Aspendos Antik Kenti, sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunagelmiş Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlüdür. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki bir tepenin düzlüğünde kurulmuştur. Akdeniz ile ulaşımını ve gelişmesini, yakınındaki nehre ve dolayısıyla çevresindeki bereketli topraklara borçlu olan Aspendos’ta bugün çoğunlukla tiyatro ve su kemerleri ziyaret edilmektedir. Şehre ait diğer yapıların kalıntıları ise tiyatronun yaslandığı tepenin düzlüğünde yer alır.
Tarihçiler şehrin yakınlarında akan nehrin kenarında MÖ 467 yılında Yunanlılarla Persler arasında geçen ve Eurymedon Savaşı adıyla anılan savaşta Yunan tarafının kazandığından bahseder. Aspendos, Büyük İskender’e hileli yollarla direnme göstermeye çalışsa da sonuçta teslim olup, şehirde yetiştirilen ünlü atlar ve altın karşılığındaki vergi borcunu kabul etmişlerdir. İskender’in ölümünden sonra Ptolemaios egemenliğine giren şehrin en parlak dönemi şüphesiz, ünlü tiyatro ve su yollarının inşa edildiği Roma İmparatorluk dönemidir.
Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi
Aspendos Tiyatrosu gerek mimari özellikleri gerekse iyi korunagelmişliği ile Roma dönemi tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biridir. Tanrılara ve devrin imparatorlarına adanan yapı, Roma tiyatro mimarisinin ve yapım tekniğinin son çizgilerini sergiler. Devrinin görkemli yapılarından biri olan tiyatro, 15–20 bin kişi alabilmektedir. İmparator Marcus Aurelius döneminde (MS 161–180) Theodoros’un oğlu mimar Zenon tarafından inşa edilmiştir. Girişin iki anında yer alan Grekçe ve Latince yazıtlardan Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı şehrin zengini iki kardeş tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Aspendos, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdüren şehirlerden biridir. Ünlü tiyatroda Selçuklu dönemi onarım izlerini, özellikle dış cephe ortasındaki anıtsal kapı eklentisinde ve cephesindeki koyu kırmızı zikzak desenli sıva kaplamada görmek mümkündür. Selçuklu sultanlarının konakladıkları ve kervansaray olarak düzenlendiği düşünülen sahne binasının günümüze dek sağlam kalabilmesinin en önemli nedenlerinden biri de bu Selçuklu onarım ve korumacılığına bağlanmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk de 1930 yılında burayı ziyaret etmiş, onarılıp yeniden kullanılması için talimat vermiştir.
Tanıtma Genel Müdürlüğü Arşivi, Gülcan Acar
Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili tepenin üzerinde ise şehir merkezinin önemli yapıları olan agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası, anıtsal tak, cadde ve Helenistik tapınak gibi görülmesi gereken kalıntılar bulunmaktadır.
Tiyatronun yanı sıra ören yerinde ziyaret edilebilir en önemli diğer kalıntı ise su kemerleridir. Aspendos su yolu sistemi antik su yollarının günümüze dek korunagelmiş en iyi örneklerinden biridir. Genel görünümü, yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda ve kuzey-güney konumlu olan kemerli köprünün her iki ucundaki su basınç kuleleri oluşturmaktadır. Şehrin suyu tepede yer yer görülebilen ana kayaya oyulmuş, armut şekilli sarnıçlarda toplanırken, MS 2. ve 3. yüzyıllarda tüm yapılarla beraber su yolu sistemi de geliştirilerek suyun daha düzenli elde edilmesi başarılmıştır.
Tanıtma Genel Müdürlüğü Arşivi, Gülcan Acar
Böylesine ufak ölçekte bir kentin tüm Akdeniz dünyasının en geçerli parasını basması ve anıtsal yapılarla donatılması, ekonomisindeki rahatlıkla açıklanmaktadır. Şehrin ekonomisini ayakta tutan en önemli ihraç ürünü, bugün de kurutulup pamuk tarımında kullanılan, yakınlarındaki Kapria Gölü'nden elde edilen tuzdur. Diğer ihraç ürünleriyle beraber ulaşıma elverişli nehir aracılığıyla Akdeniz pazarlarına gönderilen tuz, şehrin en önemli gelir kaynağı olmuştur. Ayrıca bağcılık ve buna bağlı olarak şarapçılık, zeytin ve zeytinyağı ile tahıl ürünleri ve yaş meyve, şehrin tarıma dayalı diğer ihraç ürünleridir. Tarihçiler Aspendos’ta yetiştirilen atların, tüm Yakındoğu ve Akdeniz dünyasının en aranır atları olduğunu yazmaktadırlar.
“Antik Aspendos Kenti Tiyatrosu ve Su Kemerleri”, 2015 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer almaktadır.
Kaynak: "Aspendos", Dünden Bugüne Antalya II. Cilt, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)