Türk Halk Edebiyatı

419 MİZAH-FIKRA VE KATMERLİ FIKRALAR Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN 1 Gülme ve mizah her insanın gündelik hayatında son derece önemli bir yer tutar Ancak bu konuda, yurdumuzda ciddi bilimsel araştırmaların yeterli olduğu söylenemez. Bu konuda yapılan yayınların tamamına yakını fıkra metinleri, mizah dergileri ve karikatürlerle ilgilidir. Elbette bu yayınları küçümsemeyi düşünmüyoruz. Ancak başta ABD olmak üzere, Batı ülkeleri mizahı cid- diye almış, mizahı inceleyen kurumlar oluşturmuşlardır. Bu kurumlar mizahı, eğitimde, siyasette, uluslararası ilişkilerde kısaca hayatın her alanında kullanmaktadırlar. Günlük hayatımızda gülme, mizah, komik, fıkra, latife, kıssa, halk ağzında teselleme gibi çok çeşitli terimlerle karşılanan mizah eski Türkçe’de külüt (DLT’de) olarak geçmektedir. Önce bu terimlerin aynı anlamı ifade etmediğini belirttikten sonra mizah, gülme ve komik olanın açıkla- masını yapıp daha sonra da örneklerle fıkraları tanımlayacak, sınıflandırma yapacak, son olarak da bunları inceleyeceğiz. Mizah kavramı hemen hemen bütün dillerde gülme, gülüş kavramlarıyla birlikte kullanıl- maktadır. Bunlar farklı içeriklerine rağmen günümüzde de aynı anlamda kullanılmaya devam etmektedir. Gülme başlıca üç özellik çağrıştırmaktadır. Bunlar: “İnsana özgü olmak, sağlık ve sevinçle bağlantılı olarak keyif unsuru olması ve kendiliğinden oluş.” Bu son özellik uyarı sonucunda zihin- sel bir etkinlik oluşmasıyla ortaya çıkan bir refleksidir. Aristo’dan başlayarak günümüze kadar pek çok alanda bilim adamları ve düşünürler gül- me hakkında, kendi alanlarına uygun, görüş bildirmişler, ancak halen herkesin kabul ettiği bir tarife ulaşılmamıştır. Mesela Aristo, gülmenin insana mahsus olduğunu söyler. Daha sonra bu 1 Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2