Türk Halk Anlatmalarındaki Karakterlerin Cinsiyetleri ve Olumsuz Kadın Karakterler Hakkında Tespitler
155 Türk Halk Anlatmalarındaki Karakterlerin Cinsiyetleri ve Olumsuz Kadın Karakterler Hakkında Tespitler Türk Halk Edebiyatı Türk mit, destan ve halk hikâyelerindeki olumsuz karakterler arasında erkekler %82 ve kadınlar %18 oranında temsil edilmektedir. İncelemeye dâhil ettiğimiz metinlerdeki olumlu veya olumsuz tüm karakterleri göz önünde bulundurduğumuzda bu oranın yaklaşık olarak aynı kala- cağını ifade edebiliriz. Yani mit, destan ve halk hikâyelerindeki karakterlerin dağılımında erkek karakterlerin oranı, kadın karakterlere nazaran oldukça yüksektir. Bu durumu sosyoloji disipli- nin çalışma yöntemleriyle daha ayrıntılı olarak değerlendirmek mümkündür; ancak yine de mit, destan ve halk hikâyelerindeki olumsuz karakterlerin cinsiyetlere göre dağılımını gösteren bu tablonun erkek anlatıcılar, yöneticiler ve erkek dinleyicilerle ve de erkek egemen toplum yapısıyla yakından ilişkili olduğunu ifade edebiliriz. Bu tabloyu halk biliminin kendine has bakış açılarıyla değerlendirdiğimizde; anlatıcı kimli- ğinin ve anlatmaların icra ortamlarının, karakterlerin cinsiyeti üzerinde etkili olduğu sonucunu çı- karabiliriz. Türk mit, destan ve halk hikâyelerinin icracıları ve bu icracıların cinsiyeti hakkında ay- rıntılı bir çalışma olmadığı için, anlatıcı cinsiyetinin anlatmalardaki karakterlerin cinsiyeti üzerinde etkili olduğu görüşünü şimdilik güçlü bir varsayım olarak kabul etmek durumundayız. Ancak, Albert B. Lord’un, “ Hikâye Anlatıcısı ” (The Singer of Tales) (2003) adlı kitabında, Yugoslavya’daki hikâye anlatıcılarının kimliğinden kısaca bahsettiği kısım bu varsayımı güçlendirmektedir. Lord, kitabında destan (Lord, her ne kadar bu anlatmaları “epic” olarak tanımlasa da, anlatmalardan bazılarının aşk hikâyesi olduğu görülür) anlatılan yerin Müslüman olsun ya da olmasın erkeklerle dolu olduğunu ve Müslüman olsun ya da olmasın kadınların bu yerlere giremediğini ifade eder. Lord, destan anlatılan bu mekânı ( kafana ) “erkeğin dünyası” ( man’s world ) olarak nitelendirir (Lord, 2003: 14). Tamamen erkeklerin olduğu ortamlarda ve yine tamamen erkekler tarafından icra edilen anlatmalarda erkek karakterlerin tercih edilmesi oldukça güçlü bir varsayımdır. Bu noktada, Lord’un destan icra edilen ortamlar hakkında verdiği bilginin, destan ve halk hikâyesi türleri için geçerli olduğunu ve profesyonel mit anlatıcılarının cinsiyeti hakkında net bir bilgiye ulaşamadığımızı ifade etmemiz gerekir. Yine de mitlerin profesyonel icracısı konumunda olan kadın şamanların varlığı bilinmekte- dir. Kadın şamanlar hakkında bilgi veren araştırmacılardan biri olan Fuzuli Bayat, devletlerin oluş- masıyla birlikte hiyerarşinin toplumda belirgin bir konuma yükseldiğini ve devletlerin oluşumuyla birlikte ilkel toplumların çözülme aşamasında, toplumsal sınıfların ortaya çıktığını ifade eder. Bu süreç de erkeğin toplumsal rolünün yükselişine bağlı olarak erkek şamanların öne çıkmasına neden olur (Bayat, 2010: 45; bk. Bayat, 2017). Bayat’ın verdiği bu bilgi ışığında, mitlerin oluşum döneminde, kadın ve erkek icracıların eş zamanlı olarak var oldukları sonucuna ulaşabiliriz. Son- raki süreçte erkek egemen toplum yapısıyla ilişkili olarak mit metinleri erkek anlatıcılar tarafından yeniden icra edilseler de kadın icracıların mitlerin içeriği üzerinde belirli bir etkisinin kaldığını söyleyebiliriz. Halk anlatmalarının yaratım ortamı ve halk anlatmalarındaki karakterlerin cinsiyetleri hakkında bilgi veren bir diğer araştırmacı Kathleen Ragan’dır. Ragan, “Asymmetry in Male and Female Storyteller Priorities: An Analysis by Gender of a Sample of Published Folk Narratives Collected from Storytellers Worldwide” (Erkek ve Kadın Hikâye Anlatıcılarının Önceliklerindeki Asimetri: Dünya Çapında Hikâye Anlatıcılarından Derlenerek Yayınlanan Halk Anlatmaları Örne- ğinde Bir Cinsiyet İncelemesi) (2010) başlıklı makalesinde, dünyanın çeşitli bölgelerinden derle-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2