Günümüzde gençler çoğunlukla düğünlerde, arkadaş toplantılarında, okulda birbiri ile anlaşıp evliliğe karar vermektedirler. Bu durumda aileler gençlerin kararlarına itiraz etmemekte üstlerine düşen görevleri yerine getirmektedir. Bunun haricinde evlenme çağına geldiği halde belirlediği bir kız olmaması durumunda görücü usulüyle gerçekleştirilen evlilikler de vardır. Tanıdıklar vasıtasıyla belirlenen kız ve oğlan birbiri ile tanıştırılmakta, her iki tarafın onayı alındıktan sonra evlilik gerçekleştirilmektedir. Her iki durumda da izlenmesi gereken, toplum tarafından belirlenmiş belli kurallar vardır.
Kız görmeye gidildiğinde niyet açılmaz. Eve gelindiğinde kız hakkında edinilen gözlemler oğlana aktarılır. Daha sonra her iki taraf birbiri ile görüştürülür. Hasanpaşa’da “at bir eşinir yiğit bir evlenir, bizim oğlan da gelsin sizin kızı görsün anlaşsınlar” denir kızla oğlanın görüşmesi sağlanır. Görüştürme işi bir tanıdık yanında oğlanla kızın konuşmaları sağlanarak yapılır. Bunun sonunda her iki taraf olumlu düşünüyorsa kız isteme aşamasına geçilir. Kız istemiyorsa oğlan evi ısrar edemez.
Kızın ve oğlanın birbiri ile anlaşıp sevmesi durumunda kız istemeye gidilmeden önce kız evine elçi gönderilir. Elçi kız evine gizli gider kız evinin ağzını yoklar onların gelsinler demesine göre istenmeye gidilir. Bu arada kız annesi kızına dünür geleceğini, isteyip istemediğini sorar, kızın gelsinler demesine göre elçi ile oğlan evine haber verilir.
Kız istemeye Perşembe, Pazar günleri akşam yemeğinden sonra gidilir. Oğlanın annesi, babası, yakın akrabalar (amcası, dayısı, halası, teyzesi) kız istemeye giderler. Kız evinin iyi görüştüğü, sözünü kıramayacağı kişiler de götürülür. İstemeye gidildiğinde tatlılıkla sonuçlanması dileğiyle lokum, helva götürülür. Kahve, şeker, kolonya götürülen diğer hediyelerdir. Kargalı’da kız verilmeyecekse oğlan evinin götürdüğü kahveye hiç ellenmez. Hasanpaşa’da kızın annesi babası kızını verecekse kız da istekli ise şekerli kahve ikram edilir tersi durumda hiç ikram yapılmaz. Kız evinin çay, kahve ikramından sonra oğlanın babası veya yaşlı biri tarafından lafa girilip kız istenir. Kızın istenmesi sırasında damat ve kız bulunmaz. Kız istemede kalıp olarak “Allah’ın emri peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz” denir. Hasanpaşa’da “Hak bastık huk bastık kapınıza börek astık Allah’ın emri ile peygamberin kavli ile sizin kızı bizim oğlana münasip gördük” denilerek istendiğinden söz edilir. Genellikle ilk istenişte kız verilmez. Kız evinin naz evi olduğunu doğrularcasına kız istemeye ikişer gün, birer hafta arayla 3-4 kere gidildiğinden söz edilir. Hasanpaşa’da kızın gelen dünürcüleri istememesi durumunda gelenlerin ayakkabılarına tuz attığı söylenir. Dünürlere yemek ikramı yapılır. Hasanpaşa’da oğlan evinden gidenlerin işimiz kolay olsun diye kız evinin kapının arkasına tükürdüğü (ben tükürdüm ya bu tükürüğü ağzıma almayacağım, bu iş bitecek), İhlâs duasının okunduğu söylenir. İlk seferinde kız babası kızımız ufak, vaktimiz yok, siz bizi öğrenmişsiniz biz de sizi öğrenelim der. İkinci gidişte danışacağım yerler var cevabını verir. Kız babasının bu cevabı, kızını vereceği şeklinde yorumlanır. Kızı vermeyeceklerse ben kızımı vermeyeceğim, kızım başka yeri istiyor, nasibinizi başka yerden arayın der. Kız evi aracı vasıtasıyla oğlan evine cevabını gönderebilir. Oğlanın beğenip istediği kızın verilmemesi durumunda Hasanpaşa’da “oğlan evinin torbası delik olur, dolasıya kadar bir kıza daha gideriz” denilerek şansın başka bir kızda denendiği söylenir.
Kızın ve oğlanın evlenmeleri için ilk adım söz kesimidir. Kızın verilmesine kız bitti, sözü bitti de denir. Başmakçı’da söz bittiği zaman kıza kaynanası bellilik denilen bir yazma bağlar, kız tarafı da oğlana beyaz mendil gönderir. Kargalı’da oğlan evinin götürdüğü içinde bir tane gümüş para bulunan şerbet içilir.
Kızın verilmesinden 1-2 gün sonra genelde Cuma, Perşembe veya Pazar akşamları yakın akrabaların katılımı ile aile arasında gerçekleştirilen bir törendir. Sözün verilmesi, kız evi tarafından yapılan eh kahvesi denilen kahvenin içimi ile pekiştirilir. Günümüzde oğlan söz kesimi için kıza çiçek, pasta, çikolata vb. götürür. Kimi aileler oğlanın gelmesini tasvip etmez. Karamanlı’da ortaya bir tüp getirilip üstüne sacayağı konarak aracı olan yenge tarafından un helvası yapılır. Ekmek yırtma denilerek yufkanın içine karılan helvalar konup yenir. Karılan helvadan bir sahan içinde oğlan evine de gönderilir. Oğlan evi bu helvayı 7 komşusuna dağıtır. Kahveden sonra oğlan evinin getirdiği lokum ile çerezler ikram edilir. Bugün kıza hem oğlan hem kız evinden alınacak olan ziynet eşyaları, ev eşyaları bir listeye yazılıp oğlan evine verilir. Başmakçı’da ayrı bir nişan yapılmayacaksa kıza alınan takılar söz kesiminde takılır. Ayrı nişan yapılacaksa da o gün söz yüzüğü ile küpe takılır. Kız gelenlerin elini öper. Söz yüzüğü takılır. Çatak’ta söz kesiminde damat ve gelin bulunur. Bir imam tatlı ve çerez yendikten sonra gelinle damadın yüzüklerini takıp, hayırlı olması dileğinde bulunur. Karamanlı’da kıza ve ailesine alınan yazma, çeki, dastar, çorap türünden giyecekler bohça içerisine konularak getirilir. Kız evi de oğlana ve ailesine bohçanın karşılığını koyar. Kız evinin akrabaları gelen bohçayı açıp bakar.
Kızın sözünün kesildiğini etrafa duyurmak için Karamanlı’da oğlan evi kız evine bir kutu sakız alır. Etraftan duyup da hayırlı olsuna gelenlere sakız verilir.
Söz kesiminden sonraki aşama nişandır. Nişan yapmayıp söz kesiminden sonra düğün yapan aileler de vardır. Nişan söze göre daha kapsamlı, geniş katılımlı yapılan bir törendir. Öncesinde de birtakım hazırlıklar yapılmasını gerektirir. Hazırlıklardan birisi kızın alış verişe götürülmesidir. Buna Başmakçı’da nişan pazarlığı görme, Karamanlı ve Büğdüz’de nişan urbası, Karamanlı ve Çatak’da nişanlık adı verilir. Kız ve oğlan, anne babaları hep birlikte giderler. Alışverişte kıza nişanlık adı altında nişanın yapılacağı gün giyeceği elbise, yazma, ayakkabı, etek, elbise türünden giyecekler ile takılar (altın, yüzük, bilezik, küpe vb.), oğlana da kız evi tarafından nişan yüzüğü alınır. Alınan giyecek ve takıların kızın beğenisine uygun olmasına dikkat edilir. Bazı aileler oğlana da giyecek türünden eşyalar alır. Alışverişte oğlan evinin aldıkları oğlan evine, kız evininkiler de kız evine götürülür. Büğdüz’de oğlan alınan yüzük dükkânda parmağına takılır.
Nişan töreni Perşembe, Cuma veya Pazar günü kız evinde yapılır. Oğlan evinin davetlileri ve akrabaları oğlan evinde toplanır, alışverişte kıza alınan eşyalar bohça içerisine konarak kız evine getirilir. Kıza hazırlanan bohçaya Kargalı’da nişan çeyizi denir. Karamanlı’da geçmişte evin içine ip gerilir, oğlan evinin kıza getirdikleri giyecekler o ipe asılarak herkesin görmesi sağlanırmış. Günümüzde de bohçalar içinde getirilen giyeceklere bohça açılarak bakılır. Kız evine gelindiğinde erkekler bir odaya, kadınlar bir odaya alınır. Önce yemekler yenir. Yemekten sonra oğlan evinin götürdüğü kıyafetler kıza giydirilir. Çatak’ta geçmişte kız nişan elbisesi giymez kendi elbiselerinden birini giyermiş. Kız giyindikten sonra gelinle damat ortaya getirilir. Kiprit’te al bağlanmış olan nişan yüzükleri, hoca veya büyük birisi tarafından takılıp, kesilir. Takı merasimi için kadınlar ve erkekler bir araya gelir. Kıza önce oğlanın babası ve annesi takacaklarını taktıktan sonra diğer davetliler takarlar. Ailenin yakınlığına göre davetliler elbise, para, altın türünden hediye takarlar. Başmakçı’da önce erkekler arkasından kadınlar takar.
Nişanlılık süresi düğüne başlamadan her iki tarafın hazırlıklarını tamamladığı süredir. Bu zaman zarfında kız tarafı çeyizi hazırlamaya çalışırken, oğlan tarafı da kıza alınacak takıları, ev için alınacak eşyaları tamamlamaya çalışır. Kız tarafı sandık içi olarak da adlandırılan el işi eşyaları kız daha küçükken hazırlamaya başlamıştır. Çeyiz eşyası düğüne yakın bir tarihte 3–5 gün öncesinde oğlan evinden gelenler aracılığıyla ve kız evinin de yardımıyla oğlan evine taşınır. Kiprit’te geçmişte düğünün ilk günü oğlan evi ne aldıysa kız evine götürür, Pazar günü tekrar kız evinden oğlan evine döşenmeye gelirdi. Bu arada kız evinin tanıdıkları, akrabaları oğlan evinin aldıklarını görmüş olurdu. Sandık içinde bulunan işlemeler evin içinde iplere serilir, gelen herkes bu çeyizi görürdü.
Düğün tarihine karar verildikten sonra yine birtakım hazırlıklar yapılır. Bunlardan birisi alışveriştir. Düğünden 5–6 gün öncesinde gelin olacak kız, oğlanevi tarafından düğün alışverişi için çarşıya götürülür. Kızevi ve oğlanevi yakınlarından birkaç kişi de onlara eşlik eder. Gelinlik, damat kıyafeti, yengeler, kardeşler, anne, babalar gibi yakınlara alınacak kıyafetler beğenilir ve alınır. Damatlık, kızevi tarafından, gelinlik oğlan evi tarafından alınır; ancak kız tarafının ekonomik durumu uygun değilse bunların tamamı nişanda olduğu gibi oğlan evi tarafından da alınabilir. İğdir, Tefenni, Bucak, Büğdüz ve Hasanpaşa’da urba görme, Başmakçı’da düğün pazarlığı görme, Karamanlı’da düğün eksiği görme, Çatak’ta pırtı, Kiprit’te harç denir. Oğlan evi kıza alınacak giyeceklerin dışında unduz günü kız evine gönderilecek olan kuru yiyecek maddelerini de alır. İğdir’de geçmişte urba görmede hazır giyecek yerine kumaş alınır, elbise dikmesi için oğlan evi kız evine terzi getirir, dikiş masraflarını oğlan evi karşılardı.
Bugün resmi nikâh işlemleri de yapılır. Gelin, damat ve yanındaki şahitlerle birlikte resmi nikâha gidilir. Resmi nikâh yapılırken herhangi bir tören yapılmaz. Resmi nikâha izinneme de denmektedir.
Düğün öncesi hazırlıklarından birisi de düğün davetiyesinin hazırlanıp dağıtılmasıdır. Düğüne çağrılacak kişilere davetiye gönderip düğün tarihini bildirmeye oku denir. Hem köy içine, hem civarlara dağıtılacak olan oku oğlan evine aldırılır. Çatak’ta kız evi kendi okusunun masrafını kendisi karşılar. Düğün tarihinden bir hafta veya 2-3 gün önce kız ve oğlan evi tarafından ayrı ayrı olmak üzere davet işlemi gerçekleştirilir. Okuyu dağıtacak olan kişinin eline kime ne vereceğini gösteren bir liste verilir. Oku olarak peşkir, havlu, mendil, basma, yelek, gömlek, tülbent, çorap, yazma, terlik, şalvarlık, elbiselik dağıtılır. İğdir’de akrabalara kumaş, yakınlara, komşulara havlu, Çatak’ta akraba kadınlara birer eteklik ile yazma, erkeklere gömlek ile atlet dağıtılır. Çatak’ta oku olarak geçmişte bardak, sabun, kibrit dağıtılırmış. Okunun karşılığı Cuma veya Cumartesi günü getirilir. Kız evi tarafından dağıtılan okunun karşılığı kız evine, oğlan evininki oğlan evine götürülür. Okunun karşılığı gelin ve damada takı takarak ya da tabak, tencere, tepsi, bardak, fincan vb. eşyalar olarak verilir. Okunun karşılığına Kiprit’te annaç denir. Kiprit’te her aileye kadın ve erkeğe olmak üzere iki tane oku gönderilir. Kadına yazma verilirse erkeğe peşkir verilir. Dışarı köylere kadınlara birer donluk, birer yelek verilir, şehirliyse kocasına peşkir kadına eteklik gönderilir. Çatak’ta geçmişte oku dağıtan kişilere okuyu alan aileler yumurta verirmiş. Günümüzde aileler matbaaya bastırılan kartları dağıtmayı çevrenin tepkisi ile karşılaşmaktan çekindikleri için tercih etmezler.
Düğün öncesi uygulamalardan birisi kızın saçına ana kınası olarak da bilinen kınanın yakılmasıdır. Başmakçı, Çatak ve Hasanpaşa’da düğünden bir hafta, 2-3 gün önce yakılmaktadır. Bu kına genelde kız annesi tarafından alınıp, kızın başını bozmak için yakılan kınadır. Günümüzde artık saça değil sadece sağ elin ortasına oğlan yengesi tarafından yakılır. Oğlan evinden gelenler kınaya para atarlar. Başmakçı’da saçının kınası denir. Karamanlı’da düğünden bir hafta önce kızın başına kına yakılır. Bu kınayı da oğlan evi alır.
Evlilik sürecinin en önemli aşaması düğündür. Nişan yapılmayabilir ancak; düğün normal koşullarda mutlaka yapılır. Düğün zamanı genelde, iki tarafın ve daha çok da çiftçi olması halinde oğlan tarafının tarla, bağ, bahçe işlerindeki hasat durumuna göre belirlenir. Yaz döneminde yapılan düğünler Salı günü başlayıp Perşembe günü bitecek şekilde veya Cuma başlayıp Pazar günü bitecek şekilde yapılmaktadır. Günümüzde okucuların durumu göz önüne alınarak Cuma başlayıp Pazar günü biten düğünler tercih edilmektedir. Burdur düğünleri; bayrak asma, oduna gitme, keşkek dövdürme, kız evine un duz adı altında yiyecek gönderme vb. uygulamaların yer aldığı ilk gün; çeyiz altı, maşala, kına gecesinin yer aldığı ikinci gün; gelin almanın gerçekleştiği asıl düğün günü ve gelin yüzü, duvak olmak üzere dört aşamada gerçekleşmektedir.
Düğünün ilk günü genellikle düğüne hazırlıktır. Düğünün birinci gününde oğlan evine bayrak asılması, dağa oduna gidilmesi, gençlere keşkek dövdürülmesi, kız evine un duz adı altında yiyecek maddelerinin gönderilmesi aşamalarından ibarettir.
Kaynak:
Cingöz Santur, Meltem (2010). “Burdur İli Evlenme Geleneklerinden Örnekler”. Geçmişten Geleceğe Burdur Halk Kültürü ve Turizm Sempozyumu. Ankara: MRK Baskı.s. 299/322.