Eskişehir’de Bir Ziyaret Fenomeni Olarak Evsim Baba Etrafında Oluşan İnan ve Uygulamalar Üzerine

228 Doç. Dr. Adem KOÇ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Norbert C. Brockman (2011: XIII-XIV), kutsal mekânları menşe bakımından genel olarak dokuz kategoriye ayırır: 1.Peygamber, evliya veya tanrı hayatındaki olaylarla kutsanmış yerler 2.Mucize ve şifa yerleri 3.Doğaüstü güçlerin veya hayaletlerin görüldüğü yerler 4.Özel dini ritüellere ithaf edilen bölgeler 5.Evliya mezarları 6.Mucizevi heykel, ikon (dini resim) veya kalıntı türbesi 7.Tanrıların atalardan kalma veya efsanevi ikametgâhları 8.Doğanın mistik gücünün ve enerjisinin tezahür ettiği yerler 9.Bir dini topluluk için dönüm noktası olan kötülük işareti taşıyan yerler Diğer kutsal mekânlar ritüel kullanımlarına göre tanımlanır: tören alanları, sınırtaşları, araştırma yerleri, erginlenme/kabul/inisinasyon yerleri, mezar yerleri vb. (Davidson-Gitlitz 2002: 543). Brockman’ın tanımladığı kutsal mekânların dönüştürücü zor mekânlar olduğu ilişkisi kurula- bilir. Eliade’nin şu tezi zor mekân olgusunu açıklamaya yeterli gözükmektedir: “Merkeze giden yol ‘zorlu bir yoldur’ (durohana) ve bu gerçeklik düzeyinde doğrulanmaktadır: tapınağın zorlukla çıkılan katları (sözgelimi Borobudur); kut- sal mekânlara (Mekke, Hardvvar, Yeruşalim) hac seferi; Altın Post, Altın Elma- lar, Hayat Otu’nu bulmak için girişilmiş kahramanca ve tehlike dolu yolculuklar; labirentlerdeki gezintiler, kendi benliğine, varlığının ‘merkezi’ne giden yolu ara- yan kişinin karşılaştığı zorluklar ve diğer birçokları. Yol zahmetlidir, tehlikelerle doludur, çünkü dindışı olandan kutsal olana, geçici ve yanıltıcı olandan gerçeklik ve ebediyete, ölümden yaşama, insandan tanrıya geçiş ayinidir. Merkeze ulaşmak kutsallaşmaya, erginleşmeye (inisiyasyon) hak kazanmaya eşittir; dünün dindışı ve yanıltıcı varoluşunun yerini yeni bir varoluş, gerçek, kalıcı ve etkin olan yeni bir yaşam almaktadır.” (Eliade 1994: 31) Velinin mezar veya türbesi, genellikle bulunduğu yerin normal mezarlığında yer almaz; dikkat çekecek bir mevkide yahut yol kavşaklarında, kasaba, köy veya şehirlerin en işlek yerleri- ne yakın mahallerde yapılır. Çünkü buralar kültün icra edildiği, yani ziyaretlerin kendine mahsus merasim ve kurban işlemlerinin yapıldığı yerler olması dolayısıyla halka açık vasıfta bulunması gerekir (Ocak 1992: 7). Velînin türbesinin veya mezarının günümüzden çok önceleri ve mezarının özenle yapılmış olması, genellikle velînin çok itibarlı olduğuna, bütün bir toplumun katıldığı bir kült olduğuna işaret eder. Ancak ücra yerlerde kalan mütevazî bir mezar sahibi velîye ait kült ise

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx