­ LİMYRA ANTİK KENTİ | Kültür Portalı

Limyra Antik Kenti - Antalya

Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Saklısu’da yer alan Limyra Antik Kenti, Toçak Dağı’nın güney eteklerinde genellikle erken dönem yapıların yer aldığı akropol ile onun hemen güneyinde, karayolu ile ayrılan düzlükte Roma ve Bizans dönemi surları içinde kalan alanı kapsamaktadır. Limyra’nın adı Likçe yazıtlarda “Zemuri” olarak geçmektedir. Bu da şehrin en azından MÖ 5. yüzyıldan itibaren yerleşim gördüğünün kanıtıdır.
 
Şehrin en aktif dönemi, MÖ 4. yüzyılın ilk yarısında Likya Kralı Perikle zamanıdır ki bu dönemde Limyra, Likya’nın başkenti durumundadır. Bölge ile ilgili tarihi kayıtlardan; Perikle’nin Likya Birliği’ni oluşturmak ve egemenlik sahasını genişletmek için uğraştığı yıllarda Pers hâkimiyetinin söz konusu olduğu; ancak bu hâkimiyetin sadece sözde kalarak diğer şehirler gibi Limyra’nın da büyük bir serbesti içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
 
TGA
 
Perikle döneminden sonraki parlak devrini MS 2. ve 3. yüzyıllarda yeniden yaşayan Limyra, zaman zaman depremler yüzünden zarar görse de yeniden inşa edilmiştir. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan şehir, 8. ve 9. yüzyıllarda Arap akınları sonrasında terk edilmiştir.
Kentte gerçekleştirilen kazılar sonucunda ortaya çıkan, değişik dönemlere ait buluntular hem bölge tarihini aydınlatmış hem de Antalya Müzesi’ne çok önemli eserler kazandırmıştır. Antik kentin en kuzeyinde yer alan akropol, kuzeyde bir iç kale ile aşağı kaleden oluşmaktadır. Aşağı kalede, sur, sarnıçlar, Bizans kilisesi ve Perikle Heroonu yer alır. MÖ 4. yüzyıla tarihlenen Kral Perikle’ye ait anıt mezarın mimarisi Xanthos’taki Nereidler Anıtı’na benzemektedir ve önemli parçaları Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Limyra, Likya Bölgesinin en çok kaya mezarına sahip kentlerinden biridir. Antik kentte dört yüzü aşkın kaya mezarı yer almakta ve çoğu mezar Likya dilinde yazılmış kitabeleriyle ismen bilinmektedir.
 
Akropolün düzlüğe ulaştığı yerde Turunçova-Kumluca karayolunun hemen kenarında, orijinali Helenistik döneme ait olan ve MS 141 yılında büyük bir onarım geçiren tiyatro binası yer alır. Karayolunun güneyi; Limyros Çayı ile doğu ve batı olmak üzere bölünmüş iki ayrı ada halindedir. Limyros’un batısındaki Erken Bizans Dönemi suru içindeki alan, doğudakine göre daha eski kalıntılar içermektedir.
 
Surun güney duvarı içerisinde ise “Ptolemaion” adlı bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Helenistik Dönemde yapılan bu anıt ve ona ait Antalya Müzesi’nde sergilenen plastik eserler, Limyra kazılarının son yıllarda ele geçmiş en önemli buluntularıdır. Bu alanda yer alan bir diğer önemli yapı da İmparator Augustus’un manevi oğlu Gaius Caesar’ın MS 4 yılında yapılmış olan anıtsal mezarıdır. Bu anıt, Gaius Caesar’ın Kudüs’ten Roma’ya dönerken Limyra’da ölmesi nedeni ile inşa edilmiştir. Cenaze veya içinde küllerin bulunduğu urne mezar Roma’ya götürülmüş ve onun anısına içinde naaşı olmayan anıtsal bir mezar yapılmıştır. Anıt, mimarisinin yanında onu çevreleyen mermer kabartmaları ile de ünlüdür ki bunlardan Antalya Müzesi’nde sergilenen yüksek kabartma, Augustus Dönemi realizmini sahnelemesi açısından mükemmel niteliktedir.
 
Limyra, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne önerilen “Likya Uygarlığı Antik Kentleri” (2009) arasında yer almaktadır.
 
Kaynak: "Limyra", Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)
 
Ören Yeri
Kültür Turizmi
Finike'den özel araçla ulaşılabilir.
Limyra Örenyeri, Finike / Antalya

Konum Bilgileri

Görüntülenme Sayısı : 82634    Eklenme Tarihi : 11 Şubat 2013 Pazartesi    Güncellenme Tarihi : 11 Eylül 2025 Perşembe