Türk Halk Edebiyatı

50 Doç. Dr. Abdulselam ARVAS T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı açısından bilgilendiren eserleri de kapsamaktadır. Nitekim halk kitapları, Avrupa’da aziz hikâyele- rinden şövalye romanlarına, aşk romanlarından İncil’e kadar geniş bir yelpazede (Spengler 1998: 66-67; Faroqhi 2002: 203) değerlendirilmiştir. Bu kitapların dinî, ahlaki, kahramanlık, eğlenme, bilgilenme gibi hususları dikkate alınırsa halk kitapları nın kapsamı ve özellikleri hakkında da as- lında bir sınır çizilmiş olacaktır. Buna göre halk kitapları nın özellikleri irdelenebilir. Birinci maddeden ne kastedildiği anlaşılmamakla beraber halk kitapları sadece destan ve hikâyelerden oluşmaz. İlahi, naat, kaside vs. gibi türlerin toplandığı eserler de halk kitapları- nın içinde yer alır. 2 İkinci maddede bu eserlerin en önemli özelliğinin “anonim” olması üzerinde durulmaktadır. Ancak bu madde de eksiktir zira halk kitapları yazılı gelenek ürünü olsalar bile zaman içerisinde anonim özellikler taşımaya başlayabilir. Nitekim V. M. Kocatürk bu tarz eserler yani halk kitapları için şu cümleleri sarf etmektedir: “ On asırdan beri, yüzlerce binlerce kopya edil- dikten sonra, yazmaları günümüze kadar gelen bu yazmaların bir kısmı anonim durumdadır, yani elden ele yazıldıkça müellif adları değiştirilmiş ve kaybolmuştur ” (Kocatürk 1970: 141). Üçüncü ve beşinci madde de kanaatimizce doğru bir tespit değildir ancak dördüncü maddenin isabetli bir görüş olduğunu söylemek gerekir. Bu değerlendirmelerden hareketle kanaatimize göre sadece kitaplaşmış halk hikâyeleri ni değil genel anlamda herhangi bir konuyu halka aktarmak suretiyle teşekkül eden eserleri halk kitapları içinde düşünmek gerekir. Ayrıca bu kitapların özelliklerini ortaya çıktığı asır ve yazılış amaçları da göz önünde bulundurmak suretiyle iki temel zaviyeden incelemek mümkündür. Bun- lardan biri muhteva, diğeri ise şekildir. Bize göre halk kitapları nın muhteva açısından iki mühim özelliği vardır. 1. Anonim olması onların en önemli özelliğidir. Bu “anonim” olma özelliği çeşitli açılardan izah edilebilir. Mesela halk kitabı nın içinde yer alan metinlerin yazarı belli olmayabilir. Veyahut yazarı belli olan bir metni yeniden telif eden bir müellif tarafından “yazma” veya onu yayına hazır- layan dizgicinin müdahalesiyle “basma” eserlerde zamanla buna farklı unsurlar eklenebilir veya çıkarılabilir. 2. Bu tarz halk kitapları nın yaymak istediği fikirler ve idealize ettiği konular o toplumun bizatihi yaşam tarzı ve mensup olduğu dinle büyük oranda ilişki içindedir. Şekil açısından ise şu özellikleri sıralamak mümkündür: 1. Bütün halk kitapları nda tahkiyeye dayalı bir olay ya da olaylar zinciri anlatılır. 2. Halk kitapları ; a) sadece nazım (örn. Muhammed Hanefi Cengi), b) sadece nesir (örn. Mızraklı İlmihal) veya nazım-nesir karışık (örn. Âşık Garip) olabilir. 3. Halk kitapları asıl eserin haricinde, uzun olmayan ve kısa bir düşünceyi belirten kaside , ilahi , naat vb. birden fazla metni içinde barındırabilir. Bu ek metinler asıl eserin içine dâhil edi- lebildiği gibi derkenarda da verilebilir. Yani halk kitapları şekil açısından çok metinli eserlerdir. Örneğin “Mevlid”de hem Hz. Peygamberin doğumu, mucizeleri, vefatı gibi hususlar hem de ila- hi ler, kaside ler ve başkaca hikâye ler bulunmaktadır. “Marifetname”de ise dinî, tasavvufî bilgiler yanı sıra matematik, astronomi gibi fennî konulara yer verilmektedir. 2  Halk kitaplarının nelerden oluştuğunu görmek için bk. (Arpaguş 2015).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2