Ihlara Vadisi ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı
126 Mahmut DAVULCU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Ustalar yir, ameleler yir, gendileri yir. Komşulara verirler..İçine korlardı şeyini. İçine, kemığıni. Duvarın içine. Kemığıni duvarın içine korlardı nazar değmesin diye. Iğır kemığıni. Eğır kemığıni, eğır. Onu korlardı. Hayvanın kaburgası.” (K.K.3). Ihlara Beldesi’nde Rumların binaların temellerine madeni para attıkları, bu paraların yıkı- lan bina temellerinden çıkartıldığı anlatılmıştır 14 . Yörede inşaatın bitiminde ustaların bahşiş iste- mesi ve evi yaptıran kişinin ustalara bir bahşiş vermesi yaygın bir gelenektir. “(Bahşiş için) Ağanın onüne çekiç atardık, duşmanının ömrü bu kadar ol- sun derdik. Bizim gunümüzde öyleydi. Duşmanının ömrü bu kadar olsun derdik, çekici atardık. Verirse verir, vermezse tamam yoh. Yani senin, sana, seni kotü- leyenin ömrü bu kadar kısa olsun dirler. Evi bitirdikten sonra çekici getirir ağanın onüne atardık. Düşmanının ömrü bu kadar olsun derdik. Gayri isteğine gore, verir. Para virir. Bahşiş virise virir, virmezse yok. Veren de olur vermeyen de.” (K.K.8). Binaların nazara korunması amacıyla kemerlerden birisine içi boşaltılmış olan bir yumurta ve bunun yanı sıra nazar boncuğu, nal, iğde çalısı, üzerlik asılır. Ihlara Beldesi’nde yeni inşa edilen bir eve Perşembe günü taşınmanın hayırlı olacağına dair bir inanış vardır. Evin eşiğine oturmak genellikle uğursuz sayılır. Eşiğe oturmanın günah olduğuna, eşiğe oturanlara cin veya şeytan musallat olacağına dair inanışlar tespit edilmiştir. Sonuç Türkiye’de yapı ustalarının ve yapı ustalığının tarihi henüz yazılmamıştır. Hatta bu işe he- nüz başlamadığımızı söylemek daha doğru olacaktır. Bu bildirinin amacı sınırlı bir coğrafyadaki ustaların mimarlığa dair bilgi ve birikimlerini kayda geçirmektir. Ihlara Vadisi ve çevresindeki yerleşmeler tarihsel dokularını büyük ölçüde koruyarak günümüze gelebilmeyi başarmış olan, mimarlık kültürü açısından oldukça zengin bir karakter taşıyan yerleşmelerdir. Pitoresk görünümleri ile dikkat çeken geleneksel yapılar yöre halkının yaşayış tarzı, gelenek, inanç ve değerlerini en güzel şekilde ortaya koyan maddi kültür ürünleridir. Gerçekleştirilen saha çalışması bölgede büyük ölçüde taşa dayalı bir mimarlık geleneğinin var olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte bu geleneğin modern yapı teknikleri ve malzemeleri- nin yaygınlaşması, göç olgusu ve sosyo-ekonomik değişim nedeniyle gün geçtikçe yıpranmakta, yok olmakta ve unutulmakta olduğu tespit edilmiştir. Bölgede geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanan teknolojik ve sosyo-ekonomik gelişmeler yöreye özgü halk mimarisi geleneğinin büyük ölçüde değişime uğraması neticesini vermiştir. Bu bağlamda modern malzeme ve inşaat tekniklerinin talep görmesi ve yaygınlaşması taş işçiliğinin inkıraza uğramasına neden olmuştur. Ancak bugün dahi inşa faaliyetleri büyük ölçü- de yerel yapı ustaları eliyle gerçekleştirilmekte ve ustalık geleneği modern çağa ayak uydurarak 14 “Yalınız eski gâvurlar atarımışmış. Onu da eski binaları kazarkan bulunurdu. Bulunurdu, ben para buldum diye sevinirlerdi. Şeye çoğu geçerdi çoğu geçmezidi, eskiden.” (K.K.3).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy