Orduda Nacak Nacakçılık ve Nacakçılar

148 Mustafa EREN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Diğer bir olay ise bir futbol maçıyla ilgilidir. 1960’lı yıllardan itibaren Ulubey’de Kayma- kamlık kupası adı altında futbol müsabakaları düzenlenir. Müsabakaya Ulubey’in hemen hemen bütün köyleri katılır. Kıran kırana geçen bu maçlarda kimi zaman kavgalar dahi çıkar. İşte böyle bir turnuvanın düzenlendiği tarihte Yukarı Kızılen Köyü finale kadar çıkar, rakibi Ulubey Merkez Spor’dur. Ulubey’deki Çorakdüzü denilen yerde maç başlar. Uzun süre berabere giden maçta hakemin usulsüzce verdiği penaltının sonucunda deplesmanda oynayan Yukarı Kızılen Spor 1-0 yenik duruma düşer. Köyden maçı izlemeye kamyon sırtında gelmiş olan köylülerin herbirinin belinde nacak vardır. Ortalık karışır, Kızılenliler sahaya girer kaymakamın gözü önünde hakeme ve diğer oyunculara saldırırlar. Kan gövdeyi götürür, araya giren Jandarma olayı yatıştırır. Yukarı Kızılenlilere nacakçı denmesini bu olaya bağlayanlar da vardır (K.K.6). Her ne şekilde olursa olsun, köy halkı bu durumu kabullenmiştir ve hem atalarından miras olarak kalan nacaklarını hem de kendilerine nacakçı denmesini geçmişten geleceğe taşıyacak- lardır. Sonuç Birçok sözlükte küçük balta ve teber olarak geçen nacak dediğimiz alet başlangıçta bir sa- vaş aleti iken Türklerin yerleşik hayata geçmeleriyle tarım aletine dönüşmüştür. Ordu ilinde tarım aleti olmanın yanında işlemeleri ve nakışlarıyla ustaların sanatlarını sergiledikleri bir süs eşyası halini almıştır. Nacak ustaları yaptıkları eşşiz süsleme ve işlemelerle birer sanatkârdır. Eski Türklerde demircilik sanatı çok yaygındı ve demirciler ile demircilik mesleği kutsal kabul edilerek onlara saygı duyulurdu. Günümüzde ise demircilik sanatının en güzel örneklerini Ordu ilimizde yapılan nacaklarda görmekteyiz. Ancak demirciliği bir sanat haline getiren ve ya- şamlarının ayrılmaz bir parçası olarak nacak ile özdeşlesen, civarda nacakçılar olarak da bilinen Ulubey İlçesinin Yukarı Kızılen Köylüleridir. Biz bu yazımızda nacağın tarihi gelişiminden başlayarak, Ordu ve Yukarı Kızılen köyün- deki nacak ustalığını, nacağın nasıl yapıldığını ve köyle özdeşleşmesinin hikâyesini ele alıp in- celedik. Sanat eserlerimiz, araç gereçlerimiz kültürümüzün birer parçasıdır. Onları koruyarak gele- cek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Bu bilinçle nacak ustalığının desteklenmesi, koruma altına alınması, yörede nacakla ilgili müze ve benzeri çalışmaların yapılması kültürel kimliğimizin korunması açısından oldukça önemlidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy