Müzik, Oyun ve Eğlence- Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları
56 Prof. Dr. Nilgün ÇIBLAK COŞKUN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Sonuç Köy seyirlik oyunları ülkemizde değişik yörelerde birbirinden farklı şekillerde oynanmakta- dır. Kadim dönemlerde insanoğlunun dini inançları temelinde gerçekleştirilen bu törenler, zaman içerisinde herkesin isteyerek katıldığı toplu törenler haline dönüşmüştür. Özellikle bilim ve tek- nolojinin ilerlemesiyle birlikte insanoğlunun yaşadığı çevreyi anlamlandırması, buna bağlı olarak ilkel dönem insanı tarafından sır kabul edilen şeylerin gerçek sebeplerinin ortaya çıkartılması inanç kaynaklı oyunların işlevlerini kaybetmelerine neden olmuştur. Kırsal çevrelerde yıl ve mev- sim değişikliklerinde, hasat sonrasında bolluk ve bereket içerikli olup inanç temelli köy seyirlik oyunları hâlâ yaşatılmaktadır. Ancak bu çalışmada incelemeye aldığımız “deve botlatması” ve “âşuk-mâşuk oyunu”, kökeni dini inançlara, ritüel törenlere dayanmakla birlikte zamanla inanç özelliğini kaybetmiş ve eğlenme amacıyla oynanır hale gelmiş seyirlik oyunlardandır. Bu oyunların geleneksel anlamda icra edildiği ortamlar aslında, Mersin ilindeki doğal köy ortamlarıdır. Ancak her iki oyunun köy ortamının dışında kasabalara da taşınarak şenlik ve festival gibi yerel kurum ve kuruluşların düzenlediği kültür organizasyonlarında da sergilendiği görülmektedir. Bu yeni icra ortamı ise oyunların biçim ve içeriğinde bazı değişimler de mey- dana getirmiştir. Nitekim köy ortamındaki seyirci, oyuncuların daha evvel tanıdığı, sohbet etti- ği eşi, dostu, yakını ve arkadaşı şeklinde sıralayabileceğimiz bir gruptan oluşmaktadır. Ancak kent ortamında, oyuncu açısından bu yakınlık ya da tanışık olma durumu söz konusu değildir. Böyle olunca da oyuncular, oyunu temel çatısı dışında kendi yetenekleri ölçüsünde yarattıkları taklitlerde, diyaloglarda, hatta seyirciyle iletişimde daha dikkatli, daha kontrollü davranmak duru- munda kalmıştır. Bu nedenle oyunun kendi doğal akışı içerisindeki kimi konuşmalar kısaltılmış, argo ve müstehcen ifadeler kaldırılmış, seyirciyle kurulan iletişim sınırlı hale getirilmiştir. Ayrıca şenlik ve festivallerde icra edilen oyunlarda seyirci olarak çocukların daha ön planda olduğu, özellikle âşuk-mâşuk oyununda olduğu üzere kostüm olarak da profesyonelce hazırlanmış kos- tümlerin tercih edildiği görülmektedir. Hatta âşuk-mâşuk oyununun, Silifke halk oyunları içerisine dâhil edildiği tespit edilmiştir. Bu da seyirlik oyunlardan bazısının zamanla “icracısı, icra nedeni, icra ortamı ve seyircisi” açısından önemli değişimlere uğrayarak kendini zamanın koşullarına göre yenileyebildiğini göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Oyunlar, kent ortamındaki yeni icra ortamlarında da eğlendirme ve hoşça vakit geçirtme gibi bilinen işlevlere sahiptir. Bunun yanı sıra oyunların, geçmişten günümüze süregelen kültürel anlamda inanç, tutum ve kurumları koruyucu bir yaptırım gücüne de sahip olduğu görülmektedir. Bir yönüyle yazısız toplumların gerek eğitiminde gerekse kültürel değerlerinin yaşatılıp aktarılma- sında ve yaşam biçimlerinin belirlenmesinde etkin rolleri bulunmaktadır. Denilebilir ki köy seyirlik oyunları, mizah unsurlarını kullanarak halkın yaşamını, inançlarını, değerlerini, dünya görüşünü, örf ve âdetlerini, inançlarını günümüzde de yansıtmaya devam etmektedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2