Kültür-Çevre İlişkileri Açısından Ankara İli Nallıhan İlçesi Yenice Köyündeki Köy Bayramları
187 Kültür-Çevre İlişkileri Açısından Ankara İli Nallıhan İlçesi Yenice Köyündeki Köy Bayramları Gelenek, Görenek ve İnançlar başına taşınmıştır. Bundan sonra 2016 yılına kadar bayram yine “Pınarbaşı Bayramı” adı altında, bu suyun niyetine kesilen kurbanla köyün girişindeki Çır Çır Çeşmesi başında yapılmıştır. 2016 ve 2017 yıllarında ise köyün içindeki caminin avlusunda yapılmıştır. Pınarbaşı Bayramı sadece erkeklerin katılımı ile gerçekleştirilmektedir. Bayram için önce bütün köylünün katılımıyla kurbanlık sığırın parası toplanır, sığır satın alınır. Herkes katılmazsa suyun kesileceğine inanılır. Anlatılanlara göre bir defasında köyden “Rahmi Ağa Pınarbaşı bayramında kesilmek üzere köy namına bir dana alıvermiş, dana kesilmiş ama o hayır adama gitmiş” ve köylü katkı vermediği için su kesilmiş. Bayramın yapılacağı günün sabahı erkenden kurban kesilir, bütün etle birlikte pilav pişirilir. Civardaki köylerin bayramlarında pirinç pilavı yapılırken bu köyde bulgur pilavı pişirilirmiş. Hazırlık tamamlanınca, öğle namazın- dan sonra anons yapılır ve köyün bütün erkekleri bayram yerine çağırılır. Yemekten önce köyün imamı eşliğinde yağmur duası yapılır (Görsel: 5). Yağmur duası için çeşmenin arkasındaki tepe- ye doğru yürünür. Burada imamın okuduğu duaya halk da âminleri ile eşlik eder. 2013 yılında katıldığım bayramda dua esnasında ellerin parmaklarının yağmurun yağışını taklit edercesine aşağıya doğru çevrili olduğunu gördüm. Bu hareket benzer benzeri çağırır ilkesiyle çalışan taklit büyüsünü işaret etmektedir. Duanın bayramın ilk yapıldığı yerde de, burada da mutlaka yüksek bir yerde yapılması, yüksek yerlerde daha kolay kabul olacağı inancından kaynaklanmaktadır. Burada da dağ kültüne ilişkin izler görülmektedir. Görsel 5 ve 6 : Yağmur duası ve aşın birlikte yenmesi Günümüzde duaların eskisi gibi yapılmadığı “dedeler zamanında millet içinden gelerek dua ediyordu” ifadesi ile dile getirilmektedir. Eskiden muhtarlık yapmış olan İbrahim Şafak’ın anlatımıyla; 1990’ların başında dua etmeye gitmişler, Selahattin dede varmış, dede âmin derken ağlıyormuş, zirveye çıkmışlar ve dua sonunda yağmur yağmış; “hoca dua ediyor, gökte zerre bulut yok, yarım saat içinde bulutlar geldi ve yağmur yağdı.” “Şimdi insanlar değişti” diyen İbra- him Şafak, günümüzde insanları zorla duaya götürdüklerini belirtmektedir. Yağmur duası yağmur için yakarış anlamına geldiğinden duanın içtenlikle yapılması önem kazanmaktadır. Bu nedenle törenlere duası kabul olacak kişilerin gelmesi istenirmiş. Başka yörelerde duası kabul olmayacak kişilerin bayramı terk etmesinin istendiği bile olurmuş (Bk. Örnek; 1966: 99-100). Öksüz ve ye-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx