Efsanevî Türk Hükümdarı Yama Kağan ve Türk Mitolojisi’nde Fatih Ata Hükümdar Motifii
157 EFSANEVÎ TÜRK HÜKÜMDARI YAMA KAĞAN VE TÜRK MİTOLOJİSİ’NDE FATİH ATA HÜKÜMDAR MOTİFİ Yrd. Doç. Dr. Hayrettin İhsan ERKOÇ 1 1. Yama Kağan Moğolistan’da 8. yüzyıldan kalma Eski Türk yazıtlarından birisi olan Ongi (Ongin) Yazı- tı’nın 2 1. satırında, Türklerin (Göktürkler/Tujue 突厥 ) 3 atası Yama Ḳaġa n’ın 4 fetihleri anlatılmakta- dır. Buna göre Yama Ḳaġan , dört tarafı derleyip toplamış, almış, ele geçirmiştir; o han öldükten sonra ise ülke elden gitmiş, mahvolmuştur (Erdal 2011: 364, 372; Ölmez 2012: 190, 192). Yazıtta geçen bu Yama Ḳa ġ an ’ın kimliği konusunda, ileride ayrıntılı bir şekilde değineceğimiz üzere bu- 1 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Çanakkale/TÜRKİYE, h.ih - san.erkoc@comu.edu.tr ve ihsan_erkoc@yahoo.com 2 Literatürde Ongin Yazıtı olarak da geçen Ongi Yazıtı’nın tarihlendirilmesi konusunda farklı görüşler öne sürülmüştür. Yazıtı ilk okuyan kişi olan Radloff, yazıt üzerine yaptığı ilk çalışmada bu yazıtın İkinci Türk Kağanlığı’nın kurucusu İltėriş Kağan’a (682-691 yılları arasında hükümdar) ait ve dolayısıyla bilinen ilk Türk- çe yazıt olması gerektiğini düşünmüştür. Radloff ayrıca bu hükümdarın 693’te öldüğünü belirtmiştir (1987-I: 246). Ancak Radloff sonradan bu düşüncesinden vazgeçerek, yazıtın Bilge Kağan’ın döneminin (716-734) başlarına, 716’ya tarihlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir (1987-II: ix). Pelliot (1929: 205-207) ve Cen (1958-I: 325) ise İltėriş Kağan’ın 693’te değil, 691’de öldüğünü ortaya koymuşlardır. Orkun yalnızca yazıtın 8. yüzyıl- dan kalma olduğunu yazmış ve kesin bir tarih vermemiştir (1994: 127). Radloff’un kendi ilk görüşüne yaptığı düzeltmeyi ve Pelliot’nun İltėriş Kağan’ın 691’de öldüğünü ortaya koyduğunu fark edemeyen, kağanın 693’te öldüğünü düşünen Bernştam, Radloff’un ilk çalışmasının izinden giderek bu yazıtın ilk Türkçe yazıt olduğunu belirtmiş ve yazıtı 704’e tarihlendirmiştir (Clauson 1957: 180). Clauson’a göre yazıt, 732 ve 734’ün sonları arasında yazılmıştır (1957: 192). Gumilyov, yazıtın 716’dan hemen sonra dikildiğini düşünmüştür (2002: 337). Racabov, bu tarihlendirmeyi kabul etmemiş ve yazıtın İltėriş Kağan’ın döneminde, muhtemelen 689’da ya da 692’de dikildiğini ileri sürmüştür (2008: 232). Bazin, yazıtın yazılış tarihinin büyük olasılıkla 720 olduğunu düşünmüştür (Aydın 2008: 23). Benzer bir şekilde, Sertkaya’ya göre yazıt 719-720 yıllarında dikilmiş olabilir (1995: 318). Dobrovits’e göre bu yazıt 740’ta dikilmiş olup, İkinci Türk Kağanlığı döneminin en sonuncusu olmalıdır (2001: 150). Berta, Clauson’ın görüşünü kabul etmiştir (2010: 205). Rybatzki’ye göre ise bu yazıt İkinci Türk Kağanlığı döneminde değil, Ötüken Uygur Kağanlığı’nın ilk yıllarında 744’te ya da 756’da yazılmış olabilir (2000: 209). Yazıtın tarihlendirilmesi konusunda Erdal, Berta’ya katıldığını belirtmiştir (2011: 371). 3 Türkiye’de genellikle Göktürk ya da Köktürk olarak adlandırılan bu halkı ve kurdukları devleti akademik çalışmalarda doğrudan kendi adları olan Türk şeklinde anmak konusunda son zamanlarda önerilen uygula- maya biz de katılmaktayız (Erkoç 2017: 37). 4 Radloff, bu unvanı Yamı Ḳ a ġ an olarak okumuştur (1987-I: 246-247). Radloff’un yazıtın 1896’da yayımla- dığı rötuşsuz ve rötuşlu fotoğraflarından rötuşlu olan fotoğrafta, bu unvan Yamı Ḳ a ġ an şeklinde görülmektedir (Ölmez 2012: 194). Orkun (1994: 128), Clauson (1957: 182, 188), Tekin (1968: 255, 291), Dobrovits (2000: 147), Rybatzki (2000: 209), Berta (2010: 208, 212, 217) ve Aydın (2008: 23, 31-32), bu unvanı Radloff’a uygun olarak Yamı Ḳ a ġ an şeklinde vermişlerdir. Malov runik metnin neşrinde Yamı Ḳ a ġ an biçimine sadık kalırken, transkripsiyonda ve Rusça çeviride bu unvanı Bumın Ḳ a ġ an şeklinde yazmıştır (1959: 7-9). User (2009: 468) ve Ölmez (2012: 190, 194) de bu unvanı Yamı Ḳ a ġ an şeklinde okumuşlar, ancak yazıtta unvanın Ya- hecesinin olduğu yerin okunmasının problemli olduğuna işaret etmişlerdir. Ōsawa ise, Ramstedt’in ve Yadrintsev’in yazıttan aldıkları kopyalarda bu unvanın Yama Ḳ a ġ an olarak yazıldığının görüldüğünü belirtmiş, yazıtın metnini yayımlarken unvanı bu şekilde vermiştir (2011: 168, 176-177). Esasında Thomsen ve onun asistanı Wulff da bu unvanı Yama Ḳ a ġ an olarak okumuşlardır. Erdal, Yama kelimesinin “denilen” anlamında ayma ve “saygı gösterilen” anlamında ayama olarak da okunabileceğine işaret etmiş, ancak Thomsen’a ve Wulff’a uygun olarak bu unvanı Yama Ḳ a ġ an şeklinde okumuştur (Erdal 2011: 364, 366, 372).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx