Uygarlıklar
9 2.2.4. Urartular Anahtar Kelimeler: Urartular Van Gölü’nün güneydoğu sahilindeki başkenti ile Urartu Krallığı, özellikle Asur imparatorluk devrinde, Anadolu’nun siyasî tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Krallığın merkezi Van Gölü’nün doğu ve güneydoğu sahillerinde idi. Yazılı kaynaklardan öğrenildiğine göre Urartular, M.Ö. 13. yüzyılın başları ile M.Ö. 6. yüzyılın başları arasındaki dönemde Van merkez olmak üzere devlet olarak ortaya çıkmışlardır. Uruatri ve Nairi konfederasyonlarını içine alan ilk dönem, “Urartu’nun Proto Tarihi” olarak da nitelendirilir. Adı geçen konfederasyonlar, Doğu Anadolu’da Van Gölü çevresindeki topraklarda oturan “Feodal Beylikler” tarafından oluşturulmuştur. Bu toplumları ırkî kökenleri, M.Ö. 3. binyılda Anadolu’da yaşayan Hurri kavimlerine dayanmaktadır. M.Ö. 13. yüzyılda, gelecekteki Urartu Devleti’nin temellerini oluşturan “Uruatri” ve “Nairi” adlarını taşıyan iki büyük siyasî birliğin, “Feodal Beylikler Konfederasyonu” şeklinde tarih sahnesine çıkmasının en başta gelen sebebi, Asur tehlikesi idi. Bu tehlike onları, aralarında birleşerek güç birliği yapmaya zorlamış ve “Uruatri” , kısa bir zaman sonra da “Nairi” adı altında tarih sahnesinde yerlerini almışlardı. Bu olay M.Ö. 13. yüzyıldan itibaren, Asur etkisine yönelik bilinçli, büyük bir karşı tepki olarak yorumlanabilir. Urartu tarihi hakkında en eski bilgi, Asur kaynaklarına dayanmaktadır. Asur kralı I. Salmanassar (M.Ö. 1274-1245), iktidarının 1. yılında Uruatri’ye karşı sefer ettiğini, 8 memleketi zapt ederek, 51 şehri tahrip ettiğini bildirmektedir. I. Salmanassar’dan sonra Asur Devleti’nin başına geçen Salmanassar’ın oğlu ve halefi I. Tukulti-Ninurta (M.Ö. 1244-1208) ise, kendisine ait kitabelerde, Doğu Anadolu’daki “Nairi Ülkesi” ni zapt ettiğini, Nairiler’in 40 kralını mağlûp ederek, onları zincire vurduğunu, askerlerinin kanlarını dere yataklarına sel gibi akıttığını ve ülkelerini Yukarı Deniz (Van Gölü) sahilindeki ülkelerle birlikte egemenliği altına alarak haraca bağladığını ifade etmektedir. I. Tiglat-Pileser’in (M.Ö. 1114-1974) iktidara gelmesiyle birlikte, Asur kaynakları yeniden Uruatri-Nairi konfederasyonu hakkında bilgi vermeye başlar. Ancak, M.Ö. 11. yüzyılın ortalarında başlayan Arami göçleri nedeniyle, Uruatri ve Nairi hakkında verilen bilgiler yeniden kesintiye uğrar. Uruatri ve Nairi feodal beyliklerinin veya kabilelerinin birleşmek suretiyle bir devlet meydana getirmeleri, M.Ö. 9. yüzyılın ortalarında olmuştur. I. Sarduri (M.Ö. 840-830) “Birleşik Urartu Devleti’nin gerçek kurucusu” dur. Başkent Tuşpa da (bugünkü Van), bu kral tarafından kurulmuştur. I. Sarduri’nin oğlu İşpuiniş babasının ölümünden sonra Urartu Kralı olmuş (M.Ö. 824-815), daha hayatta iken, oğlu Menua’yı saltanatına ortak etmiş ve ülkeyi birlikte idare etmeye başlamışlardır. Bu iki kral, Asur Kralı III. Salmanassar ve onun halefleri zamanındaki Asur Devleti’nin zayıf durumundan yararlanarak, kendi devletlerinin gücünü artırmışlar ve gerçek manada genişleme siyasetine başlamışlar ve devletin doğu sınırları Rovanduz’a kadar uzanmıştır. İlk defa olarak bu zamanda kitâbeler, Urartu dilinde de kaleme alınmaya başlamıştır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2