Türk Halk Edebiyatı
403 TÜRKÜLERDEKİ HAYVAN VE BİTKİLER ÜZERİNE BİR İNCELEME Mehmet TEMİZKAN 1 Giriş: Hayvan ve Bitki Sembolleri Bilindiği gibi, göçebe ya da yarı göçebe hayat tarzının sembolü hayvan; yerleşik hayat tarzının sembolü ise, bitkidir. Epik dönemin edebî yaratmaları olan destanlarda sadece hayvanlar bulunurken, geçiş dönemi eserlerde hayvanların yanında bitkiler de yer almaya başlar. Hatırla- nacağı gibi, Türk kültürünün geçiş dönemi eseri olan “Kitâb-ı Dede Korkut”ta, başta at olmak üzere hayvanlar ağırlıktadır; fakat az sayıda da olsa bitki bulunmaktadır. Hikâye ya da roman döneminde ise, bitkiler hâkim hâle gelir. Türküler, bu son döneme aittir. Bu sebeple de, türküler- de bitkilerin daha fazla bulunması lâzımdır. Âşık tarzı Türk halk şiirinin veya kısa adıyla Türk saz şiirinin ilk temsilcilerinden biri olan on altıncı yüzyıl şairi Öksüz Dede adına kayıtlı türkü, Osmanlı sahasındaki ilk türkü metni olarak kabul edilmektedir. Bu kısa türküde sadece gül ve menekşeye yer verilmiştir: Gül budanmış dal dal olmuş Menekşe si yol yol olmuş Siyah zülfün tel tel olmuş Biz şu yerlerden gideli Gurbet illere düşeli (Köprülü 2004: 85) Köprülü’nün, son mısranın nakarat olmasından dolayı türkü olduğunu muhtemel gördüğü aynı şaire ait başka bir şiirde ise bitki kullanılmamış, benzetilen olarak “ körpe kuzu ” kullanıl- mıştır. (Köprülü 2004: 73) En eski türkü örneklerinin kayıtlı olduğu “Mecmûa-i Saz ü Söz” adlı eserdeki metinlerde, hayvan ve bitki varlığı birbirine yakındır. Atlar ve bazı kuşlar biraz ön plana 1 Doç. Dr.; Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2