Osmanlı Tarihi

103 Reayadan para alınması, mal müsaderesi kaldırıldı, halkın kanun önünde eşit olması ilkesi benimsendi. Padişah, Sadrazam ve Şeyhülislâm’da toplanan yetkiler çeşitli nazırlıklar kurularak dağıtıldı. Hükümete teklifler yapmak, kanun hazırlamak için komisyonlar kuruldu. Ortadan kaldırılan Yeniçeri Ocağı’nın yerine Asâkir-i Mansure-i Muhammedî adında yeni bir ordu meydana getirildi. Bu orduya subay yetiştirmek üzere 1834 yılında Harp Okulu açıldı. Valiler devletin maaşlı memuru hâline getirildi. Ülkenin içinde huzuru bozan derebeyleri, ayânlar birer birer ortadan kaldırılarak asayişin düzenlenmesine çalışıldı. Mahalle ve köylerde muhtarlıklar kuruldu. Erkek nüfusu dikkate alınarak ilk nüfus sayımı yapıldı. Posta teşkilâtı, pasaport ve karantina usulü kabul edildi. Resmî kıyafet olarak ceket, pantolon ve fes kabul edildi. Bundan böyle resmî dairelere Padişah’ın resminin asılması usulü getirildi. İlk defa olarak ilköğretim mecburiyeti kondu. Askerî Tıp Mektebi açıldı. İlk defa Avrupa’ya öğrenci gönderildi. Padişah Anadolu içinde bir seyahate çıktı ve Takvim-i Vekâyi adını taşıyan bir gazete yayınlandı. Tanzimat (3 Kasım 1839): Sultan Albdülmecid , Mustafa ReĢid PaĢa ’nın çabaları sonunda Tanzimat’ın ilânını kabul etmişti. Mustafa Reşid Paşa, Tanzimat Fermanı ’nı, Gülhane Parkı’nda yabancı elçilerin de bulunduğu bir kalabalığa karşı okuyarak ilân etti. Bunun için, Gülhane Hatt-ı Hümayûnu adıyla da anılır. Getirilecek yeni kanunlarla Müslüman ve Müslüman olmayan Osmanlı tebaasının mal, can ve namuslarının korunacağı; mahkeme edilmeksizin ne Padişah’ın ne de Sadrazam’ın herhangi bir suçluyu cezalandıramayacağı, idam ettiremeyeceği, süremeyeceği, mal müsaderesinin kaldırılacağı, herkesin her türlü mal-mülk tasarrufunda serbest olacağı, bu hususta Müslüman veya Müslüman olmayan ayrımının yapılmayacağı hususları Tanzimat Fermanı ile ilân edildi. Tanzimat Fermanı ile toplumumuzda ilk defa köklü bir değişikliğe gidilmiştir. Tanzimat’ın lehimize olduğu kadar aleyhimize olan yanları da vardır. Mısır Meselesi’nin hâlledilmesinde Avrupalılar’ın desteğini sağladık. Devlet kurumları az çok çağdaş dünyaya ayak uydurabildi. Anayasa fikrinin tohumları atıldı. Mecellenin yanında medenî kanunlar, medreselerin yanında okulların açılması sağlandı. Osmanlı tebaası arasında eşitliğin sağlanmasına çalışıldı. Endüstrinin tohumları atıldı. Ancak Tanzimat’ın getirdiği imtiyazlardan faydalanan yabancılar azınlıkların yardımıyla bütün ticaret hayatımızı kontrolleri altına aldılar. Devlet ilk defa dışarıdan borç para almaya başladı. 1856 Islahat Fermanı (18 ġubat 1856): Osmanlı Devleti 18 Şubat 1856 tarihinde Tanzimat Fermanı’na benzer bir ıslahat fermanı yayınlayarak, azınlıklara birtakım haklar vererek Avrupa’nın desteğini sağlamaya çalıştı. Bu ıslahat fermanıyla, can, mal, ırz ve namusun korunacağı; bütün tebaanın kanun karşısında eşit olacağı; devlet memurluklarına Müslüman olmayan kişilerin de getirilebileceği; her türlü mezhep ve okuma hürriyetinin kabul edileceği; mahkemenin açık olacağı, Müslüman olmayanların da şahitliklerinin kabul edileceği; gayrimüslimlerin vilayet ve nahiyelerdeki idare meclislerine seçilebilecekleri; resmî evrak ve haberleşmelerde gayrimüslimlere hakaret edici sözlere yer verilmeyeceği; malî, adlî ve sosyal alanlardaki ıslahatlara devam edileceği; yabancılara mal-mülk tasarrufu hakkının tanınacağı; Müslüman ve Müslüman olmayanların davalarına bakmak için karma mahkemelerin kurulacağı vaat edildi. I. MeĢrutiyet (23 Aralık 1876): I. Meşrutiyet, Midhat PaĢa , Namık Kemal , Ziya PaĢa ve arkadaşlarının eseridir. Ancak bu kişilerin meşrutiyet hakkında bir kanaatlerinin olmadığı, İngiltere’deki idareye benzer bir idare kurmakla meselelerin düzelebileceğini zannettikleri anlaşılıyor. Anayasa taslağı Sultan II. Abdulhamid tarafından tasdik edildikten sonra 23

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2