Türk Halk Edebiyatı

425 Mizah-Fıkra ve Katmerli Fıkralar Türk Halk Edebiyatı -Merak etmeyin hocam, ben tahkik ettirir, sonucu size bildiririm, diyerek öğ- retmeni teskin etmek ister. Aradan altı ay geçer. Bakanlıktan okul müdürlüğüne “‘…” tarih ve ‘…’ sayılı yazınıza cevaptır. Bu yıl tahsisat olmadığından Kartaca savaşları yapılmamıştır. Bilginize.” diye bir yazı gelir. Müdürlük bu yazıyı öğretmene havale eder. Yaşanmış bir Rize anekdotu da da bir katmerli fıkra örneğidir. “Rize ‘de bir iki yıl önce Ramazan’da iftar topu on dakika erken patlamıştır. Rizeliler müftüye giderek oruçlarını erken bozdukları için durumlarının ne olaca- ğını, kaza orucu mu yoksa cezalı 61 gün mü oruç tutacaklarını sorarlar. Müftü bir müddet sonra şehrin hoparlöründen, olayda kasıt olmadığını, bütün Rizelilerin Ramazan’dan sonra bir gün kaza orucu tutacaklarını duyurur. Akşam Almanya’dan müftüye birisi telefon eder. -Ben de Rizeliyim. Ben de bir gün fazla oruç tutacak mıyım?, diye sorar. Müftü de: -Topun sesi oradan duyuldu mu?, der. Anlattığımız her iki fıkrada da olaylar birden fazla kademeli olarak anlatılmakta, birinci fıkrada bu kademeler daha da çoğaltılabilecek yeni eklemelerin yapımına uygundur. Sınıftaki ya- ramaz öğrencilerin kabahatleri iki yönlüdür. İlk olarak öğretmeni dinlememesi, buna bağlı olarak Kartaca Savaşları’nın kimler tarafından yapıldığı sorusuna “Ben yapmadım.” cevabıdır. Her iki durumda da zayıf da olsa mizah söz konusudur. Ancak öğretmenin koridorda müdür yardımcı- sına şikâyet niyetiyle olayı anlatmasıyla olay bir mizah kademesi daha kazanmaktadır. Çünkü müdür yardımcısını vermiş olduğu cevap da mizahidir. Daha sonra fıkra bir kademe daha kuv- vetlenmekte, iyice sinirlenen öğretmenin olayı müdüre anlatması ve müdürün de “Siz sinirlen- meyin, ben tahkik eder, suçluyu bulur, gereğini yaparım.” demesi ile mizah katmeri bir kat daha artmaktadır.Hele bakanlıktan gelen yazı mizahı daha da güçlendirmekte,müdürün, komik duruma bakanlığı da dahil etmesi ile mükemmel bir katmerli fıkra örneği oluşturmaktadır. Bir başka fıkrada Eskişehir’den İstanbul’a giden trene binen bir yolcu kom- partımanda otururken karşısındaki yolcuya selam verip hayırlı yolculuklar diler ve nereye gitmekte olduğunu sorar. Yolcu İstanbul’a cevabını verir. Yeni binen yolcu “Türkiye ne kadar da ilerledi. Siz o tarafta oturuyorsunuz, İstanbul’a gidiyorsunuz. Ben bu tarafta oturuyorum, Ankara’ya gidiyorum.” der. Bu fıkrada da katmerin ilk kademesi yanlış trene binmek, ikinci kademesi ise yanlışlığı fark etmemektir. Bir diğer fıkra insanların özellikle kadınların fala ne kadar meraklı olduklarını gösteren tipik bir katmerli fıkra örneğidir. Okul çağlarında son derece haylaz iki öğrenci sonunda okuldan ayrılırlar. İş güç sahibi de olamazlar. Derken onlardan biri bir makine satın alır ve kısa sürede milyonlar kazanır. Diğer arkadaşı bunu işitince yanına gider ve kısa sürede bu

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2