Efsanevî Türk Hükümdarı Yama Kağan ve Türk Mitolojisi’nde Fatih Ata Hükümdar Motifii

167 Efsanevî Türk Hükümdarı Yama Kağan ve Türk Mitolojisi’nde Fatih Ata Hükümdar Motifi Gelenek, Görenek ve İnançlar ları ve Tibetlileri yenen Uygurlar, böylece tüm Doğu’yu hâkimiyetleri altına almışlardır. Ardından Bögü Han bir gece rüyasında ak giysili ve ak değnekli yaşlı bir adam tarafından ziyaret edilmiş, kendisine çam kozalağına benzer bir yeşim taşı verilmiş ve bu taşı sakladığı sürece zaferler ka- zanacağı söylenmiştir. Ordusunu toparlayıp Batı’ya sefere çıkan Bögü Han, Balasagun şehrini kurmuş ve ordularını tüm yönlere göndermiştir. Uygur orduları on iki yıl içinde bütün direnişleri kı- rarak Batı’yı da fethetmişlerdir (Juvaini 1997: 55-58). Benzer bir şekilde, Oğuz Kağan Efsanesi ’n- de Oğuz Kağan’ın düzenlediği seferler ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. 42 Bu efsanenin Uygurca yazılmış olan İslam-öncesi versiyonuna göre, doğaüstü iki kızla birlikte olmuş olan Oġuz Ḳaġan (Oğuz Kağan) hükümdar olduktan sonra büyük bir toy düzenlemiş, halkını dünyayı fethetmeye çağırmıştır. Ardından Oġuz Ḳaġan diğer hükümdarlara elçi göndererek kendisine bağlanmalarını buyurmuştur; bunlardan Altun Ḳaġan , bu talebi kabul ederek Oġuz Ḳaġan ’a bağlılığını bildirmiştir. Urum Ḳaġan ve Çürçet Ḳaġan bu talebi reddettikleri için Oġuz Ḳaġan tarafından bozguna uğra- tılmışlardır ve ülkeleri fethedilmiştir; Urum Ḳaġan kaçarken, Çürçet Ḳaġan öldürülmüştür. Oġuz Ḳaġan ayrıca Sındu (Hint), Taŋġut (Tangut) ve Şaġam (Şam/Suriye) ülkelerini de fethetmiş, son olarak da Bar ḳ an adındaki bir yerin hükümdarı olan Masar Ḳaġan’ı yenerek kaçmasını sağlamış ve ülkesini ele geçirmiştir (Bang-Rahmeti 1936: 16-29). Oğuz Kağan Efsanesi ’nin Reşidüddin tarafından aktarılan İslamî versiyonunda ise Oğuz Han ( Oġuz Ḫan ), Allah’a inanmayı redde- den babası Kara Han’la ve akrabalarıyla yetmiş beş yıla yakın savaşmıştır. Kara Han savaşta öldürülmüş ve takipçileri doğuya kaçarak sonraki Moğolları oluşturmuşlardır; Oğuz Han ise Ta- las ve Sayram’dan Buhara’ya kadar olan bölgeleri ele geçirmiştir. Oğuz Han’ın bundan sonra sefere çıkarak yenip fethettiği bölgeler, şehirler ile halklar ise Derbend, İt Baraklar, İran, Gur ve Guristan, İsfahan, Turan, Suriye, Mısır, Anadolu, Franklar ve diğerleridir (Rashiduddin Fazlullah 1998-I: 29-31). Bu efsanenin Ebulgazi Bahadır Han tarafından derlenip yazıya Çağatayca akta- rılan diğer İslamî versiyonunda da Oğuz Han’ın babası ve akrabalarıyla savaşıp onları yendiği, Kara Han’ın öldürüldüğü, Oğuz Han’ın pek çok bölgeyi fethettiği anlatılmıştır. Oğuz Han yetmiş iki yıl boyunca kendi soyundan olan Moğollar ( Moġol ) ve Tatarlar ile savaşıp yetmiş üçüncü yılda ne kadar destanda kadının babasının insan olduğu söylenmişse de Ögel, kuğunun kutsallığın ve Tanrı’nın sembolü olması nedeniyle bu kadının Tanrı’nın bir kızı olabileceğini belirtmiş, kadının adındaki Ay ’ın ise Türk Mitolojisi’ndeki ay motifiyle bağlantısına işaret etmiştir (1993-I: 536-538). Türk ve dünya mitolojilerindeki kuğu motifi için bkz. Ögel 1993-I: 492-493. Ay Çörek’in kuğu olup gideceğine ilişkin anlatıda tasvir edilen “don değiştirme” yani şekil değiştirme (metamorfoz/başkalaşma) motifi için bk. Ögel 1995-II: 133-143 ve Ergun 1997-I: 167-360. Yine Er Töştük Efsanesi ’nde, bir bey olan Er Töştük’ün yeryüzündeki gerçek eşi Kençeke Hatun’un yanı sıra, yeraltında yaşayan Urum Han’ın kızı Ak Çenem’le de evlendiği anlatılmıştır. Ancak Er Töştük, yeryüzüne çıktığı zaman eski eşi Kençeke Hatun’a geri dönmüştür (Ögel 1993-I: 540). Efsanede, Er Töştük’ün Agay Han’ın kızı Kençeke Hatun’la evlenmeden önce, bir hırsızı kovalarken Bek Toro adında çok pis bir kızın çadırına misafir olduğu anlatılmıştır. Er Töştük kızın pisliğinden tiksinse de orada kalmış ve gece yarısı uyandığında baştan aşağı altın ile gümüşle süslenmiş çadırda çok güzel bir kızın yanında uyuduğunu görmüştür. Kızla birlikte olmak isteyen Er Töştük’ün bu isteği ise, uykusundan uyanan kız tarafından geri çevrilmiştir (Ögel 1993-I: 542-543). Er Töştük, ilk eşi Kençeke Hatun’la evlendikten sonra yeraltına düştüğün- de Kırım Han’ın kızıyla ve sonra Urum Han’ın kızı Ak Çenem’le evlenmiştir (Ögel 1993-I: 544-545). Efsanenin sonrasında da Er Töştük’ün yeryüzüne çıkarak Kençeke Hatun’a dönüşü anlatılmıştır (Ögel 1993-I: 546-547). 42  Ögel, bu efsane ile Manas Destanı ’nı karşılaştırmış, Manas’ın Oğuz Kağan’ın tersine büyük seferler düzenleyen, dünya fatihi olan büyük bir hükümdar değil, yalnızca akınlar ve yağma seferleri düzenleyen ve daha dar bir coğrafyada etkin olan basit bir kabile reisi olduğunu yazmıştır. Ona göre, Manas Destanı ’nın bazı yerlerinde Oğuz Kağan Efsanesi’nin, bazı yerlerde de Moğol efsanelerinin taklidi yapılmıştır (1993-I: 495-500, 509, 511-512, 536-537). Ögel ayrıca, Oğuz Kağan Efsanesi ’nin derlenilip yazıya geçirilmesinden çok daha önceki anlatılarda belki de Oğuz Kağan’ın göklerde yaşayan bir kahraman olup, sonradan Türk Mitolojisi’nde yeryüzüne indirilmiş olabileceğini belirtmiştir (1993-I: 432).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx