Türk Halk Edebiyatı
56 Prof. Dr. Gülhan ATNUR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı kurulmasına öncülük etmesi ile ön plana çıkmaktadır. Fakat zekâsı, kurnazlığı ve hırsıyla çok büyük bir coğrafyayı yirmi dört yıl gibi kısa zamanda ele geçirirken ardında bıraktığı gözyaşı ve acı, Timur’un, fethettiği bölgelerdeki insanların nazarında menfi bir tip olarak kabul edilmesine de yol açmıştır. Timur’la ilgili olaylar ve gerçekler elbette tarih alanındaki bilim insanlarının çalışma konu- sudur. Fakat Timur zamanla soyu, hayatı ve savaşlarıyla ilgili hikâyelerle önce sözlü, daha sonra da yazılı kültürün önemli bir kaynağı haline gelmeye başlar. Türk dünyasında, özellikle de Ça- ğatay sahasında, Timurname, Cenkname adıyla bilinen, sözlü kültürden yazılı kültüre aktarılan el yazması eserler Timur’a ait olağanüstü hikâyelerle doludur. Ayrıca günümüzde Özbekistan’da Timur’la ilgili efsaneleri içeren müstakil kitaplar da yayımlanmıştır. Timur hakkında sefer düzenlediği bölgelerde de çok sayıda anlatı teşekkül etmiştir. Me- sela Anadolu’da bu anlatılar oldukça yaygındır. Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Osmanlılarla savaşması; onları yenerek İzmir’e kadar gitmesi, Timur’un Anadolu’daki Türklerin sözlü kültürde yer almasına yol açmıştır. 16. yüzyılda Baykan adlı şairin Dasitan-ı Sükût-ı Kars adlı destanı ile Türkiye’nin hemen her yerinde anlatılan Timur efsaneleri bunlardandır. Ayrıca bu konuda en önemli kaynak Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’dir. Evliya Çelebi eserinde onu “Timur-ı bî-nûr” olarak tanımlamakta ve Anadolu’da yaşanan tarihî olaylarla beraber Timur efsanelerine ve Ti- mur-Nasreddin Hoca fıkralarına da yer vermektedir. Timur, Toktamış Han’la düştüğü anlaşmazlık neticesinde Altınorda’yı yıkmış ve Moskova’ya kadar olan bölgeyi ele geçirmiştir. Günümüzde İdil-Ural bölgesi olarak adlandırılan coğrafyada yaşayan Başkurt ve Tatar Türkleri Altınorda’nın varislerindendir. Bu Türk boyları ara- sında “Aksak Timur Beyit”i yaygın bilinir. Ayrıca Timur’un Bulgar ve Biler şehirlerini ele geçirmesi, halkı öldürmesi ve şehirleri yakıp yıkmasını konu edinen çok sayıda efsane mevcuttur. Bu bildiride amaç tarihî olayları ele almak veya tarihe günümüz penceresinden bakmak değildir. Belirtilen üç Türk coğrafyasında en eskisi 15-16. yüzyıldan başlayan kaynaklardan yola çıkarak efsaneler aracılığıyla Timur tipini ortaya çıkarabilmektir. Bu maksatla İbni Arabşah, İbni Tagrıberdi, Şerefûddin Ali Yezdî ve Evliya Çelebi Seyahatnâmesi gibi tarihçi ve seyyahların eser- leri ile daha önce hazırlanmış tez ve kitaplardan faydalanılmıştır. Timur, tıpkı Oğuz Kağan, Cengiz Han gibi yeryüzünün tek hâkimi olmak arzusundan ha- reket eden bir cihangirdir. Moğollardaki “Gökyüzünde bir tane güneş ve ay varken, yeryüzünde nasıl iki hâkim olabilir?” fikri veya Timur’a atfedilen “Dünya iki hükümdara yetecek kadar geniş değildir. Tanrı nasıl bir tane ise, Sultan da bir tane olmalıdır” sözleri (Aka 2000: 107) onun hakkın- daki hikâyelerin neden büyük bir coğrafyada yayıldığını izah etmektedir. Bu efsanelerin birçoğun- da Timur bizzat rol almaktadır. Fakat Kırk Kız (Atnur 2002: 605-606), Kaldı Köyü 4 (Özen 2001: 214), Elbeyli Efsanesi (Özen 2001: 203-204) ve Yıldırım Bayezit Efsanesi (Özen 2001: 228)nde yalnız Timur dönemindeki bazı olaylardan bahsedilmektedir ve efsane tipleri başka kişilerdir. Timur etrafında teşekkül eden efsaneler genellikle onun savaşlarını ve bunlara bağlı or- taya çıkan diğer olayları anlatır. Bu sebeple çoğunluğu tarihî efsaneler grubundadır. Anadolu ve İdil-Ural coğrafyasındaki tarihî efsanelerin bazıları belli yerlerin isimlerini Timur’la alakalı olaylarla
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2