Göstermeci Tiyatro-Açık Biçim Ve Kent-Köy Tiyatrosu Geleneğimizi Oluşturan Türler Arasındaki Benzerlikler

268 Prof. Dr. Nurhan TEKEREK T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Göstermeci Tiyatro- Açık Biçim Soyutlama estetiğinin tiyatro alanına yansıdığı anlatım yollarından biri, temeli özdeşleşme- yi kırmaya dayanan Göstermeci Tiyatro- Açık Biçim’dir. Göstermeci Tiyatro- Açık Biçim seyirciye, sürekli gösterilen gerçeğin bir oyun olduğunu çeşitli yöntemlerle anımsatır. Öncelikle bütünlüklü ve özdeşleşmeye hizmet eden sıkı dokulu yapının tersine, parçalı yapı ve gevşek dokulu bir anlatım yolu tercih edilir. İçerik olarak bir durumu ortaya koymak ya da genel bir tablo sunmak amaçlandığı için, kurgu parçalarla ilerler. Bütünlüğü kırmak için kullanılan bir başka yöntem de, tiyatro gerçeğini sürekli seyirciye anımsatmaktır. Gösterilen ya da oynanan, hayatın birebir kop- yası değil yorumlanmış bir halidir, yani tiyatrodur. Bunu anımsatmak için, bütünlüklü tiyatronun özdeşleşmeyi güçlendiren ayrıntılı dekor anlayışının yerine, oyun alanında yalın olan tercih edilir ve o durumu en iyi ifade eden parçalar kullanılır. Bütünlüklü tiyatroda olduğu gibi olay belli bir zaman diliminde, belli bir mekânda başlayıp, düğümlerle gelişip sonuçlanmaz. Tersine her parça farklı bir zamanda, farklı bir mekânda geçebilir. Dans ve müzik, parçaları birbirinden ayırmak ya da yorumlamak adına kullanılan önemli bir unsurdur. Oyunun mutlaka çerçeve-kutu sahnede oynanması gerekmez. Seyircinin çepeçevre kuşattığı herhangi bir alanda da oynanabilir. Çünkü amaç seyircinin oyunla özdeşleşmesi değil, oyunu izleyip, dahası katılıp, düşünmesi ve yorum yapmasıdır. Yani Göstermeci Tiyatro’nun dinamik ve katılımcı bir seyircisi vardır. Kişileştirme- de genellemesine bir kişileştirme vardır. İroni, grotesk ve fantastik olandan bolca yararlanılır. Çünkü oyun alanında gösterilen her şey bir tiyatrodur ve amaç seyirciye bir durumu enine boyuna anlatmak, göstermektir (Tekerek, 2001). Benzerlikler Kent tiyatrosu geleneğimizi oluşturan Karagöz, Ortaoyunu ve Meddahlık ve köy tiyatrosu geleneğimizi oluşturan Köy Seyirlik Oyunları’nı da, özellikle estetik açıdan rahatlıkla Göstermeci Tiyatro- Açık Biçim anlayışı içinde değerlendirebiliriz (Tekerek, 2011). Köy Seyirlik Oyunlarımız kaynağı itibariyle ritüel kökenli ve dolayısıyla köylünün kendi arasında, belli günlerde, belli kural- larla yansıladığı oyunlar olduğu için, doğal olarak köylünün içinde yaşadığı mevcut koşullar da, gösterilerin göstermeci biçimde sunulmasına etki eder. Köyde bulunan herhangi bir boş alan, meydan, tarla, köy evi bahçesi, avlu, geniş bir oda gibi mekanlar oyun alanı olarak seçilir. Oyun- lar belli günlerde oynandığı, töresel ve törensel olduğu için, gönüllü katılım esası içinde, oyna- yanlarla seyredenler arasında mutlaka organik bir ilişki vardır ve seyredenler de, oynayanlar da her şeyin bir oyun olduğunu bilir. Köylünün toprakla ve hayvanlarla, yani doğayla sıkı ilişkisi nedeniyle, doğanın unsurları da oyunun içinde mutlaka yer alır. Koyun, keçi, inek, eşek, at, deve, keçi, köpek, çekirge, kartal, kuş vb. gibi pek çok hayvan, postlarıyla ya da basit araç-gereçlerle köylüler tarafından canlandırılır. Oyunlara yardımcı araç-gereçler oyuncular tarafından yansıla- nır. Örneğin bir iskemle lazımsa, oyuncu eğilir iskemle olur. Değirmen yansılanacaksa oyuncular kol kola girip çember olur ve değirmeni canlandırır. Bir ayakkabı nargile olabilir, bir merdiven ve iki oyuncu deveyi yansılayabilir. Özetle köylünün kendi koşulları içinde buldukları araç-gereçlerle pek çok durum ve olay canlandırılabilir. Oyuncular köylünün içinden hünerli olan insanlardır. Er- kek oyunlarında erkek oyuncular kadınları, kadın oyunlarında kadın oyuncular erkekleri yansıla- yabilir. Dans ve müzik köy seyirlik oyunlarının vazgeçilmez bir unsurudur. Başlangıçta törensel ve büyüsel amaçla oynanan bu oyunlara zamanla eğlendirme amacı da katılmış ve giderek güldürü

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz