Orduda Nacak Nacakçılık ve Nacakçılar

146 Mustafa EREN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı 3. Nacakçılık Nacak iki parçadan oluşur uç kısmı çelik makastan, küpüsü ise demirden yapılır. Küpüsü için 8cm eninde, 13cm uzunluğunda 2mm kalınlığında demir parçası kesilir. Körüklü ocakta ısıtı- lıp örsün üzerinde çekiçle dövülür. Hurda çelik malzemeden istenen boyutta kesilen ağız kısmı, ocakta ısıtılıp çekiçle dövülerek elektrikli kaynak makinesinde küpü ile birbirine kaynatılır. Tekrar ocakta ısıtılıp dövülerek nacak şekli verilir. Soğuyandan sonra zımpara taşı ile kaba tesviyesi yapılır. Kaba tesviyesi yapıldıktan sonra tekrar ocakta ısıtılıp kesmesi güzel olsun, körelmesin diye yağlı suyun içine batırılır. Bu işleme suyunu verme denir. Suyunu verme işlemi üç defa yapı- lır, suyunu verme ne kadar iyi yapılırsa nacak da o kadar güzel olur. Soğuyunca tekrar zımpara çekilir. Bu işleme sıfır zımpara çekme denir. Ardından kalıba konur ve işleme ve nakış yapmaya başlanır. Mengeneye kıstırılan nacağa, keski denilen ucu düz ve zımba denilen ucu sivri bir aletle çekiç yardımıyla vurularak işleme ve nakış yapılır, işlemeler ustanın zihninde tasarladığı ve us- tasından gelen bir gelenekle devam ettirdiği şekillerden oluşur. Nacak üzerinde işleme ve nakış genellikle dört yapraklı menekşe, yörede yaykın denilen kızılağaç dalına benzeyen dal ve lale motiflerinden oluşur (K.K.4). Foto 4 : 1950’li yıllardan Harun Usta yapımı bir nacak merhum İsmail Oğurlu’dan Muharrem Çelenk’e hatıra olarak kalmış. Nacak yapımının bir sanat ve taşımanın gelenek haline geldiği Yukarı Kızılen Köyünde, Her ustanın kendine has usul ve yöntemle yaptığı işlemeler vardır. Örneğin Harun Usta’nın yap- tığı nacaklar üzerindeki şekillerden kendini hemen belli eder. Çıraklarının yaptığı nacaklarda da ustalarının etkisi göze çarpar.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy