Türk Halk Edebiyatı

47 “MEVLİDÜ’N-NEBİ” ADLI ESER HALK KİTABI OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR Mİ? Doç. Dr. Abdulselam ARVAS 1 Giriş Mevlid , Hz. Peygamber’in özel vasıflarını anlatan naat ve siyer geleneği üzerine inşa ol- muş ve zamanla bağımsız bir türe dönüşmüştür. Mevlid geleneği ise -gerek edebî tür şeklinde yazılması gerek bayram şeklinde kutlanması bakımlarından- evvela Arabistan yarımadasında ortaya çıkmıştır. Bu gelenek daha sonra tüm İslam ülkelerine yayılmış, böylece başka coğraf- yalarda hem mevlid ler yazılmaya hem de bayram olarak kutlanmaya başlamıştır. Tabi mevlid ler başta kandil kutlamaları olmak üzere düğün, sünnet, hac gibi çeşitli vesilelerle törensel bağlamda da okunmuştur. Netice olarak mevlid geleneği farklı İslam ülkelerinde farklı cephelerden icra edilmiştir. Mevlid in Müslüman Türkler için üç bakımdan ehemmiyet arz ettiğini belirtmek gerekir. İlk olarak, XIV. yüzyıldan itibaren farklı müellifler tarafından yüzlerce mevlid yazılmak suretiyle Türk edebiyatında mevlid türü ayrıcalıklı bir yer kaplamıştır. İkinci olarak, mevlid kutlamaları Osmanlı coğrafyasında III. Murad döneminde yani XVI. yüzyıldan itibaren ihtişamlı törenlerle kutlanmaya başlamış ve son dönemlere kadar devam etmiştir. Üstelik bu bayram kutlamalarını XIII. asırda resmî hâle getiren hükümdar da yine Türk kökenli Ebu Saîd el-Muzaffer Kökböri olmuştur. Do- layısıyla mevlid in ihtişamlı törenlere dönüşmesi Türkler vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Son olarak, yazılan mevlid ler çeşitli bayram ve törenlerde icra edildiği gibi halk arasında okunan bir halk kitabı vazifesi de görmüştür. Bu bildiride ise mevlid le ilgili üçüncü maddenin ikinci kısmı üzerinde durulacak, yani “Mevlidü’n-Nebi” adlı eser halk kitabı bağlamında incelenecektir. Fakat bu çalışmada irdelenen 1 Çankırı Karatekin Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi, Çankırı, aarvas@karatekin.edu.tr.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2