Türk Halk Edebiyatı

60 Prof. Dr. Gülhan ATNUR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı dinde de gördüğünden Timur’un zulmü haklı bir gerekçeye dayandırılmış gibidir. Mesela Bulgar şehri de bu sebeple yok edilmiştir. Efsanede Timur, Bolgar şehrinin hanı Bikçura’ya elçisi ara- cılığıyla neden Cuma namazı kılmadıklarını sorar. Bikçura gerekli cevabı veremeyince de hem halkı hem de hanla vezirlerini öldürtür. Bu efsanedeki anlatıcı “Bizim Bolgar halkı günah ve fitne ile meşhur idi. Allahuteala’ya asi oldular. Allahuteala onun için Aksak Timer’i onlara musallat etti.” cümleleriyle Timur’un hem geliş sebebini ilahî kudrete bağlamakta hem de İslam dışı davranışla- rın cezalandırılacağını vurgulamaktadır (Atnur 2002: 601-602). Eski Kazan Şehrinin Kurulması adlı efsanede de bu sebep yer alır. Efsanede Timur’un ağ- zından, yalnız dinî vecibelerini yerine getirmeyen halkın değil, “Sizden doğan çocuklar da dinsiz olur deyip onların dahi başını kestirip sizin gövdelerinizin arasına attırdım.” sözleriyle çocukların da öldürüldüğü belirtilir. İnsanlar Timur’un dindarlığını öğrenince hanbikeye 2 onun bu yönünü anlatılar. Hanbike de Timur’un yanına gider, kendi günahlarından bu halde olduklarını söyler ve çocuklarının Kuran okumak üzere bir yere yerleşmeleri için izin ister. Böylece hanbike ile oğulları hayatta kalırlar. Hanbike’nin oğlu Altınbik büyüyünce yakılan camileri onartır, medreseler açar, imam ve müderris çağırtarak Bulgar şehrini tekrar canlandırır (Atnur 2002: 631-634). Evliya Çele- bi Seyahatnâmesi’nde nakledilen bir efsanede de Nasreddin Hoca, Timur’a Sivas’ta neden çoluk çocuk demeden öldürdüğünü sorar. Timur, Tanrı ilhamı ve Hz. Hızır’ın vesile olmasıyla Mutezili, Caferi ve Hurufileri öldürdüğünü belirtir (Evliya Çelebi Seyahatnâmesi 2011: 3/120). Özbek efsaneleri ise Timur’u veli tipi olarak yansıtmaktadır. Onun Allah’tan sonraki en büyük yardımcısı Hızır’dır. Esrarengiz Şifacı adlı efsanede Timur, Fars ülkesini ele geçirdikten sonra askerinin arasında veba yayılmaya başlar. O dönem vebanın ilacı olmadığından Timur, hasta askerler ile sağlıklı olanları ayırır, sağlıklıları oradan gönderir. Tabip, veba olanlardan bir kısmının öldüğünü diğerlerinin de kendiliklerinden iyileştiklerini söyler. Bu sırada Timur da iyi hissetmez, yemek yerken titremeye başlar. Başı ağrır, nöbet geçirir. Tabip, Timur’u tedavi eder- se de iyileşme sağlayamaz. Timur biraz kendine gelince ölümden korkmadığını, her canlının öleceğini, fakat meydanda ölmeyişine üzüldüğünü söyleyerek Allah’a dua eder. Bu sırada biri gelir, elindeki içeceği verir ve hastalığın dermanı olduğunu söyler. Timur biraz iyileşince kuluna gelenin kim olduğunu sorar, o da huzuruna kimsenin girmediğini söyler. Timur gelenin daha önce karşılaştığı Hızır olduğun u anlar (Sadıkov 2007: 161-164). Gaipten Gelen Ses adlı efsanede de Timur olağanüstü varlıklarla iletişime geçen biri olarak tasvir edilmiştir. Timur Hindistan’daki Lun şehrinin fethi için 18 yaşındaki Said Vakkas’ı gönderir. Timur , Said Vakkas’a babasının kendisini korumak için öldüğünü, o yüzden onu oğlu kabul ettiğini; şayet savaş sırasında ölüm haberi ge- lirse üzülmeyeceğini; fakat korktuğunu duyarsa belinin büküleceğini söyler. Said Vakkas da onu mahcup etmeyeceğini söyleyerek ayrılır. Bu sırada gaipten gelen bir ses Timur’a oğlunu son kez gördüğünü haber verir (Sadıkov 2007: 169-172). Hızır’ın onun dostu olduğuna dair efsanelere İdil-Ural sahasında da rastlanır. Barac Nesli adlı efsanede Samat Han, ulu kişiye Timur’la savaşıp savaşmamalarını sorunca bu adam Ti- mur’un ordusunda Hızır’ı gördüğünü, Allah’ın yardımının Timur’dan taraf olduğunu belirtir (Atnur 2002: 598). Evliya Çelebi de Heşdek Tatarları 3 hakkında bilgi verirken onların çok güzel bir cami- 2  Kraliçe. 3  Heşdek kelimesinin Başkurtlar için kullanıldığına dair bk. Abdulkadir İnan, “Evliya Çelebinin “Heşdek”leri Hangi Ulus?”, Makaleler ve İncelemeler, II. C., Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1998, 379-381.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2