Türk Halk Edebiyatı

416 Mehmet TEMİZKAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı cevap beklediği ağaçtır. Bu ağaç, zaman zaman sadece boyu veya yüksekliği dolayısıyla, çınarla birlikte de kullanılır. Şu karşıda bir kız gördüm Boy u selvi dala benzer (Öztelli 1972: 97) gibi, selvinin güzellerin boyu için benzetilen olarak düşünüldüğü örnekler bir hayli fazladır. Güzel- lerden biri olan yârin boyu da selvi teşbihiyle ifade edilir: Karanfil oylum oylum Geliyor selvi boy lum Selvi boy lum gelirse Şen olur deli gönlüm (Öztelli 1972: 335) Evleri önünde akan pınarım Nerede, gelmedi selvi çınarım Yârimden ayrıldım ona yanarım (Öztelli 1972: 590) Ağıtlarda, ölen yiğit de selviye benzetilir. Ağıt, bazen ölen yiğidin dilinden verilir. Ölen yiğit de, kendisini selviye benzetir. Bu benzetmeden, uzun boyluluk ile yiğitlik arasında ilişki kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu kullanımla ilgili iki örnek de şöyledir: Maraş’ın önünde bir sürü koyun Eşildi mezarım, ılıdı suyum Kefene sığmıyor şu selvi boy um Bize mesken oldu Maraş illeri (Öztelli 1972: 444) Cenazem yattı da selvi dal gibi Tenimi soydular sırma tel gibi Mezara girincek oldum el gibi (Öztelli 1972: 429) Sonuç Türkülerde ismi geçen hayvan ve bitkileri için kesin bir sayı veya bir oran vermek, elbette mümkün değildir. Ancak, bitki sayısının hayvan sayısından fazla ve hayvan sayısının bitki sayısı- nın üçte ikisi kadar olduğunu söyleyebiliriz. Bitkiler, yerleşik hayat tarzının ürünü ya da sembolü olduğu için, bu oran şaşırtıcı değildir. Çünkü, türküler tamamen yerleşik hayat tarzının ürünleridir. Hatta, türkülerdeki hayvan sembolizmi ile, halk ve âşıkların göçebe ya da yarı göçebe hayat tar- zının hatıralarını canlı tutmak istediklerini düşünmek bile mümkündür.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2