Somut Olmayan Kültürel Mirasın Temsil Ve Tescili Hakkında Medyadaki Tartışmalar Üzerine Bir Değerlendirme

323 Somut Olmayan Kültürel Mirasın Temsil ve Tescili Hakkında Medyadaki Tartışmalar Üzerine Bir Değerlendirme Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları ki lavaşı da pişirsinler? Onların bahsettikleri lavaş ekmek değil. Sacın üzerinde yapılan normal bir ekmek” ifadesi; Ermenistan’ın lavaş geleneğine ilişkin dosyasına getirilen itirazlardan bahse- derken “4 ülkenin itirazı karşısında UNESCO’nun patent talebi durduruldu” deyişi ve “Şanlıurfa olarak önce ülke içindeki patenti alacaklarından ve sonra da UNESCO’ya başvurarak bu patenti ülkeye kazandıracaklarından” söz etmesi yerel boyuttaki karmaşaya dair dikkat çekici bir örnek olabilir. Temsilî Liste’deki unsurlara bakışta görülen problemlerin Türk medyasına özgü ol- madığını ve bu bağlamdaki benzer sorunların birçok ülkede görülebildiğini ortaya koyabilmek için Türkiye’ye komşu ülkelerin medyasındaki örneklere de göz atılmasının faydalı olabileceği düşünülmektedir. Yunanistan ve Ermenistan medyasındaki haberlerle sınırlı tutulan örneklerde Türk kahvesi geleneği ve Karagöz (Yunanistan) ile geleneksel tören keşkeği ve lavaş geleneği (Ermenistan)’nin öne çıktığı görülmüştür. Türkiye’nin 2009’da Karagöz’ü Temsilî Liste’ye kaydettirmesinin ardından Yunanistan’ın da “Karagöz konusunda kendi iddiasını kabul ettirebilmek için baskı yapmaya başlayacağı” ( Ekathimerini , 15 Temmuz 2010) belirtilmiş; Ilirya Forum adlı bir sosyal paylaşım ağında “Kara- göz’ün UNESCO tarafından Türkleştirilmesi ” başlığıyla bir haber paylaşılmıştır. Forum sayfasın- da paylaşılan bu haberde dikkat çekici olan ve Türk medyasında çıkan bazı haberlerin içeriğinde de gözlemlenebilen bir durum söz konusudur. Haberin içeriğinde bir ülkenin Temsilî Liste’ye bir SOKÜM unsurunu kaydettirmiş olmasının, başka bir ülkenin benzer bir mirası bu listeye kendi adına kaydettirmesine engel olmadığına yer verilmiştir. Buna rağmen, habere yorum yapan bir kullanıcı, “[bu mirasın] Türk veya Yunan kökenli olmasının önemli olmadığını, Yunanistan’ın bu kararı temyize taşıması ve mücadele etmeden Moğollara hiçbir şeyin bırakılmaması gerektiğini” ifade etmiştir. Türk kahvesi geleneğini konu edinen, “Tarih bilgisinden yoksun Türkiye bize kahve ‘sunacak’” başlıklı bir haberde ise “Türkiye’nin UNESCO kararıyla kahvenin isim babalığını talep ettiği ” iddia edilmiştir ( Newsbomb , 23 Kasım 2013). Diğer yandan Ermenistan’da medyanın bu anlamdaki görüntüsüne bakıldığında, gelenek- sel tören keşkeğinden bahsedilirken “UNESCO’nun Ermeni Harisa’sını Türk yemekleri listesine yerleştirdiği” ve “tonir (tandır) sadece Ermenilerce kullanıldığı için keşkeğin Türklere ait olması- nın mümkün olmadığı ” ( Armenianow , 2 Aralık 2011); “Harisa’nın yapımında kullanılan malze- meler saf bir Ermeni kökene sahip olduğu ve bir yemek tandırda hazırlanıyorsa bunun Ermeni- lere ait bir yemek olduğundan şüphe duyulmayacağı” ( News , 7 Aralık 2011) şeklinde haberlerle karşılaşılmaktadır. Temsilî Liste’ye 2016’da kaydedilen lavaş geleneği konusunda ise “UNES- CO’nun Azerbaycan’dan gelen itiraza rağmen Ermeni lavaşını tanıdığı” ( Horizonweekly , 2 Aralık 2014) söylenmiştir. Türk, Ermeni ve Yunan medyasındaki haberler karşılaştırıldığında konuya yaklaşım açı- sından arada bazı benzerlik ve farklılıkların bulunduğu anlaşılmıştır. Gerek Türk medyasında ge- rekse de yabancı medyada, birden fazla ülkede yaşayan miras olarak kabul edilen ve ortak dos- yalara konu edilebilecek bazı somut olmayan kültürel miras unsurlarının potansiyel bir ortaklığa hiçbir şekilde alan bırakılmaksızın sahiplenildiği ve konunun tescil mücadelesi çerçevesinde bir rekabet alanı olarak yanlış şekilde yorumlandığı görülmüştür. Ayrıca başka bir benzerlik olarak, medyada, kendi ülkesine ait bir mirası eşsiz veya orijinal görüp kendi mirasını diğer ülkelerdeki

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz