Azrail İnancının Türk Halk Kültürüne Yansımaları

304 Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı getirdikten sonra Azrail’e, adama niçin öyle baktığını sorar. Azrail, öfkeyle değil hayretle baktığını söyler. Çünkü Allah onun canını Hindistan’da almasını emretmiştir. Azrail de adamın yüz kanadı olsa yine de aynı günde Hindistan’a gitmesinin mümkün olmayacağını düşünerek hayretler içinde yüzüne bakmıştır (Karaismailoğlu, 2015: 17). Bu durum başka fıkralarda da açık bir şekilde ifade edilir. Örneğin: *Azrail’in, kendisini görünce bebek taklidi yapan ihtiyara; “ Hadi attaaaa gidelim! ” diyerek onu alıp götürmesi, * Azrail’den, daha 35 yıl iki ay ömrünün olduğunu öğrenen kadının, estetik yaptırıp yüzünü gözünü değiştirdikten sonra araba çarpıp ölürken Azrail’e sitem etmesi ve Azrail’in de; “ Kız o sen miydin? Ne kadar değişmişsin tanıyamadım!... ” demesi, * Elindeki listeye göre can almaya çıkan Azrail’i evinde ağırlayan kadının, listenin başında kendi adını görünce, Azrail’i uyutup, adını listenin sonuna alması ve uykudan uyanan Azrail’in kendisine iyilik yapan ev sahibine jest olsun diye can almaya listenin sonundan başlamaya karar vermesi! 5 * Azrail ile pazarlık yapıp ondan beş yıl mühlet alan Temel’in, süresi dolunca, havada Azrail’in dokunamayacağını düşünerek pilot olması, fakat Azrail’in gelip, “ Haydi süren doldu, gi- diyoruz. ” dediğinde Temel’in uçaktaki 300 kişiyi bahane göstermesi üzerine Azrail’in; “ Oğlum hepinizi bir araya getirmek kolay mı oldu sanıyorsun!” 6 demesi ve daha bunun gibi birçok anlatı, vakti gelen her insanın belirlenen yerde ve saatte ruhunu teslim edeceğinin örnekleridir. Azrail konusunda Bektaşilerin tavrı biraz daha farklıdır. Bir fıkrada; yoksulluktan bıkan Bektaşi, ellerini açıp; “ Allah’ım, şu canımı al da kurtar beni bu sefil dünyadan .” diye dua eder. O sırada yanından geçtiği binanın duvarlarının yıkıldığını gören Bektaşi canını zor kurtarıp; “ Al- lah’ım kırk yıldan beri; ‘Bana biraz dünyalık ver .’ diye sana dua ettim, beni dinlemedin, hemen Azrail gönderdin. ” der. Aslında bu tür fıkralarla, korkunun üzerine gidilerek, bu korkuyu yenme çabası güdülmüş- 5  “Azrail bir kadının canını almak için karşısına çıkar. Kadın: -Daha hazır değilim, der. Azrail; -Ama bana verilen listenin en başında sen varsın! Kadın: -İyi tamam ama önce sana bir kahve yapayım yol yorgunusundur, der. Kadın kahvenin içine uyku hapı atar ve Azrail’e verir. Azrail derin bir uykuya dalar. Kadın Azrail’in uyumasını fırsat bilip listenin başında olan ismini silip en sona koyar. Azrail uyanınca; -Sen bana çok iyi davrandın teşekkür ederim ve bu yüzde listenin en sonundan başlayacağım.” der. 6  “Azrail Temel’ in yanına gelip; Hadi demiş, vakit tamam, gidelim, demiş. Temel pazarlığa başlar: – Daha çok erken, lütfe n bana beş yıl daha ver, Azrail de kabul eder. Temel hemen pilot olmaya karar verir ve; ‘Nasıl olsa beni havada yakalayamaz’ diye düşünür. Aradan tam beş yıl geçer, yine bir uçuş sırasında Azrail gelir ve Temel’e; -Haydi süren doldu, der! Temel : – Benim yüzümden arkadaki 300 kişiyi de mi öldüreceksin. Bırak uçağı önce aşağı indireyim der. Azrail : – Oğlum hepinizi bir araya getirmek kolay mı oldu sanıyorsun, der.”

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy