Kültür Koruma Ve İnternet: Diş Hediği Geleneği

424 Hilal ERDOĞAN AKSU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Bugüne kadar pek çok kişi tarafından pek çok tanımı yapılan kültür kavramı, doğası gereği dinamik bir yapıya sahiptir. Kültür, yaşanılan çağa, mekâna, o mekânda ve zamanda yaşayan insanlara göre şekillenen bir yapıya sahiptir. Kültürün bu devingen yapısı onun zapturapt altına alınmasını engellemektedir. Kültürün doğasına aykırı olan söz konusu koruma yaklaşımı günü- müzde SOKÜM’ün Korunması Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere mümkün görülmemektedir. Kültür koruma konusunda geçmişten günümüze iki farklı bakış açısının bulunduğunu dile getiren Emine Çakır, bunlardan birincisinin “dondurarak koruma”, ikincisinin ise “yaşatarak koruma” oldu- ğunu belirtir (2013: 78). Günümüz kültür koruma yaklaşımlarında benimsenmesi gereken tutum, “yaşatarak koruma” olmalıdır. 21. yüzyılın değişen toplum yapısı, beraberinde kültür taşıyıcısını, kültürün aktarıldı- ğı kişiyi, kültürün mekânını ve kültürün aktarılış şeklini de değiştirmiştir. 1970’lerde Amerikalı halk bilimcilerin köylerin yok olmasıyla, halk kültürünün de yok olduğu yönünde kaygıları söz konusuydu. Alan Dundes’in “gelenek oluşturma yetisine sahip en az iki kişiden oluşan grup- ları” (2006: 16) halk olarak tanımlaması, beraberinde halkın ürettiği kültürün nerede aranması gerektiği konusunda da bir değişim yaratmıştır. Halk ve halk bilgisi üzerinde yaşanan değişim, bilginin üretim mekânını da değiştirmiştir. Zamanla malzemenin bulunduğu alan köyden, kente ve elektronik ortama dönüşebilmiştir. “1970’lerde Amerikalı halk bilimcilerin “birkaç yıl içinde artık var olmayacağı” üzerine tartışmalar yürüttükleri halk bilimi disiplini, internet aracılığıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Halk biliminin hatırı sayılır inceleme alanlarından birine dönüşen internetle ilgili araştırmalar, Türkiye’de son dönemlerde gerçekleştirilen çalışmalarda da kendisini açıkça gösterir.” (Gürçayır Teke, 2014: 33). Ruhi Ersoy’un “Halk Bilimi Çalışmalarının Gelişimine Paralel Olarak “Alan Araştırması” Kavramını Yeniden Düşünmek” (Ersoy, 2012) adlı yazısında belirttiği üzere sanal ortam da artık halk bilimcilerin derleme yapabilecekleri bir alan haline dönüşmüştür. İnternetin alan olarak kullanılması ve buradan elde edilen verilerin analiz edilmesi 1990’lardan beri pazarlamacılar ve tüketici alışkanlıkları üzerine çalışanlar tarafından netrografik analiz yön- temi olarak bilinmekteydi (Gürçayır Teke, 2014: 33). Bugün netrografi yöntemi halk bilimciler tarafından da gelenek, görenek, inanış ve sözlü kültürde yaşanan değişimi tespit ve analiz etme şeklinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada internet ortamının kültür korumadaki rolü geleneksel bir uygulama örneği üzerinden sorgulanacaktır. Geleneksel bir uygulama olan diş hediği geleneğinin internetteki durumu anne blogları üzerinden ortaya konulacak ve internetin, geleneğin geçirdiği dönüşüm ve aktarım şeklindeki etkisi incelenecektir. Çocuğun ilk dişini kutlamaya yönelik uygulamalardan oluşan diş hediği töreni, geleneksel kültürde doğum sonrası yapılan uygulamaların en canlı örneklerinden biridir. Diş hediği töreni, SOKÜM’ün Korunması Sözleşmesi’nin yaşayabilirliğini güvence altına alma noktasında belirlediği beş başlıktan (Oğuz, 2013: 233-234) “toplumsal uygulamalar, ritüeller ve şölenler” başlığı altında değerlendirilebilir. Yazıda, diş hediği geleneği özelinde internetin geleneğin aktarımında ve uygulanmasında yaşanan değişime etkisi anne blogları üzerinden analiz edilecektir. İnternet kullanan annelerin geleneğe bakışları, uygulayışları ve anlamlandırışlarının ortaya konulacağı bu çalışma ile inter- netin kültür korumadaki işlevi sorgulanacaktır. Söz konusu bloglardan elde edilen verilerin çalış- mada kullanılması için blog kullanıcıları bilgilendirilmiştir. Veriler, aynen alıntılanmış, yazarların

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz