Türk Halk Edebiyatı

57 Türkiye, Başkurt, Tatar ve Özbek Türkleri Arasında Timur (1336-1405) Tipi Etrafında Teşekkül Eden Efsaneler Türk Halk Edebiyatı açıklar. Türkiye’de Taşak Ovası ve Aksaray (Evliya Çelebi Seyahatnâmesi 2011: 2/27; 3/115), Şi- fahiye Medresesiyle ilgili Siyah Taşlar Efsanesi (Özen 2001: 187-188), Bakacak Tepesi ve Çivril (Osan 2006: 82); Başkurtlardaki Uçalı; Tatarlardaki Poganıy Gölü, Kazan, Kızlar Ziyareti (Atnur 2002:448; 593; 606; 624; 634) adları efsanelere göre Timur seferinin yadigârıdır. Bu metinler, ister gerçek ister hayali bir olaya bağlı olsunlar, olayların gerçekliğini kanıtlama gayesi güderler ve bir yer adı hariç (Poganıy Gölü) hepsi Türkçedir. Tarihî veya dinî kişilikler etrafında teşekkül eden efsanelerde kahramanların genellikle doğumlarından itibaren olağanüstü özelliklere sahip oldukları görülmektedir. Bazı Timur kronikleri ile Özbek ve İdil-Ural sahası efsanelerinin bir kısmı Timur’un doğumunun haber verilmesini veya doğumundaki olağanüstülükleri ele alır. Timur’a karşı müspet veya menfi tutum bu efsanelere de yansımıştır. Fakat hangi tutumla anlatılırlarsa anlatılsınlar metinlerde Timur’un Tanrı tarafından gönderildiği mesajı hâkimdir. Onun doğumuyla ilgili efsanelerin ikisini hem İbni Arabşah hem de İbni Tagrıberdi nak- letmektedir. Bu yazarların aktardığına göre Timur’un doğduğu gece miğfer gibi bir şey havada uçarak bozkırın ortasına düşer, toprağa yayılır ve içinden köz ve kıvılcım çıkarak ovaları ve şe- hirleri doldurur. Bu kaynaklardaki bir diğer rivayet ise Türk destanlarında yaygın görülen avcun- da kan tutarak doğma motifini içermektedir (İbni Arabşah 2012: 33; İbni Tagrıberdi 2013: 347). Ahsen Batur’un Şerefûddin Ali Yezdî’nin eserinin çevirisinde İbni Haldun’dan aktardığı kayıtta da Timur’un doğumuyla ilgili bir başka rivayet şöyle anlatılmıştır: “Müneccimler bu büyük kindar”ın kuzeydoğu taraflarından zuhur edeceğini haber verdiler… Mağripli büyük velilerden Ebû Yakub el-Badisî adlı bir şeyhin bir gün namazını bitirip selam verdikten sonra arkasındaki cemaate o büyük kan dökücünün bugün doğduğunu söylediğini nakletmektedir.” (İbni Haldun’dan naklen Ahsen Batur, Şerefûddin Ali Yezdî 2013: 26). Şerefûddin Ali Yezdî de eserinde Timur’un doğu- mundan; onun “ sahib-i devletin nişanı olan sekizinci yıldız ”ı yani Kaçulı Bahadur’un sekizinci nesli olarak saltanat dünyasını aydınlattığından, zaferin yüce Tanrı’nın inayetiyle ona nasip olduğun- dan bahseder (2013: 25-26). Özbeklerdeki bir efsanede ise Oğuz Kağan Destanında karşılaşılan ok atma, yerini kılıca bırakmıştır. Timur’un babası Emir Taragay bir rüya görür. Arap’a benzeyen bir yiğit kılıçla önünde peyda olur. Kılıcı uzatarak “Güneşe doğru at!” der. Emir Taragay kılıcı atar. Kılıç mağripten maşrığa gider. Emir Taragay rüyasını şeyhe anlatınca yakında bir oğlunun olacağını ve bütün dünyayı fethedeceğini öğrenir (Sadıkov 2007: 9). Timur, Timurlenk veya Aksak Timur sıfatıyla tanımlanır. Semerkant bölgesinde Çağatay- lar ve Moğollar arasındaki mücadelelere katıldığı için sağ kol ve bacağından sakat kalmıştır (Aka 2012: 173). İbni Arabşah ve İbni Tagrıberdi ise Timur’un iyi bir demirci olduğunu, fakat geçim sıkıntısı yüzünden eşkıyalık yaptığını, bir koyun çalarken çobanın attığı oklarla omzundan ve ayağından yaralanarak sakatlandığını yazarlar (İbni Arabşah 2012: 33-34, 40; İbni Tagrıberdi 2013: 347-348). Onun bu durumu efsanelere farklı yansımıştır. Tatar efsanelerinden Aksak Timer ve Başkurtlardaki Akhak Timer’de onun sakat kalması, Hz. Musa ve Firavun kıssasına benzer bir kehanetin sonucundadır. Aksak Timer’de padişah rüyasında bir adamın başını kestiğini görür. Rüyasını yorumlatınca Gabdulla’nın karısı Merfuga’nın doğuracağı çocuğun kendisini öldürece- ğini öğrenir. Kadının karnına bastırarak çocuğu öldürmeye karar verirler. Eylem gerçekleştirilir, kadını öldü sanarak bırakırlar. Fakat kadın yaşar ve sakat bir çocuk doğurur (Atnur 2002: 591).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2