Masal Anlatıcılarının Bilinçaltlarında Adalet Kavramı

295 Masal Anlatıcılarının Bilinçaltlarında Adalet Kavramı Türk Halk Edebiyatı Derin tutkular başarıları beraberinde getirir. Tutkular sihirli bir irade gibidir. Masal kahra- manları tutkuları bir olağanüstü yardımcıları üretir. Çıktıkları yollarından vazgeçmez, sabreder, sonunda başarıya ulaşırlar. En sonunda adalet sağlanacak, yanlışlıklar giderilecek, suçlular ce- zalarını çekeceklerdir. 4. BİLİNÇALTINDA YAŞATILAN ADALET Masal dünyasında günlük yaşamın çalkantılarından söz edilir. Masal dinginlikle başlar, bu durum bir süre sonra bozulur. Çeşitli haksızlıklar yaşanır. Çalkantılar, kötülük, kıskançlık veya adaletsizlik üzerinden yürür. Dengesiz durum karşısında genellikle uzaklaşma yaşanır. Evden ayrılan, sabırla mücadele eden, olağan veya olağanüstü yardımlar alan başat kişiler sonunda muratlarına erer ve evlerine geri dönerler. Bir başka açıdan bakıldığında masal evreninde temel anlatı iki kesitten oluşur: 1. Denge durumu, 2. Dengesizlik durumu. Masallar durağanlık ve ha- reketlilik üzerine bina edilir (Todorov 1999: 158). Masal dünyasında durağan olan ve dengede sereden bir vaziyet yerini adaletin bozulduğu dengesiz duruma bırakır. Mücadeleler sonunda adalet yerini bulur. İnsanlık tarihinin bozulan düzeni ve adaletsizliği karşısında insanoğlunun kur- muş olduğu hayalleri, masallarda bir işaret fişeğine dönüşür; bilinçaltından gerçek yaşama doğru hazırlık yapılır. Masallar alt ve üst tabaka insanların yaşamlarından kesitler verir. Yüksek zümre insanları, masalın odağında olmazlar, orta tabakada anlatılan masalların kahramanları da kendi çevrelerin- den oluşur. Köy ağası padişahın yerini alır, köyden derlenen masallarda değirmenci tüccar veya padişah olabilir (Eberhard ve Boratav 1988: 228-231). Masal kahramanları çoğu zaman sıfatlar üzerinden belirsiz kahramanlar olarak karşımıza çıkarlar. En eski dünyada kişi adlarının alegorik olması, bireyden öte topluma yüklenmesi; özgün bir bireyi değil, kolektif düşüncenin izlerini taşır (Kanca 2009: 80). Kolektif düşüncenin tipler üze- rinden anlatıldığı bir masal evreni söz konusudur. Keloğlan gibi tiplerde, karakter ayrıntılarının ve tasvirlerin yerini, sıfatlar alır. Karakterler özeli ele alırken tipler geneli öne çıkarma görevini üstlenirler. Masal tipleri, sözlü edebiyat dünyasının hayallerini üslup yoluyla biçimlendirirler. Gerçekler ve hayaller arasında yaşanmamış olan bir geleceği inşa edecek olan çocukla- ra, masallar birer mektep olur. Sezgi yoluyla öne çıkan öğretiler arasında adalet kavramı da yer alır. Masal evreninde, hakkaniyet çerçevesinde kendi kendini gerçekleştiren, birey olma yolunda yürüyen anlamlı bir yaşam resmedilir. Ast üst yönetim sistemleri altüst edilir. Sabırlı olan, öfkesini yenen, akıllını kullanma becerisini gösteren muradına erer. Masal kolektif düşünce çağında, birey olmayı salık verir. Nasıl birey olunabileceğinin, kişinin yaşam içinde nelerle karşılaşabileceğinin öngörüleri hazırlanır. Olanla olmayan arasında hayaller kurdurulur. Hayallerini büyüten toplumu zorlar, kuşaklar arasındaki ilişkileri gerer; yeniye doğru yürüyen insan, bilinçaltında masallar- dan ilham almış olur. Büyüyen insan gerçek yaşamdaki çelişkileri görür. İnsana özgü çelişkilerin üzerine gider. Toplumsal duyarlılıklar adına birey, çelişik olaylar üzerine odaklanır. Haklı haksız ayırımının derin farkındalığını yaşar. Doğanın kanunları ile toplumun kendi içindeki normları hayal gücüyle yinelenir. Aşılmaz engeller aşılır, olmaz işler olur. Doğa kanunları belli kurallara tabi iken, insanoğlu doğanın kanun-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2