Gelenek, Görenek ve İnançlar
383 Halk Hayatında Ebeler Gelenek, Görenek ve İnançlar Bazı ebeler kapıdan içeriye geçerken kibrit yardımıyla ateş yakarak geçmişler, ateşi “cin geçmesin” diye kendi bacaklarının arasından da geçirmişler, yani doğum bekleyen kadın yanına ateş yoluyla temizlenip yaklaşmışlardır. Bu inanç Tatar milletinde halâ gücünü kaybetmeyen “yeni doğan çocuğu cinler değiştire- bilir” şeklindeki inançla ile bağlantılıdır. Bugün de Tatar toplumunda kırk gününü doldurmayan çocuk yalnız, tek başına bırakılmaz. Tatar halk edebiyatında cin değiştiren çocuklar hakkında çok sayıda masal ve efsaneler de mevcuttur. Doğumu kolaylaştırmak amacıyla, sancıları başlayan anneye ebe bal tattırır, beline masaj yaparmış. Bu şekilde anne vücudu doğuma hazırlanmıştır. Bu tür çabalara rağmen, çocuk gecikirse, ebeler farklı ayinler yapmışlardır. Örneğin; kadı- nın saç örgüsü sökülmüş, kocasının pantolonunu yere sermişler ve kadını pantolonun üzerinden atlatmışlar, kapıyı açıp; Kısıldım, kısıldım, Sıkıştım, sıkıştım, Alla, buşalt, kısıldım. Allah’ım, boşalt, sıkıştım, diye bağırırlarmış (Bayazitova, 181). Folklor eserlerinde ebelerin anne karnındaki doğacak çocukla konuştukları da ele alın- mıştır. Mesela; “Ak Kübek” (Ak Köpük) destanında ebeler, dünyaya gelmek istemeyen çocuğu düzgün şekilde doğmaya ikna etmeye çalışmışlar. Onlar doğumda ters gelen bebek Ak Köpük’e, olması gereken şekilde doğduğu takdirde, altın ve gümüş vaadinde bulunurlarmış. Altın biş ӗ k keb ӗ r salıp, Altın beşiğe bir koyup Biler id ӗ k Köbeyn ӗ , Kundaklardık Köbey’i Köm ӗ ş biş ӗ k keb ӗ r salıp, Gümüş beşiğe bir koyup Biler id ӗ k Köbeyn ӗ . Kundaklardık Köbey’i. (Radlov, 45). Destanın ikinci bir versiyonunda Ak Köpük, kendisi ebelere müracaatta bulunur: Arı ultırın, inel ӗ kler, Oraya oturun ebeler, Bire ultırın, inel ӗ kler. Buraya oturun ebeler! (Radlov, 143). Bu motif belli bir seviyede gerçeği yansıtmaktadır. Zira ebeler, doğacak çocukla konuşur- ken daima tatlı dil kullanmış, güzel kelimeler ile onları ikna etmeye çalışmışlardır. Dünyaya yeni gelen çocuğu ebe çok dikkatle incelemiştir. Ses çıkarmadığı takdirde ebe, çocuğun iki ayağını yukarı tutarak arkasına vururmuş. Yanındaki birisi o zaman tas ve tabak gibi nesnelere vurarak ses çıkarırmış. Bu olaydan sonra çocuk bağırarak ağlamaya başlarmış (Bayazitova, 172). Bitkin şekilde dünyaya gelen çocuğu iyileştirmek için çeşitli dualar okunur ve üfürük yapılırmış.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2