma ve paylaşım ortamları olarak belirginleşmeye başlamıştır. Farklı coğrafyalarda da olsa gelenek temsilcileri ve meraklıları bu tür internet sitelerini buluşma, görüşme, dahası etkileşim bağlamla- rına dönüştürmektedir. Diğer yandan Facebook’taki sülale gruplarının varlığı, bu açıdan oldukça dikkat çekicidir. Bireysel ve toplumsal yaşamda değeri belirleyen kültür gibi referans kaynaklarının yerini arama ve tıklanma araçlarının sayısal verileri almaya başlamıştır. Sözlü kültürde gelenek ve tem- silcileri sorunlara çözümler üreterek yaşamı yönlendirir. Bu işlevin teknolojik araç ve sistemlere geçişi, sosyo- kültürel değişmelerin de nedenlerinden biri olarak değerlendirilebilir. Diğer yandan yazılı/basılı kültürün meşakkatli kültürlenme sürecine karşılık internet kolaylıkla tüketilebilen, söz- de bilgece, kalıp içerikler sunar. Bugün ayaklı kütüphanelerden tarama motorlarına geçiş dönemi yaşanmaktadır. Kütüphaneler, uzaktan erişilebilen sanal-dijital bilgi ve belge merkezlerine/banka- larına dönüşmektedir. Eleştirmenlerden çok, tüketim sayıları (çok satanlar/ izlenenler vb.) kültürel yaşamı belirlemektedir. Bu belirtiler kağıt çağının kapanmakta olduğunu göstermektedir. Yine sığ ve yüzeysel kültürel içerikler aracılığıyla toplumun kitleselleştirildiği söylenebilir. Çok kere bu sığ- laşma, sözlü ve yazılı kültürün içerikleriyle örtülmeye çalışılmaktadır. Dolaşımdaki basit içerikler arasındaki saliselik geçişler, yaşamın temel kültürel faaliyeti haline gelmiştir. Bu süreç kültürel yaratıcığı köreltirken tüketiciliği yaygınlaştırmaktadır. Kültürel üretimde yaratıcının belirleyiciliği, tüketiciye devredilmektedir. Chatfield’in ifadesiyle kültürel üretim yetenekten bağımsızlaşmak- tadır (2012: 84). Kültürel üretim ve paylaşımın yönetimi sınırlı sayıdaki aktörün eline geçebilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx