Müzik, Oyun ve Eğlence- Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları
53 Mersin İli Köy Seyirlik Oyunlarından Deve Botlatması ve Âşuk-Mâşuk Oyunu Müzik, Oyun ve Eğlence Oyuncular, karın ve göğüs seviyesinde çizilen bedenlerindeki yüzü, karınlarını farklı şe- killerde hareket ettirerek sanki kasılıp büzülen bir insan yüzündeki bütün mimikleri sergilemeye çalışırlar. Daha sonra mâşuk sahneyi terk eder, bunun üzerine âşuk'un neşesi kaçar ve “Aslan Mus- tafa” türküsü eşliğinde üzüntüsünü belli eden çeşitli figürler sergiler. Mâşuk’un tekrar meydana gelmesi ile de neşesi yerine gelir. Akabinde karınlarındaki erkek ve kadın yüzlerini birbirlerine değdirerek öpüşme taklidi yapar, böylece birbirlerine olan sevgilerini belli ederler. En son “Leble- bici” türküsüyle de meydanı terk ederler (K.1). 1.3. Oyunlarda Meydana Gelen Değişim ve Dönüşümler Köy seyirlik oyunlarının yazılı bir metni ve belirli bir sahnesi yoktur. Oyunların söz konusu özelliği, icra sırasında oyunculara bir esneklik kazandırdığı gibi oynayanların kendi yetenekleri ölçüsünde oyunu zenginleştirmelerine de katkıda bulunmaktadır. Bu eklemeler, oyunun yaşa- tıldığı çevreyle birleşip uyuşmasını da sağlamaktadır. Oyunların yazılı şekilleri bulunmamakla birlikte oyuncular, yaşadıkları ortamda bu oyunları büyüklerinden izleyerek, görerek, yaşayarak öğrenmişler ve kendi yetenekleri ölçüsünde oyunların özünün bozulmadan yaşatılmasında ve bir sonraki kuşağa aktarılmasında etkili olmuşlardır. Çalışmamızda Mersin'in Çukurbağ köyü ile Hacıahmetli köylerinde oynanan deve botlat- ması ile âşuk-mâşuk oyunu, zamanla hem içerik açısından hem de icra ortamı açısından bazı de- ğişimler yaşamıştır. Günümüzde bu oyunlar, köy ortamında eğlence amaçlı oynanmaya devam etmektedir, ancak içerik bakımından eskiye oranla biraz daraltılmıştır. Nitekim deve botlatması oyunu, bundan yaklaşık 30 yıl öncesinde oynandığı şeklinden biraz farklıdır. Eskiden oynanan oyunda, oba beyi, eşi, çocukları, çoban, kavalcı vb. gibi oyuncu kadrosuna ilave olarak arap, deri- ci, cüce ve obadan başka kişiler, hatta bazı seyirciler de oyuna dâhil edilmiştir. Bu oyuncular, kimi zaman ellerindeki keçi tulumuyla seyircilere vurarak ya da ağızlarına aldıkları suyu seyircilerin üstüne püskürterek seyirciyle doğrudan iletişim ve temas halinde olmuşlardır. Hatta seyircilerden birisinin, oba beyinin kızını kaçırarak oyuna doğrudan katıldığı görülmektedir. Öte yandan yine eskiden oynanan oyunlarda oyuncuların, kendi aralarındaki diyaloglarda, doğal köy yaşamına uy- gun örneklerin, yaşanmış olayların, yöresel ifadelerin, hatta argonun kullanıldığı, taklit unsurunun yanı sıra yoğun olarak söz yoluyla da mizah unsurunun yakalandığı dikkati çekmektedir. Günü- müzde oyuncu diyalogları ise daha sınırlı tutulmuş, müstehcen ya da argo kullanımı azaltılmış, komik unsur daha yüzeysel diyaloglarla sağlanmaya çalışılmıştır. İncelemeye aldığımız deve botlatması ile âşuk-mâşuk oyunu, icra ortamı açısından da bazı değişimler yaşamıştır. Oyunlar, kendi doğal köy ortamının dışına çıkartılarak daha farklı yerleşim birimlerine de taşınmıştır. Nitekim Mersin’in Silifke ilçesinde düzenlenen bazı şenlik ve festivallerde icra edilmeye başlanmıştır. Bu yeni icra ortamındaki oyuncular, kendi köylerinde de bu oyunları çıkartan ve şenlik için ilçeye davet edilmiş olan doğal oyuncu kadrosudur. Ancak, oyuncuların yine köylülerden oluşmasına karşılık icra ortamındaki seyirci profilinin farklı olması, oyuncuların köylülerin isteği üzerine değil de yerel kurum ve kuruluşların daveti ve desteği ile bu oyunu çıkartmaları, davet edildikleri toplantının içeriği vb. sebepler oyunda bazı değişimler meydana getirmiştir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2