Ihlara Vadisi ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı

113 Ihlara Vadisi Ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı Maddi Kültür yen zamanlarda yerini yığma tekniğiyle inşa edilmiş olan konutlara bırakmaya başlamış, bununla birlikte kayaya oyma mekânlar hayvancılık, yem depolama vb. ihtiyaçlar için kullanılmaya devam edilmiştir. Kayaya oyma yapılar kışın sıcak yazın ise oldukça serin ortamlardır. Kısmen kayaya oyma kısmen yığma konutlar vadi yamaçlarında ya da göreceli olarak daha düz arazide karşımıza çıkar. Yamaçlarda bulunan örnekler saya oyulmuş çeşitli mekânların ön yüzüne yığma tekniğiyle inşa edilmiş birimlerden oluşur. Düz arazideki örneklerde ise zeminin altındaki kaya tabakasına oyulan mekânların üzerine konutlar inşa edilmiştir. Yığma mimari ürünü olan konutlar tek ya da iki katlı olmakla birlikte ağırlıklı oran tek katlı konutlardır. İki katlı konutların zaman içerisinde yaygınlaşmaya başlamasının nedeni olarak ise gelişen inşaat teknolojisi ve yerleşim yerlerinin sıkışık dokusu gösterilebilir. Tek katlı konutlarda depolama ve hayvan bakımı ile ilgili birimler yaşama amacıyla kullanılan hacmin yakınlarına ko- numlandırılmıştır. İki katlı konutların zemin katlarında ahır, samanlık ve depo mekânları bulunur. Üst kat ise tümüyle yaşama amaçlıdır. Üst kata merdivenle ulaşılır ve merdiven sahanlığında “testilik” adı verilen su testilerinin yerleştirildiği bölüm vardır. Oda evdeki en önemli mimari öğedir ve ev içi hayatın idame ettirildiği esas mekândır. Evdeki oda sayısı ev sahibinin maddi durumuna göre değişebilmektedir. Kare ya da kareye yakın dikdörtgen planlı olan odalarda yer alabilen hamamlık, yüklük, ocak nişi, taka, sedir, vb. elemanlar odada yemek yeme, yıkanma, dinlenme, uyuma, oturma gibi birbirinden oldukça farklı faaliyetlerin icra edilmesine olanak verir. Birden fazla odaya sahip evlerde odaların arasında yer alan geçiş mekânı aralık olarak adlandırılır. İki katlı konutlarda evin zemin katında bulunan, tek katlı konutlarda ise ayrı bir birim olarak karşımıza çıkan ve “çardak, ekmeklik veya ekmek evi” adı verilen mekân bir nevi mutfak vazifesi görür. Bu mekân içerisinde tandır ve çatma ocak bulunur. Çatma ocak, yemek pişirilebilen oldukça büyük boyutlu niş tarzında mimari ögedir. Bu ocaktan yükselen duman “pece” ya da “buhayri/buhayli” adı verilen bacalarla evden uzaklaştırılmıştır. Yiyecek maddeleri (kavurma, kurutulmuş et, peynir, tarhana, salça, yağ, kurutulmuş meyveler, pekmez, bal, turşu, un, fasulye, bulgur vs.) ile bir kısım mutfak malzemesi kayıt damı/kayıt evi/ambar evi adı verilen mekânlarda muhafaza edilmiştir. Evlerin bahçe bölümü havlu ya da hayat olarak adlandırılır. Arsa durumunun müsait olma- sı durumunda evin havlu kısmı duvarla çevrilidir. Havlunun uygun bir yerinde tandırda yakmak amacıyla kullanılan tezekler bulundurulur ve bu bölüm tezeklik olarak isimlendirilir. Tavuk besle- mek ve yumurta üretmek amacıyla küçük bir kümes bulunabilir. Kenef, yüznumara, apteshane ya da hela adı verilen tuvaletler evin dışında, havluda yer alır, basit bir taş yapıdır. Konutlarda ısınma sobanın bölgeye girişi ve yaygınlaşmasından önce genellikle tandır ve bazen de niş tarzında ocaklar vasıtasıyla sağlanmıştır. Elektrik enerjisinin yaygınlaşmasından önce yörede aydınlanma amacıyla çıra ve gaz lambası kullanılmıştır. Hijyenik ve sıhhi tesisat açı- sından geleneksel konutlar oldukça sınırlı imkânlara sahiptir. Temizlik ve banyo ihtiyacı odanın bir köşesine yapılan hamamlık içerisinde ya da evin münasip bir yerinde (kışın sobanın yanında) teşt içerisinde, kazanlarda ısıtılan ve çeşmelerden taşınan su vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Ev- lere temiz ve kirli su donanımının yapılması 20. yüzyılın ortalarından sonra gerçekleşmiştir. Geleneksel konutların yakın çevresinde ya da avlusunda çeşitli müştemilat yapıları kar- şımıza çıkar. Ağıl, ahır, tandırevi ve tuvalet bunların başlıcalarıdır. Bezirhane, cami, çeşme, kö-

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy