Müzik, Oyun ve Eğlence- Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları

101 Asker Türkülerinin Sosyal Psikolojik Zemini ve İşlevleri Müzik, Oyun ve Eğlence geleneksel ve sözlü olarak bir nesilden bir nesile aktarılan, yüz yüze iletişim ve sosyal etkileşimle sık sık uygulanan, bölgelere ve etnik kökene bağlı müzik tarzlarından oluşur (Titon, 2006: 395). Halk müziğinin temelinde insanların yaşama biçimi, kültürel değerleri, duygularını ifade ediş tarzı yatar. Halk müziği geleneğinde öne çıkan türlerden biri de ulusun ortak sesi olarak yerel özel- liklerle uyum içinde ortaya çıkan türkülerdir (Başgöz, 1992: 7-8’den akt. Mirzaoğlu, 2001: 76). Folklorun, dolayısıyla bir folklor ürünü olan türkülerin sosyal yönü konusunda R. Bauman, yaptığı araştırmalar neticesinde folklorun paylaşılan, birleşik bir kimliği olduğu kadar farklılığı ve ayrışık- lığı, grubun birliği kadar karışıklığına neden olan ilişkileri ve grubun homojenliği kadar sosyal çe- şitliliğini ifade ediş olabileceği ve bu araştırmalar folklor ürünlerinin sosyal ilişkilerin bir yansıması değil, bizzat sosyal ilişkilerin aslî unsuru olacağını vurgulamıştır (Bauman, 2000: 48). Toplumsal yaşamda halkın yaşayarak ürettiği bu türküler, edebiyat ve müzikle ilgili olmasının yanında -tarihî bilgi verenleri- aynı zamanda birer sözlü tarih metnidir. Bunun yanı sıra türküler, bireyin iç dün- yasında yaşananların dışavurumu olması nedeniyle psikoloji ve toplumsal bazda duyuşu ifade etmesiyle sosyoloji, sosyal psikoloji gibi alanların bakış açılarıyla da değerlendirilebilir. Türkülerin -genellikle kahramanlık türkülerinin- ortaya çıkması, toplumu veya bireyi et- kileyen bir olay üzerinedir. Bu olaylar bütün bir milleti ilgilendirecek kadar büyük nitelikler taşı- yabileceği gibi, dar çevrelerde meydana gelen türden de olabilir. Aşk, gurbet, ölüm, seferberlik, doğal afetler, oymak kavgaları, eşkıya baskınları, bir kalenin düşmesi, bir vatan parçasının elden çıkması gibi sosyal olaylarla; sevda, talihe kızma, şansa küsme gibi duygular türkülerin doğuş şartlarını hazırlayan sebeplerin başında gelir. Bu olayı yaşayan veya bu duyguyu taşıyan sanatçı kişinin bunları halk şiiriyle ifade etmesi türküleri meydana getirir (Özbek, 1994: 63-64). Kültürel belleğin yansıması olan türküler, içerik bakımından içinde çeşitli ana konuların yer aldığı geniş bir yelpaze gibidir. Araştırmacılar bu geniş yelpazede türküleri incelemek için ezgiye, konuya, biçime göre sınıflandırmalarda bulunmuşlardır. Çalışmanın temelini oluşturan metinler ise, bu tasniflerde “konusuna göre türküler” başlığı altında, “asker türküleri ve tarihî olaylarla ilgili türküler” diye yerleştirilmiştir 2 . Birer sözlü kültür ürünü olan bu metinler, geçmişten günümüze insanların günlük hayatta yapıp ettiklerinin, dene- yimlerinin, savaşlarının, maruz kaldıkları afetlerin; bunların sonucunda sevinçlerinin, hüzünlerinin sözlü bellekle somutlaştırılmasıyla ortaya çıkmış ve sözlü gelenekteki eğitim kanallarıyla nesillere bilgi aktarmıştır. 2. Asker Türkülerinin İcracısı Folklor, anlatı etrafında onu anlatan ve dinleyen tarafların oluşturduğu sosyal bir olay ola- rak görülmektedir. Bir folklor olayının icrası kişisel boyut (anlatıcı/oynayıcı), sosyal boyut (dinle- yici /izleyici) ve söz boyutu (anlatılan) olmak üzere üç unsurdan oluşmaktadır (Çobanoğlu, 2002: 307). Burada icracı psikolojik boyutu temsil ederken sosyal bağlamdaki dinleyiciler ise sosyolo- jik boyutta yer alır. Bireyin dışavurumları, toplumun ortak duygularını ifade ediyorsa icranın bu açıdan değerlendirilmesi gerekir. Asker türkülerine oluşturucu-icracı tip açısından bakıldığında, türkülerin üç tarzda ortaya çıktıkları söylenebilir: 2  Türküler üzerine yapılan tasnifler için bkz. Özbek, 1994; Yakıcı, 2007.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2