Genel Konular

299 “AZRAİL” İNANCININ TÜRK HALK KÜLTÜRÜNE YANSIMALARI Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK 1 Giriş Doğum, evlenme ve ölüm, insan hayatının üç önemli geçiş dönemidir. Günümüzde, ge- lenek halini almış olan çoğu inanış, ayin ve törenler, bu üç döneme bağlı olarak yaşatılan çeşitli uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, geçiş dönemlerinin üçüncüsü olan “ölüm” ritüeli üzerinde durularak “Azrail” inancı ve bu inancın halk kültürüne yansımaları çeşitli örneklerle değerlendirilmeye çalışılacaktır. Doğan her insanın vakti geldiğinde öleceği herkesçe bilinen bir gerçektir. Ancak doğum kadar tabii olan ölüm, çoğu insan için korkulan, kaçınılan ve engellenmek istenen bir durum olmuştur. Halk arasında, korkulan ve günah sayılan bazı varlıkların/olayların adının anılmama- sı bilinen bir gerçektir. Adı anılan varlıkların/olayların başa geleceği veya uğursuzluk getireceği korkusuyla söylenmemesine dikkat edilir. İşte bunlardan biri de ölümdür. “Ölüm” kelimesinin ürkütücü havasından kaçınan ya da sevdiklerine bu durumu yakıştıramayan bazı insanlar, bunun yerine; “göçtü”, “geçindi”, “Hakk’a yürüdü”, “vuslata erdi”, “uçmağa vardı”, “uçtu”, “rahmetli oldu”, “canı çekildi”, “can verdi”, “vadesi doldu” vs. gibi ifadeleri tercih ederek ölüm gerçeğini kabullen- meyi zamana bırakmışlardır. Çevresinde pek sevilmeyen bazı insanların ölümünü ise mizahî bir havaya büründürerek; “adres değiştirdi”, “tahtalı köyü boyladı”, “imamın/Azrail’in kayığına bindi”, “kalıbı dinlendirdi”, “nalları dikti” vs. gibi sözlerle ifade edenler de vardır. 1  Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü - ELÂZIĞ e-mail: esmsimsek@gmail.com

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2