Gelenek, Görenek ve İnançlar

369 GÜNÜMÜZDE PERFORMANS ETKİNLİĞİ OLARAK MEVLEVİ SEMÂSI Yrd. Doç. Dr. Hülya UZUN Giriş Mevlevi seması Mevlevîlikte, dini ritüeller arasında önemli bir yere sahiptir. Hz. Mevlânâ semâya Şems ile karşılaşmalarından sonra başlamış, zamanı, saati ve yeri belli olmadan, cez- beye gelerek semâ yapmıştır. Belli bir kurala bağlı kalmadan, kendini etkileyen herhangi bir ses ile sema yaptığı gibi, üzüldüğünde veya sevindiğinde de sema yaptığı başta Eflaki olmak üzere birçok yazılı kaynaklarda anlatılmıştır. Bununla ilgili rivayetler de vardır ve bunlardan en bilineni kuyumcu Selahaddin Zerkubî’nin dükkânının önünden geçerken Selahaddin’in altınlara vurduğu çekiç sesinden etkilenerek, dükkânın önünde yaptığı semâ ile ilgili olanıdır. Semâ nedir? Öncelikle semâ kelimesi üzerinde durmak ve Mevlevîlikte ne anlama geldiğine bakmak gerekir. Semâ kelimesi anlamını, tasavvufî ve tasavvufî olmayan olarak ayırmak mümkün olabilir. Çünkü tasavvufla ilgilenmeyen kişilerin semâ deyince aklına gelen ilk anlam genelde, “gökyüzü, semâ”dır. Oysa semâ, sm kökünden sam ve sim gibi mastar olup; “işittirmek, işitmek, dinlemek, işitilen söz gibi” anlamlara gelmektedir (Yöndemli 2007; 223) ve “duyma, işitme” olarak tanımla- nır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2