Türk Halk Edebiyatı

423 Mizah-Fıkra ve Katmerli Fıkralar Türk Halk Edebiyatı hayvan masallarına benzerler. Asıl özellikleri bitişte nüktenin bütün gücünü duyurmak için veciz (az kelimede çok anlamlı ve oldukça örtülü anlamlı) olmalarıdır (Türkmen, 14). Prof. Dr. Şükrü Elçin de fıkrayı şöyle tarif eder: “Fıkra, malzemesi dile dayanan sözlü edebiyat mahsulleri arasında şekil ve muhteva ba- kımından kendine has karaktere sahip müstakil edebi bir türdür (Türkmen, 14). Dünyada fıkranın eski fakat günümüzde de hala kabul gören teorisyenleri arasında “Al- man ekolü” diye adlandırılan ve içlerinde Jean Paul (Johann Paul Friedrich Richter), Kuno Fis- cher, Theodor Tipps’inyanısıra bir sonraki kuşağa mensup Heinz Grothe sayılabilir. Bu grubun görüşleri yüzyılı aşkın bir süre geçmesine rağmen hala kabul görmektedir. Meşhur Sigmund Freud da fıkra, espri, mizah, komiklik ve şaka üzerine yazdığı eserlerle bu ekolün uzantısı ve zirvesi kabul edilmektedir. Aralarındaki en yaşlısı olan Jean Paul, fıkra ve mizah araştırıcısı ya da teorisyeni olmaktan çok edebi eserler yazarı olarak tanınır. Onun bizi ilgilendiren en önemli eseri ise “Vorschule der Aesthetik (Estetik Okulu)dir. Bu eserinde fıkra ve komikliği ele alır. Bunları tamamen ayrı düşünmez, ancak ikisini de aynı düşünmenin yanlış olacağını ifade eder. “Esprili olmayan komikliğin ve ciddi fıkranın var olduğunu kabul eder. Mesela bir insanın sokakta yürür- ken tökezlemesi komik olabilir. Ancak espri veya fıkra olarak nitelendirilemez. Fıkraların sınıflandırılması basit gibi görünmesine rağmen oldukça karmaşıktır. Değişik alanlardaki bilim adamları kendi alanlarına uygun tasnif denemişledir. Bu araştırmacılar en kul- lanışlı tasnifi yaptıklarına inanmışlardır. Fakat hala uluslararası çalışmalarda tam kabul görecek bir tasnif yapılmış değildir. Fıkraların tasnifinde kullanılan ölçütler arasında fıkrayı oluşturan teknikler, fıkranın amaç- ları, fıkranın değindiği veya ele aldığı konular, hatta mizah teorilerine göre tasnifler yapılmıştır. İncelememiz için mevcut tasniflerden birini seçmek veya yeni bir deneme yapmakta zor- landık. Ancak yapı bakımından fıkraları sade ve tek konulu fıkralar, birden fazla konuyu işleyen çerçeve fıkralar ve tek konuyu deva ettiren ve mizah unsurunun en güçlü olduğu katmerli fıkralar şeklinde hem konuyu hem de şekli dikkate alan fıkralar şeklinde yeni bir tasnif denemesi yapa- cağız. Birinci gruba giren fıkralarda kısa bir olay anlatılmakta ve vurucu cümle ile bitmektedir. Mesela “Temel ameliyata hazırlanmaktadır. Tam bayılacağı sırada maskesiyle operatör içeri gi- rer. Temel: -Boşuna o mesçeyu takma, tanıdım seni, der.” Bu fıkrada sadece yanlış yoruma dayalı basit bir fıkra söz konusudur. İkinci grupta ise iç içe birkaç olayı anlatan mizah söz konusudur. Örneği yine Temel’den verelim. “Temel, karısını evdeki divanın üzerinde muhasebeci ile yakalar. Olayı er-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2