Ihlara Vadisi ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı
117 Ihlara Vadisi Ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı Maddi Kültür tekniğinin daha sonra yayılmaya başladığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Kayaya oyma konutlardan yığma konutlara yoğun olarak 19. yüzyılda geçildiği bilinmektedir (Ulusoy Binan, 1994: 64).William Francis Ainsworth 1842 tarihinde kaleme aldığı Travels and Researches in Asia Minor, Mesopotamia, Clialdca and Armenia isimli eserinde 19. yüzyılda II. Mahmut’un sal- tanatının son zamanlarında hükümetin Kayseri ve Nevşehir illeri yöresindeki köylülerin mağara ve oyukları terkedip bölgede kurulmakta olan yeni kasabalara yerleşmeleri için teşvik etmeye başladığını yazar (Augustinos, 2011:111). 1839 yılında Gelveri’yi gören Ainsworth, insanların kayaların yüksekçe kısımlarına doğru ön yüzleri inşa edilmiş geri kalan kısımları kayaya oyma yani “karma teknikle meydana getirilmiş olan” evlerde oturduğunu kaydeder (Ulusoy Binan, 1994: 45). 7. Örtü Sistemi Yörede “kemer” ve “ağaç örtü/örtme” olmak üzere iki temel örtü sistemi vardır. Kemer örtü, dikdörtgen ya da kareye yakın dikdörtgen planlı bir mekânın üzerine 1-1,5 metre arayla kurulan yarım metre genişliğindeki sivri ya da yarım yuvarlak taş kemerlerin üzerine kapak taşı olarak adlandırılan dikdörtgen kesitli düzgün taşların yerleştirilerek kemer aralarındaki açıklıkların örtülmesi suretiyle oluşturulan bir tür iptidai tonozdur. Kemer örtü “atkı kemerli tonoz” olarak nite- lendirilebilir (Ulusoy Binan, 1994:177). Kemerlerin oturtulduğu yan duvarlar diğer duvarlara göre daha kalın tutularak çatılan kemerlerin açılması önlenmiştir. Ağaç örtü ise, mertek adı verilen yatay ağaç elemanların üzerine tahta çakılması ve toprak çekilmesi ile meydana getirilen düz toprak damdır. Düz damlar, sıcak mevsimlerde kışa hazırlık faaliyetlerinin bir kısmının icra edildiği mekânlar olarak da değerlendirilmiştir. Örneğin bazı taze yiyecekler damlara serilerek kurutulması sağlanmıştır. İster kemer örtü ve isterse ağaç örtü olsun yörede uygulanan geleneksel örtü kaplaması eğim verilmiş olan topraktır. 8. Geleneksel Yapı Ustaları ve Yapı Ustalığı Ihlara Vadisi ve çevre yerleşimlerde mimarlık faaliyetlerinde görev alıp yapıcılık işlerini bir meslek olarak icra eden kişiler genellikle usta ve bazen de yapıcı olarak adlandırılır. Yapı ustaları yapı işçiliği, yapı kültürü ve geleneksel mimarlık bilgisini taşıyan, maddeye büründüren ve geç- mişten günümüze nesilden nesile aktaran kişilerdir. Yapı ustalığı esasında bir zanaat, yapı ustası da bir zanaatkârdır. Ancak bu zanaatın bir atölyesi bulunmamaktadır. Daha doğru bir ifadeyle yapı ustasının atölyesi inşaat sahasıdır. Yörede inşaat işlerinde çalışan yapı esnafını ocaktan taş çıkartıp satanlar, say ustaları 4 , bina ustaları, marangoz/dülgerler 5 ve sıvacılar olmak üzere beş ana gruba ayırmak mümkündür. 4 “kayayı oyan usta ayrı, onlar kulüğülen oyarlardı. Onu başlardı, devamını, girerdi oraya, çalış ta çalış. Yirmi santim genişliğinde, elli santim derinliğinde burayı deşerdi. Ondan sonra çivilerdi, o daşı düşürür, bi daha bi daha, işte böyle.” (K.K.2). 5 “…o zamanlar ustalar vardı benim gibi böyle yapı ustası gibi, ağaç ustası. Onları getirirlerdi, onlar, şeyi yok, elinde pilanya bi şiy yok, paltayla yonarlardı, elinde bi köstere didikleri varıdı onunla öyle düzeltirlerdi, kapıyı pencereyi onunla yaparlardı…” (K.K.2). “O zaman köylerde marangoz varıdı. Cemal usta varıdı, Macar İprahim dirlerdi bi usta varıdı, bunlar güzel
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy