Gaziantep’te Kentsel Dönüşümün Mahalle Kültürüne Etkisi

317 Gaziantep’te Kentsel Dönüşümün Mahalle Kültürüne Etkisi Genel Konular lanılmıştır. Havara taşının kullanmasının nedeni ise; iklim ile ilişkilidir. Yazın serin kışın ise; sıcak etkisinin olmasındandır. Kenar Semtlerde/Gecekondularda ise; birden çok malzeme (tuğla, taş, piriket vd.) kullanılmış ve bu bölgelerin de kendine özgü mimarisi vardır. Pencereler ve kapılarda ahşap kullanılmış ve süslemeler de genellikle kapı ve pencerelerde yoğunlaşmıştır. Kentsel dönüşümle birlikte Antep evlerinin mimari tarzı değişmiştir. Yukarıda bahsettiğim durumlar dönüşümle birlikte yapılan evlerin hiçbirinde bulunmamaktadır. Avlu, eyvan görünmesi için balkon yapılmış fakat daha önce avlularda yapılan faaliyetler balkonlarda yapılamamakta- dır. Kentsel dönüşümle şehir mimarisi dikey uzanmış, 2-3 katlı evler yerini 10-15 katlı evlere bırakmıştır. Geleneksel sivil mimaride evler kullanım durumlarına göre büyük yapılmıştır. Kentsel dönüşümle yapılan evler küçük ebatlarda ve kullanışsız bir durumda yapılmıştır. Duvarlar tek tip pirket, tavan-taban ise; betonarme olarak yapılmıştır. Doğrudan olmasa da dolaylı olarak bu durum farklı nedenlere de yol açmaktadır (Örneğin; hastalık gibi). Mekânlarda meydana gelen değişim sosyal, kültürel, gastronomi, ekonomi vd. konularda da değişmelere neden olmuştur. Sosyal değişime örnek vermek gerekirse; Gaziantep evleri 2-3 katlı olduğu için aynı evde 2-3 kuşak yaşamakta ve ataerkil aile yapısı hâkimdir. Kentsel dönü- şümle bu durum değişmiş, evler küçülmüş bunun sonucunda aileler küçülmüştür. Sosyal Bağlamda Mahalleye Etkisi: Toplumsal/sosyal bağlamda mahalle; içinde ihtiva ettiği ev, cami, okul, sokak, kahvehane vd. mekânların işlevleri doğrultusunda sosyal bağların kurulduğu, komşuluk ilişkileri gibi samimi-sıcak ilişkilerin olduğu yerleşim yeri olarak tanımlanır. Gaziantep’te sokaklar ve bağlı olduğu mahalleler ayrılmaz bir bütünlük taşırlar. Dolayısıyla mahalle kültürü sokaklarda vuku bulur. Sokakta mahalle içinde anlam kazanır. Sokaklar kentin karakterini ve kentin kimliğini yansıtır. Gaziantep’te komşuluk, hayatın her döneminde canlılığını sürdürdüğü gibi kendini daha da belirgin gösterdiği anlar, dönemler vardır. Bayramlar, ölümler, sahreler/piknikler, düğünler, kutlamalar, yolculuklar, dini ve milli önemli günler, askere, hacca, okumaya, uğurlamalar ve kar- şılamalar sırasında komşuluk, kendine özgü kurallarını davranış haline dönüştürmeyi zaruri kılar. Komşuluk, aile bağlamından sonra en güçlü sosyal bağ niteliği taşır. Komşuluk kavramını, komşuluğun niteliğini ve önemini anlatan atasözleri üzerinden ta- nımlamak mümkündür. Örneğin; “Ev alma komşu al” sözü evin niteliğinden çok evi aldıktan son- ra mekânsal zorunluluktan doğan komşuluk ilişkilerinin niteliğinin önemli olduğunu vurgularken, “Komşu komşunun külüne muhtaç” sözü ise insanın doğası gereği kendi kendine yetemeyeceğini ve dolayısıyla diğer insanlarla birlikte ilişki kurarak kendini ve ihtiyaçlarını tamamlayabileceğini vurgulayarak, komşuluk ilişkilerinin ve toplumsallığın önemini ifade etmektedir. Gaziantep’te komşuluk sadece aynı sokağı paylaşmak değildir. İmece usulü yapılan kış hazırlıkları, avluda/eyvanda/sokakta içilen ikindi çayları, koyu sohbetler, ikram edilen yemekler komşuluk ilişkilerinin canlılığına işarettir. Hemen hemen her mahallede bulunan kahvehaneler sadece boş zamanların geçirildiği mekânlar olmayıp insanların dertlerini, sıkıntılarını, acılarını ve sevinçlerini paylaştıkları, gündemi, sporu, siyaseti vd. konuları konuştukları birer sosyal mekân- lardır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy