Politik Motivasyonlarla Geleneğin Yeniden Yaratılması Süreci Üzerine

366 Öğr. Gör. Adil ÇELİK T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Soru: En son nerede içinde hat sanatı içeren bir görselle karşılaştınız? Yanıtlar Kişi Sayısı Yüzde Sergi 28 %18,6 Sosyal Medya 23 %15,3 Eğitim kurumu 21 %14 Cami 19 %12,6 Ev – Ofis 13 %8,6 TV 9 %6 Müze 8 %5,3 Diğer (kütüphane, kitap, kermes, sinema) 8 %5,3 Hiç karşılaşmayanlar 21 %14 Kaynak kişilerin %38’lik bir kısmı geleneği estetik boyutu ile değerlendirirken geriye kalan kısım, İslami bir kutsallık, Osmanlı ve muhafazakârlık gibi kavramlarla bağdaştırarak alımlamak- tadır ancak bu durumun, hat sanatının geleneksel kültürdeki ortaya çıkış ve gelişim dönemlerin- deki fonksiyonu ile bir tezat oluşturmadığını da vurgulamak gerek. Orta Çağ ve Yeni Çağ’da İslam Uygarlığının hat sanatı ile Batı Uygarlığının resim sanatı ile ulaştığı prestiji yakaladığı söylenebi- lir. Yine hat içeren bir görselle en son bir camide karşılaştıklarını söyleyen %12,6’lık kesim, ge- leneğin uygulanışındaki İslami dayanağı gösterirken geleneğe ait görsellerle %18,6 oranıyla en çok sergilerde karşılaşılması ise İslami burjuvazinin yaratılması çabalarında hat sanatının araç- sallaştırılmasını göstermektedir. Ayrıca %5,3’lük oranla gelenekle en son müzede karşılaşanlar da geleneğin burjuva ile olan bağıntısını desteklemektedir. Sonuç ve Öneriler Tüm bu veriler göstermektedir ki, Türkiye’deki siyasal oluşumlar, geleneksel kültürde yer alan somut olmayan kültürel miras örneklerinin modern yöntemlerle korunmasına katkı sağla- maktadır. Bu katkı, belki de ideolojik konumlanmalarının bir sonucu olarak en çok muhafazakâr kimlikleri ile belirginleşen siyasi partilerde ortaya çıkmaktadır. Ancak bu çalışmalar yapılırken siyasal oluşumların ayrıştırıcı söylemleri nedeniyle, yapılan uygulama örneklerinin sonuçları, SOKÜM Sözleşmesi ile hedeflenen sonuçlarla örtüşmemektedir. Geleneksel kültürde yer alan miras örneklerinin anonim olmalarından kaynaklanan yapıları sonucunda söz konusu ürünler kit- leyi birleştirici bir anlam taşırken –bu durum Sözleşmenin başında da vurgulanmaktadır (Oğuz, 2009a: 167), politik motivasyonlarla bu geleneklerin üretilmesi sürecinde asıl fonksiyonları olan birleştiricilikten ziyade ayrıştırıcı bir niteliğe bürünme durumu, toplumsal esenlik adına üzerinde fikir yürütülmesi gereken bir tehlike olarak belirmektedir. Bu problemin çözümü için, siyasi yapı- lanmaların, geleneğe ait olan unsurları, uygulamalı halkbilimi kapsamında yeniden yaratarak, söz konusu unsurlar üzerinden politik söylemler üretmelerinin önlenmesi düşünülebilir ancak yukarı- daki anket sonuçları da göstermektedir ki geleneğe ait olan bir unsur, politik yapılanmalar tara- fından kanıksandığı ölçüde bir popülarite yakalamaktadır. Neredeyse bir asırdır modern dünyada faklı formlarda ve pek çok kanalda yeniden üretilen bozkurt sembolünün popülaritesinin, henüz

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz