Türk Halk Edebiyatı

408 Mehmet TEMİZKAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak karşımıza çıkar. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi bülbül, en çok, sevgilinin dilinin benze- tileni olarak düşünülür. Bu konuyla ilgili mısralar, oldukça fazladır ve çok tipik olan iki tanesi de şöyledir: Kaşların mildir yârim Dilin bülbül dür yârim Aramız dağlar almış Kalbimiz birdir yârim (Öztelli 1972: 198) Bahçelerin gülüsün Dalın da bülbül üsün (Öztelli 1972: 85) Bülbülle ilgili çok farklı bir kullanım, istenmeyen gelişmelerin yaşanmasıyla bülbülün ötme- mesinin birleştirilmiş olmasıdır. Bir yerde, yaşanan felaketin büyüklüğüne, bülbül yerine bayku- şun öttüğü ifade edilerek vurgu yapılır. Bülbülün ötmemesine, bazen güllerin bitmemesi de eşlik eder. Eğin’le ilgili bir türküde şöyle denmektedir: Eğin dağlarında güller bitmiyor Viran bahçelerde bülbül ötmüyor (Öztelli 1972: 87) Eğin viran olmuş bülbül ötmüyor (Öztelli 1972: 88) Estergon kalesi su başı hisar Baykuşlar çağrışır, bülbül ler susar Kâfir bayrağını burcuna asar (Öztelli 1972: 690) Budin’in 1686 yılında elden çıkması üzerine yakılan bir türkü vardır. Bu türkünün, bize ula- şan en eski türkü olduğu belirtilmektedir. (Öztelli 1972: 705) Bu bilgi kesin olmasa bile, türkünün çok eski olduğu gerçeğini değiştirmez. Bundan tam 331 yıl önce meydana gelen ve hiç de arzu edilmeyen bir olay üzerine yakılan türküde, bülbül, güzel güzel ötmek yerine figan eder. Felaket, yukarıdaki üç örnek metinde bülbülün ötmemesiyle ifade edilmişti; burada ise, felakete bülbülün ötmemesiyle değil de figan etmesiyle dikkat çekilmiştir. Yaşanan acı olay karşısında insanla bir- likte bülbülün de aynı tepkiyi göstermesi, “kader birliği” mesajı vermesi dolayısıyla çok anlamlıdır: Ötme bülbül ötme yaz bahar oldu Bülbül ün figanı bağrımı deldi Gül alıp satmanın zamanı geldi Aldı Nemse bizim nazlı Budin’i (Öztelli 1972: 705)

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2