Türklerin Yaratılış Destanı ile İslamî Kaynaklardaki Müşterekliklere Sentezi Bir Yaklaşım

213 Türklerin Yaratılış Destanı ile İslamî Kaynaklardaki Müşterekliklere Sentezi Bir Yaklaşım Gelenek, Görenek ve İnançlar Kuran-ı Kerim Yasin Suresi’nin 33. , 34. ve 35. ayetlerinde bu hususla ilgili olarak şu ifadeler vardır: “Kendisine hayat verdiğimiz ölü toprak gerçekte bir ibret ayetidir. Çünkü biz onu yağmurla dirilttik de ondan pek çok tarım ürünleri çıkardık. İşte onlar bunlardan yerler. Ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinden kaynaklar akıttık. Bunu mahsulün- den ve kendi ellerinin mamulatından (yetiştirdiklerinden) yesinler diye yaptık. Hâlâ şükretmeye- cekler mi?” Artık bir daha insanların yanında olmayacağını uzaklara gideceğini bildiren Kayra Han yardımcı ruhlarına hitap ederek yokluğunda yapacakları vazifeleri hatırlatır ve insanların idaresini Yapkara, Mangdaşire, Maytere ve Şal Yime’ye verir. Kur’an’da da insanların melekler tarafından yönetildiğiyle ilgili Zariyat Suresi’nin 4-5 aye- tinde hükümler vardır. Mangdaşire / Ulu kişi Kayra Han’ın buyruklarını yerine getirir. i. Olta yapar, balık avlar, tüfeği ve barutu icat eder, avcılık yapar. Ardından Kayra Han onu da yanına alır. İnsanlar kendi halleri ile baş başa kalır. SONUÇ Hristiyanlık, Musevilik ve İslâmiyet’le henüz tanışmamış olan Şamanist Altay-Yakut Türk- lerinin yaratılış inancında yer alan dünyanın yaratılışı, Allah’ın vasıfları, şeytanın vasıfları, insanın yaratılışı ve vasıfları, iyilik-kötülük, cennet cehennem, hesap günü gibi bunca dinî motifin varlığı hangi sebebe bağlanabilir? Aklımıza bazı sorular gelmektedir. Acaba derlemeyi yapan Verbitskiy ve Radloff kendi inançlarındaki bilgileri aktarmış olabilirler mi? Buna ihtimal vermiyoruz. Çünkü anlatılanlar Uno Harva’nın tespitlerinde de olduğu gibi (Harva; 2015, 363-442) Şamanizm inan- cıyla birebir örtüşmektedir. İlk insan olan Âdem, aynı zamanda ilk peygamberdir. Hz. Âdem ve sonra gönderilen 124.000 peygamberin hepsi Allah’tan aldıkları vahiy yoluyla Allah’ın varlığını, niçin yaratıldıklarını ve nasıl yaşamaları gerektiğini anlatmışlar, Hak yolunda olmalarını tembihlemişlerdir. Allah’ın vücud-ı mutlak ve hüsn-i mutlak oluşu, ahiret inancı her dinin değişmez prensipleridir. Tarihi akış içerisinde insanlar Hak dininden uzaklaşmış, batıl inanç ve yaşayışlara yönelmişlerdir. O vakit Allah o topluma Peygamber göndermiştir. Peygamber Allah’ın elçisi ve kuludur. Peygamberler vahiyle şereflendirilmiş ve diğer insanlarda bulunmayan niteliklere sahip, seçkin kişilerdir. Hiç- birinin Allah’ın müsaadesi dışında fayda sağlama ve zarar giderme güçleri yoktur. İslam onları ilah mertebesine çıkarmamıştır. Peygamberler dini tebliğle yetinmemişler, dinin esaslarını açıkla- mışlar, ümmetlerine öğretmişler, onları eğitip kötülüklerden arındırmışlardır (Akgül 2008:5,107). Kur’an’da her kavme peygamber gönderildiği işaret edilmiştir. “Her ümmet içinde mutlaka bir uyarıc ı peygamber buluna gelmiştir.” (Fatır, 24),

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx