Bolu Gelenekleri - Bolu
Gelenekler-Görenekler
- Doğum Gelenekleri:
- Hamile kadının yerine getirmesi gereken sorumlulukları göz önünde tutmaktır. Yöremizde bu inanışlar şöyle belirlenmiştir. Hamile kadın sahiplerinin haberi olmadan başkasının malına el sürmezler, aksi halde doğacak çocuk haramzade olacaktır. Tüylü nesnelere bakılırsa çocuk tüylü olur, ela gözlü evlat isteyen anne aynaya bakar. Hamile kadın manda kaymağı yemez, terse vakitsiz doğar. Çocuğun adı doğduğu gün konur. Lohusa yatağı yedi gün bekletilir. Çocuk kırk gün olunca annesi ve akrabalarıyla hamama götürülür. Bebek kırklanırken annesine gösterilmez, eğer görürse anneyi korku basar hastalanır. Bebek kırklanırken suyun içine güzel olması için altın atılır, çabuk yürümesi için bir cuma günü iki ayağı iple bağlanır ve camiye götürülür, Camiden ilk çıkan erkeğe bu ip kestirilir, buna köstek kesme denir. Doğum yapan anneye bebek görmeye gidilmektedir. Akrabalar ve komşular bebek görmeye hediyeleri ile birlikte giderler, orada misafirlere lohusa şerbeti ikram edilir. Lohusa şerbeti "Nöbet şekeri" adlı verilen kırmızı renkli şekerin suda eritilmesiyle yapılmaktadır. Bebek görmeye gidenin giysisinden bir parça ip koparılıp kundağa konur. Halk arasında "kırk basması, al basması" denilen inanış gereği lohusa kadın kırk gün odasında yalnız bırakılmaz. Çocuğun ilk dişini gören hediye alır.
- Evlenme Gelenekleri:
- Eski geleneklerin büyük ölçüde terk edildiği görülmektedir. Nadiren kaçarak evlenme, iç güveysi, başlık parası yerine süt hakkı, kına gecesi kız ağlatma, resmi nikah ve imam nikahı, sağdıç ve yenge, çeyiz serme, urba görme, nişan ve düğün günümüzde devam eden geleneklerdendir.
- Sünnet ve Ölüm Gelenekleri:
- Bu olaylar dinsel törenlerle yerine getirilmektedir. Ancak sünnet ve düğünlerde ekonomik durumu çok kötü olanların dışında he aile davul dövdürür, köçek oynatır.
- Bayramlar Törenler Kutlamalar:
- Dini bayramımız olan kurban bayramı dini vecibelere göre kutlanmaktadır. Ramazan Bayramı'na üç ay kala her evde hareket başlar. Dileyen üç ay orucuna başlar veya üç gün oruç tutar. Şaban ayının on beşinde sonra temizlik başlar, camlar silinir, çamaşırlar yıkanır. Ramazana hazırlık komşu bayanlar toplanıp yufka açarlar. Oruçlu olunduğu için fazla ev işi yapılmaz. Kuran okunur mukabeleye gidilir. Ramazanda her evde özellikle Bolu'nun ünlü kökez içme suyundan içilmesine gayret edilmektedir, yaşlılara su taşınır. Öncelikle fakir ve dul olanlar iftar yemeğine alınır, muhtaçlara yardım edilir. Ramazanın simgesi haline gelmiş iftar topu, sahurda çalınan davul olduğu gibi birde ramazan pidesi vardır. İftardan önce kahvaltılık çıkartılır, çorba pilav, dolma, et yemeği, komposto, tatlı, salata yapılır. Sahurda keşli cevizli makarna yenilmektedir. Çok eskilerde Ramazan ayında Karagöz oynatıldığı dışardan gelen cambaz ve kuklaların çok rağbet gördüğü anlatılmaktadır. Kandillerde hamurdan lokma dağıtılır.
- Nevruz Gelenekleri:
- 21 Mart günü baharın gelişini kutlamak amacıyla halk gruplar halinde mesire yerlerine gider. Bu gün aynı zamanda türbeler ziyaret edilir, dilekler tutulur. Kırlarda çeşitli eğlenceler düzenlenir. Maniler söylenir, niyet çekilir, baharın ilk çiçekleri toplanır. Sabah erken kalkılır, nevruzun ilk suyu ile yıkanmak geleneği vardır ve bugün özenle giyinilir. Soğan kabuğu ile boyanmış yumurta pişirilip yenilerek bolluk ve bereket dileklerinde bulunulur. Yüksek bir tepeye ateş yakılarak baharın geldiği müjdelenir. Mudurnu İlçesi'nde nevruz "hep cennet", Göynük İlçesi'nde "mart dokuzu" gibi isimlerle anılmaktadır.
- Hıdrellez Gelenekleri: 6 Mayıs Hıdrellez, Hızır ve İlyas Peygamberlerin yeryüzünde buluştuğu gündür. Bu gün pikniğe gidip salıncağa binilmektedir, böylece günahların atılacağına inanılır. Gece süt mayalanmadan bırakıldığında Hızır'ın geleceği süte dokunarak mayalayacağı düşünülmektedir. Eğer mayasız süt yoğurt olursa bir sene boyunca aynı yoğurttan mayalanır. Süt yoğurt olursa bu yoğurttan birer parmak alınarak diğer yiyeceklere de sürülür. Kekik bitkisinin hıdrellezden sonraki günlerde toplanırsa şifalı olacağına inanılır. Genelde kutlamalar için suyun ve yeşilliğin bol olduğu bir yer tercih edilir. Bir gün önceki akşam herhangi bir gül ağacının dibine küp gömülmekte ve sabah manilerle açılmaktadır. Ev isteyenler evlerinin bahçesine ev bebek isteyenler bebek isteyenler bezden bebek yapıp bırakırlar. O gün hiç bir tarla bahçe işi yapılmaz.
Kaynak: Tütüncü Aydın Z. (2014) Bolu Halk Kültürü, Bolu İl Kültür ve Turizm Md.lüğü Yayını
Görüntülenme Sayısı :
7199
Eklenme Tarihi :
22 Şubat 2013 Cuma
Güncellenme Tarihi :
06 Ocak 2021 Çarşamba